Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İlker Başbuğ'u ziyareti sonrasında yaptığı açıklamada, İmralı sürecine işaret ederek, "Bugün İmralı canisiyle müzakere edilip Türkiye devletinin itibarı ayaklar altına alınırken, terörle mücadele edenlerin terörist olarak suçlanması milletimizin tasvip etmediği bir gerilemedir. Bilinmelidir ki Silivri İmralı'nın dengi ve eşiti değildir" dedi. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan'ı Silivri Cezaevi'nde ziyaret etti. Ziyaret çıkışı basın açıklaması yapan Bahçeli, şöyle konuştu: "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) en yüksek mevkisinde iki yıl görev yapan değerli bir komutanımız, ne yazık ki terör örgütü kurmak ve yönetmek suçlamasıyla bugün demir parmaklıklar arkasındadır. Bu haksız, mesnetsiz, insafsız iddianın adalet duygusunu rencide ettiği ve zedelediği ortadadır. Terörle mücadelede üstün bir vazife şuuru gösteren, Türk milletinin varlığını bulunduğu komuta kademelerinde gururla sahiplenen bir değerli şahsiyetin karşı karşıya kaldığı muamele esef ve üzüntü vericidir. Terör örgütü PKK elebaşları ve militan kadrosunun temize çıkarılma gayretlerinin artan şekilde sürdürüldüğü bir dönemde TSK'da görev yapmış komutanlarımızın yargısız infaza maruz kalmaları, üzerlerine atılan suçlar kesinleşmeden darbeci gösterilmeleri kabul edilemez bir ilkelliktir." Darbe hazırlıkları ve girişimlerinin hiçbir şekilde masum ve meşru görülemeyeceğini ifade eden Bahçeli, şunları söyledi: "Demokrasinin askıya alınarak millet iradesinin kesintiye uğraması, seçimli yönetimleri silah zoruyla değiştirilmesi, hiçbir şekilde onaylanmayacaktır. Ancak henüz mahkeme netleşmeden, hüküm tesis edilmede adalet yerini bulmadan tutuklu bulunan şahsiyetleri peşinen darbeci ilan etmek insani ve vicdani hiçbir ölçüye sığmaz. TSK'da görev almış bölücü terör örgütü ile mücadelede kahramanlık sergilemiş komutanları terörist olarak sunmak, terör örgütü kurmak ile itham etmek akla ve zekaya hakaret olacaktır. Sayın Başbuğ maalesef böyle bir kara kampanya ile yüz yüze kalmıştır" Açıklamalarında İmralı sürecini eleştiren Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün İmralı canisiyle müzakere edilip Türkiye devleti itibarı ayaklar altına alınırken, terörle mücadele edenlerin terörist olarak suçlanması milletimizin tasvip etmediği bir gerilemedir. Bilinmelidir ki Silivri İmralı'nın dengi ve eşiti değildir. Bizim siyasetimizi yanlış yorumlayıp İmralı canisi ile sayın Başbuğ'u terazinin iki kefesine koyduğumuz fikrine kapılanlar, kendilerine bakmalıdır. Sayın Başbuğ'u teröristlerin seviyesine düşürenler malumdur. İmralı canisiyle pazarlık yapanlar taraflarını açık etmişlerdir." "Bölücü teröre anlam ve değer yükleyenler, boyun eğmeyi ve tavizi politika zannedenler İmralı yolunu tutarken bizim de buna karşı mücadele edenlerle buluşmamız ve hakları teslim etmemiz normaldir" diyen Bahçeli, bu ziyareti İmralı görüşmelerine muadil olarak görenleri iftiracı ve dedikoducular olarak nitelendirdi. Darbe davalarının bir an önce sonuçlandırılmasını arzu ettiklerini belirten Bahçeli, "Terörle mücadele edenleri, teröristleri memnun etmek adına hapsetme Türk adaletinin altından kalkamayacağı ağır bir yük ve vebaldir" ifadelerini kullandı. Bahçeli, İlker Başbuğ'un durumu ile ilgili bilgiler de vererek sözlerini şöyle tamamladı: "Olan biten tüm haksız ve hukuksuz uygulamalara karşı Sayın Başbuğ'u metin, azimli, sabırlı, inançlı ve kendisinden emin görmekten de ziyadesiyle mutlu olduk. Ümit ediyorum ki Türkiye Cumhuriyeti üzerindeki kara bulutlar bir an önce dağılır ve adalet yerini bulur. Teröristleri ayrıcalıklı hale getirenler ve imtiyaz sahibi yapanların bu yanlıştan dönerek, bölücü teröre karşı mücadele verenlerin haklarını teslim etmeleri en büyük dileğimizdir." (ÖFA-HO-Y)14.01.2013 15:54:07 TSI