Son günlerde yaşanan olayları ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Van mitingini değerlendiren Abdullah Aras, tüm engellemelere rağmen halkın miting alanını doldurmasının hem Başbakanı hem de kendilerini ziyadesiyle memnun ettiğini söyledi. Aras, “Dünkü Van mitingi hakikaten bizim için çok önemli bir mitingdi. Haftalar önce miting için teşkilat olarak çalışmalarımızı sürdürmüştük. Allah’a hamdolsun bunun neticesini, meyvesini dün alanda fazlasıyla gördük. Halkımızın büyük bir teveccühü, büyük bir ilgi ve alakasını gördük. Van’da, Cumhuriyet tarihinde ne AK Parti ne hiçbir siyasi parti şu ana kadar böyle bir mitingi görmemiştir. Böyle bir sayıyı elde etmemişti. Bu da Sayın Başbakanımıza olan ilginin, alakanın ve AK Parti’ye olan teveccühün bir belirtisiydi. Miting alanında büyük bir coşku vardı. Başbakanımızın ilk konuşmaya başladığı anda o kısık sesi hepimizi çok üzdü, adeta orada katılan insanların büyük bir kısmı gözyaşına boğuldu” dedi. Miting sonrası çıkan olaylara da değinen Aras, “Her miting dağılışında ister istemez birtakım nahoş hadiseler gerçekleşiyor. Biz bu mitingimizde ise üst düzeyde bir takım nahoş hadiseleri gördük. Hem halkımızın miting alanına gelmesinden dolayı hem de dağılırken birtakım problemler yaşandı. Miting alanına gelişinde Erciş ilçemizden gelmiş olan konvoyumuza saldırı oldu ve burada maalesef bir yaşlı amcamız ile hanımı darp edildi. Arabalarında ciddi anlamda hasarlar meydana geldi. Hastaneye kaldırıldı bu aile, tedavileri dün akşam bitmişti. Bununla birlikte özellikle Bostaniçi ve Kevenli bölgesinde olan vatandaşlarımızın miting alanına gelmelerinde ciddi anlamda engellemeler oldu. Bütün bunlara rağmen vatandaşlarımız bunları dinlemedi. Başbakanımıza duydukları muhabbeti, sevgiyi yaşamak için, onu görmek için sel olup miting alanına geldiler. Mitingimiz bittikten sonra her zaman olduğu gibi maalesef sokak başlarında farklı kitleler, mitinge gelmiş olan kitlelere saldırılar gerçekleştirdiler. Elinde AK Parti bayrağı bulunan kim olursa olsun; genç, çocuk, yaşlı, bay, bayan denilmeksizin birçok saldırı gerçekleşmiştir. Bunun neticesinde hepinizin takip ettiği gibi en büyük hadise dün bir otelin önünde yaşandı. Mitingden dönen vatandaşlarımıza yönelik BDP’li bir kitlenin saldırması neticesinde, orada bulunan bir polis kalabalığın dağıtmak amacıyla havaya ateş ediyor. Daha sonra otelde çalışan Kadir İnan isimli genç kardeşimiz yaralandı. Ama hamdolsun bu kardeşimizin sağlık durumu iyi, hiçbir hayati tehlikesi şu anda bulunmamaktadır. Biz de ailesiyle dün akşam itibarıyla iletişim kurduk, sağlık noktasında elimizden geleni yapacağımızı söyledik kendilerine. Fakat maalesef dün görmüş olduğumuz haberlerde, sosyal paylaşım sitelerinde birtakım insanların, özellikle BDP’liler bunu farklı bir yöne çekip, ‘AK Parti’nin nişancı polisleri’ tarafından böyle bir saldırının gerçekleştiği, adeta sanki bunda bir kasıt var gibi gösteriyorlar. Bilinerek yapılmış bir hadise gibi vatandaşa, kamuoyuna servis etmeleri gerçekle hiçbir ilgi ve alakasının olmadığını beyan etmek istiyorum. Kesinlikle böyle bir şey yoktur, kasıt yoktur. Böyle bir şeyin olması da mümkün değildir. 22 Mart’ta nevruz kutlamaları gerçekleştirildi. Nevruz'da da kalabalık bir kitle vardı. Hiçbir halk Nevruz'a gitmek için AK Partililer tarafından engellenmedi, polisler tarafından engellenmedi, sokakların başında AK Partililer insanlara, ‘Niye Nevruz'a gidiyorsunuz’ diye bir engel bırakmadı. Madem bu bir hür iradedir, şehrin ortasında mitingin hemen yanı başında yaşlı olan bir amcaya saldırmak vicdanın neresine sığabilir. Yaşlı olan ninemizin, annemizin elinde sırf AK Parti bayrağı görüyorsun diye darp etmenin ahlakla, siyasetle ne ilgisi olduğunu sormak istiyorum. Öte yandan siyasi rakibimiz BDP konuşmaya geldikleri zaman, ‘AK Parti’nin polisleri’ söylüyor. Yani burada çok ciddi bir tezat var. Bu nasıl olur? Bütün saldırılarında maalesef hep biz saldırıya uğradık ve bu saldırılar karşısında bugüne kadar hiçbir netice elde edemedik” şeklinde konuştu.