Malatya’da parti binasında basın toplantısı düzenleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, gündeme ilişkin konular hakkında değerlendirmelerde bulundu. Ağbaba, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın her şeye karıştığını iddia ederek, “Cumhurbaşkanı öyle bir gaf yaptı ki artık gaf mı, yoksa düşüncelerini mi söyledi onu sizlerin takdirine bırakıyoruz. Maalesef her şeye karışan bir Cumhurbaşkanı var. Her şeyi bilen ve her şeye müdahale eden bir Cumhurbaşkanı var. Bizim Cumhurbaşkanımız sadece Cumhurbaşkanı değil, o dünyanın en büyük jinekoloğu. Niye jinekolog? Çünkü kimin kaç çocuk yapacağına, nasıl yapacağına, nerede yapacağına karar veriyor. En son kürtaj ve nüfus planlamasıyla ilgili konuştu. Yemeklerle ilgili konuşuyor. Hangi yemeklerin yapılması gerektiğini söylüyor” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın A Milli Takımının İspanya’ya yenildiği maçta yaşananlarla ilgili yaptığı değerlendirmeleri de eleştiren Ağbaba, şunları söyledi: “Teknik direktör olduğunu biliyorduk. Futbol Federasyonu Başkanı olduğunu biliyorduk. Çünkü teknik direktörü seçen o, Futbol Federasyonu Başkanını seçen o. Şimdi bir özelliğini daha öğrendik. Fransa’da Türkiye seyircisinin kimi alkışlayacağına, kimi yuhalaması gerektiğine o karar veriyor. Amigo olduğunu öğrendik. Bir iftar yemeğinde nefret kusarak, bağırıyor ‘Arda Turan’ı yuhalayanlar ahlaksızdır’ diyor. Arda Turan futbolcu, zaman zaman alkışlanacak, zaman zaman yuhalanacak. Bu futbolcunun kaderinde var. Arda Turan Türk Milli Takımı’nın kaptanı, herkesin çok sevdiği bir isim ama o gün maçta iyi oynayamayınca bir grup o sevgilerini tepki göstererek dışa vurabiliyor.” CHP’li Ağbaba, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı verdiği iftarlar üzerinden de eleştirerek, “Konuşmadan yapamıyor. Her gün 4-5 saat canlı yayında, iftarda, sahurda; muhtarlarla, iş adamlarıyla toplantılar yapıyor, iftarlar veriyor. Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığında, ismi ‘kaçak’ olan kaçak sarayda kaçak bir iftar verdi. AKP milletvekillerine ve MYK üyelerine, bizim cebimizden, diğer bütün siyasi partilerin cebinden iftar verdi. Bunlar iftarda, sahurda organize olarak milletin parasını çarçur ediyorlar. Eğer iftar vereceksen kendi parandan ver, hiç kimse itiraz edemez. Kendi paranla sarayda iftar verebilirsin. Eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer akla geliyor. Oğlunun düğününde kullanılan elektriğin parasını ödeyen bir Cumhurbaşkanından, kendi partili milletvekillerine lüks sofralarda iftar veren bir Cumhurbaşkanına geldik” iddiasında bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şehit aileleri ve gazilere verdiği iftarda yaptığı konuşmada duygulanan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ı da eleştiren Ağbaba, şunları söyledi: “Türkiye, geçtiğimiz 20 Temmuz’dan bu yana 600’ün üzerinde şehit verdi. Bölgenin bir yeri yangın yerine döndü. Devlet ne yaptı? Sıvasız evlerin çocuklarını ateşe yolladı. Her gün 5-10 şehit haberi geliyor. Dün 6 şehidimiz vardı, gazetelerde artık haber olmuyor. 6-7 şehit artık haber olmuyor, şehitler sıradanlaştı. Bu olaylar başladığı zaman Malatyalı hemşerimiz bir Yarbay, Yüzbaşı kardeşi şehit olduğu zaman ‘Dağdaki terörü şehre indirenler, bu akan kanların sorumlusudur’ açıklamasını yaptı. Ben de aynen altına imzamı atıyorum. Eskiden askerimiz, polisimiz dağda çatışmada ölürdü. Şimdi şehirlerde kazılan hendeklerle, ana caddelere döşenen mayınlarla askerimiz, polisimiz şehit oluyor. Bunun sorumlusu bu Yarbay değil. Bunun sorumlusu kim? Bunun sorumlusu terörü şehre indirenlerdir. Yani 3 yıl boyunca müzakere sürdürüp, ağır silahları şehre yığılırken görmeyenler, bombalar şehirlere yığılırken görmeyenlerdir. O Yarbayın yanında olacağımızı ve ona destek çıkacağımızı belirtmek istiyorum. Aslında bizim sahip çıkmamamız lazım. Kimin sahip çıkması lazım? Genelkurmay’ın, ordunun sahip çıkması lazım. Ama maalesef Genelkurmay Başkanı artık Türk Silahlı Kuvvetleri Komutanlığı’ndan ziyade Cumhurbaşkanının iftar sofrasında gözyaşı döken bir asker olmuştur. Bizim gözümüzde hiçtir. Gencecik kardeşini kendi elleriyle toprağa veren ve o an durum tespiti yapan bir Yarbayın ordudan ihraç edilmek istenmesi bütün şehitlerin kemiklerini sızlatır. Genelkurmay Başkanını şiddetle kınıyoruz.” Ağbaba, kayyumla ilgili bir yasa çıkarılacağını savunarak, “Kayyuma dokunulmazlık geliyor. Bu dokunulmazlıkla birlikte kayyumluk bir kurum oluyor. Eskiden bankalar hortumlanırdı, şimdi AKP döneminde kayyumlarla şirketler hortumlanıyor. Bir kayyum ayda 80-100 bin TL maaş alıyor. Sülalesine tatil bedava, yeme-içme bedava, devletin bütün olanakları bedava. Ayıca da 80-100 bin TL bir kayyum maaş alıyor. AKP’nin kayyumları her ay asgari ücretin 70 katı fazla maaş alıyorlar. Görevleri şirketleri hortumlamak, batırmak. Hepsinin paçasından haram akıyor. Kayyumlar bakın hem o şirketleri batırıyorlar hem de üzerine para alıyorlar. AKP’ye oy verenlere de sesleniyorum; bu haramdır, günahtır. Kim 100 bin TL maaş alıyor? Bir şirkete 10 kayyum atıyorlar, hepsi 100 bin TL maaş alıyor, vatandaşın parasını çarçur ediyorlar” şeklinde konuştu.