Güney Kore’den ve ABD’den gelen paleontologlar birlikte bir araştırma yaptı. Araştırmalar Güney Kore’de bir taş üzerinde yapıldı ve bu taşın üzerinde değişik ayak izleri incelendi. Bu ayak izleri timsahların ayak izlerine benzetilse de günümüz timsahlarından farklı bir timsah türüne işaret ediyor. Çünkü taşın üzerinde dört ayak yerine iki ayak izi bulunuyor. Bu araştırma sonuçlarına göre ilk defa iki ayaklı bir timsah türü bulunmuş oldu. Kaya üzerinde yıllardır korunabilmiş olan ayak izleri 18-24 cm arasında bir uzunluğu işaret ediyor. Ayak izlerinin işaret ettiği diğer bir özellikte bu canlının vücudunun 3 metreye kadar ulaşabildiğidir. Araştırmanın sonuçları resmi olarak Sicentific Reports’ta yayınlandı. Araştırma sonuçlarından biri de bu ayak izlerinin arka uzuvlarla yapıldığını ortaya çıkardı. Bu ayak izlerinin bulunduğu yerde parmak izleri ve cilt izleri de bulunuyor. Bu da araştırmalar için ciddi ipuçları veriyor. Üstelik bu ayak izlerinin benzerleri yine Güney Kore’nin farklı bölgelerinde de görülmüş. Ancak daha önceki araştırmalar bu ayak izlerinin dev uçan sürüngen olan pterosaurlara ait olduğu belirtilmişti. ABD’li ve Güney Kore’li araştırmacılar bu ayak izleri üzerinde yeni ve daha geniş çaplı araştırmalar yaptı ve bu ayak izlerinin Batrachopus Grandis adlı bir timsah türüne ait olduğunu belirtti. Araştırmacılar bu timsahların iki ayak üzerinde yürüdüklerine dair somut delillere de ulaştı. İki Ayaklı Timsah Nasıl Bir Hayvandır? 100 milyon yıl öncesine dayanan tarih, o dönemlerdeki timsahların bugünkünden farklı olarak sadece karada yaşadığını gösteriyor. İlk başlarda bu timsahların dört ayak üzerinde yürüyebildiği ve sonrasında iki ayak üzerinde yürüyebilme yetisine kavuştuğu açıklandı. Kretase dönemine ait kalıntılarda bu tarz bir timsah bulunmadığından bu timsahların 250 milyon yıl önce başlamış olan Mezozoik dönemde yaşadığı bildiriliyor. Kalıntılar ilk incelendiğinde bilim insanları bu canlının yüzdüünü düşündü. Ancak paleontolog Martin Lockley bu ayak izleri arasındaki düzene dikkat çekerek yüzerek oluşamayacağını söyledi.