Eski DSP'li Erol Özavcı, hedefinin siyasi değil, gönül hareketi olduğunu söyledi. Erciş’e gelişinde AK Parti Erciş ilçe teşkilatını ziyaret eden ve yapılan seçim programına da katılan Özavcı, Türkiye'yi yaklaşık 12 yıldır yöneten bir AK Parti ve halkın her defasında artarak desteğini alan bir Başbakanın olduğunu söyledi. Amacını yerine getirmenin mutluğunu yaşadığını da anlatan Azavcı, “Yolculuğum esnasında Adapazarı, Bolu, Malatya, Çorum, Erzincan Erzurum, Ağrı üzerinden Van’a ulaştım. Buradan da Ankara’ya geçeceğim. Hepimizin bildiği gibi son 10 yıldır her alanda yeniliğin ve gelişimin fazlasıyla yaşandığı ülkemiz, aynı zamanda özellikle Ortadoğu ülkelerine ve dünyanın birçok kesiminde sıkıntı ve savaşlarla boğuşan mazlum Müslüman halklara umut ve model olmuştur. Türkiye'nin son yıllarda ortaya koyduğu siyasi istikrar ve ekonomik gelişmeler, her dönemde olduğu gibi maalesef yine bazı odakları fazlasıyla rahatsız etmiştir. Halkımızın büyük çoğunluğunun desteğiyle iş başına gelen AK Parti hükümeti, başarılı icraatlarıyla dost ülke ve halkların takdirini ve sevgisini kazandığı gibi, Türkiye üzerinde bölücü planlar kurmaktan vazgeçmeyen dış mihrakların da hedefi haline gelmiştir. İşin daha ilginç tarafı, hükümete yolun başında destek veren bazı hareket ve grupların, bugün gelinen noktada sergilediği hasmane tutum ve söylemleri, hayret ve ibretle izlemekteyiz. Vatanını ve milletini seven herkes gibi beni de en fazla yaralayan konu, alışık olduğumuz dış mihrakların oyunları değil, içimizden birilerinin hükümete ve ülkemizin geleceğine yönelik düşmanca politikalarıdır. Türkiye üzerinde oynanmak istenen bu akıl almaz senaryolara karşı, ben de bireysel olarak tepkimi göstermek istiyorum. Hem ülkemize ve bu milletin bağrından kopan bir hükümete karşı haksızca ve kabul edilemez bir şekilde karalama kampanyası başlatan gruplara karşı bir duruş sergilemek, hem de ülkemizi her alanda yeniliklerle tanıştıran hükümetin ve Başbakanımızın yanında olduğumu göstermek için Dilovası'ndan Van'a kadar olan yolculuğumu tamamlamanın mutluluğunu yaşıyorum. Bu yolculuğum asla siyasi değil, bir gönül hareketidir. Türkiye'yi yaklaşık 12 yıldır yöneten bir AK Parti ve halkımızın her defasında artarak desteğini alan bir Başbakanımız var. Türk milleti Başbakanı bağrına basıyor, yaptığı hizmetleri takdir ediyor ve her seçimde daha fazla destek veriyorsa, bize de Başbakanımıza destek vermek düşer. Bu ülke hepimizin. Gidecek başka yerimiz yok. Olan bitenleri seyretmek yerine, birer vatandaş olarak bizler de gücümüz yettiği kadar elimizi taşın altına koymalıyız. Halkın oylarıyla Türkiye'yi yöneten bir parti ve onun genel başkanı, Türkiye'yi yıllardır çeşitli tuzaklar içine çekmeyi hedefleyen iç ve dış düşmanların insafına bırakılamaz. Gün birlik ve Başbakanımıza sahip çıkma günüdür. AK Parti Hükümeti'nin her başarılı icraatı, o partiye gönül verenler kadar oy vermeyenlerin de yaşam kalitesini yükseltecektir. Benim böyle bir yolculuğu yapmamdaki amaç bu ülkenin Başbakanının yalnız olmadığını dosta düşmana göstermekti. Ben sessiz çoğunlukların da artık oynanan tüm oyunlara ses çıkaracağına ve tepki göstereceğine inanıyorum. Yolculuğum esnasında güzergahım üzerinde bulunan şehirlerde basın toplantıları düzenleyip, vatanını ve milletini seven tüm vatandaşlarımızı Başbakan Erdoğan'a destek olmaya davet ettim. Öyle inanıyorum ki; tarih boyunca vatanının bir karış toprağı için dahi canını bile seve seve feda etmekten çekinmeyen aziz milletim, benim bu gönül hareketime destek verecektir, Sayın Başbakanımızın yanında olduğunu bir kez daha dosta ve düşmana ilan edecektir” dedi.