Hak ve Eşitlik Partisi (HEPAR) Balıkesir İl Başkanı Mehmet Ali Özcan, geçtiğimiz günlerde boş parti binasında düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamalarından dolayı genel merkez tarafından görevinden alındı. Emekli PTT müdürü olduğunu, geçmişte uzun yıllar Süleyman Demirel ve Hüsamettin Cindoruk ile Doğru Yol ve Demokrat Parti'de siyaset yaptığını anlatan Mahmet Ali Özcan, aralık ayı başında HEPAR Genel Başkanı Osman Pamukoğlu'nun onayı ile parti meclisi tarafından Balıkesir İl Başkanı olarak atandığını, Balıkesir'de teşkilatlanma çalışmalarını yürütürken yeni kiraladığı il binasını göstermek için burada yaptığı basın açıklamasından sonra genel merkezin olağanüstü toplanıp kendisini görevden aldığını söyledi. Hafta sonu teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Işık'ın kendisini telefonla aradığını, telefonda Genel Başkan Osman Pamukoğlu'nun talimatıyla kendisini görevden aldıklarını anlatan Mehmet Ali Özcan, "Telefonla görevden alma olmaz" deyip istifasını yazıp Ankara'ya faksladığını bildirdi. Genel merkezin bu tavrının kendisini çok incittiğini belirten Mehmet Ali Özcan, partisi için şahsı adına kiraladığı ve görevden alınmasına yol açan boş parti binasında yine açıklama yaptı. "Siyaset inanan ve bilenlerle yapılır" diyen Mehmet Ali Özcan, HEPAR'ın siyasi parti değil, adeta bir bakkal dükkanı olduğunu söyledi. Özcan, "Genel merkeze çok teşekkür ederim. Ben Cenabı Allah'tan başka kimsenin önünde eğilmem. Vatan için ölür, kimseyi de satmam. Bu topraklarda benim 4 tane şefaatçi şehidim var. Siyaset inanan ve bilenlerle yapılır. Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Işık Bey bana göre sıfır. Siyaseti hiç bilmeyen birisi. Bana dedi ki; 'Başkan boş odada basın toplantısı yapmışsın. Sayın Pamukoğlu, talimat verdi, parti meclisini olağanüstü topladı, seni başkanlık görevinden aldı.' Ben de teşekkür ettim, trendeydim, Bandırma'ya gidiyordum, Marmara teşkilatını kurmak için. İlçeye iner inmez bir telefon bayiinden istifamı faksladım. Bana, 'Neden boş parti binasında basın açıklaması yaptınız?' dediler. Onların boş demesi şu, mobilya yok, genel başkanın bir fotoğrafı yok. Ben burayı kendi imkanlarımla buldum. Kirasını peşin verdim, kendi imkanımla boya, badana yaptım. Bir hafta sonrasında dolacaktı orası. Ben, 'Size teşekkür ederim, beni büyük bir yükten kurtardınız, istifamı anında sunacağım' dedim. Bu binayı ben kendi adıma tuttum. Partinin burada bir kuruşu ve hiçbir yardımı yok" diye konuştu. "PARTİ DEĞİL, BAKKAL DÜKKANI" Özcan, Ankara'da parti genel merkezinde Osman Pamukoğlu'nun başkanlığında yapılan il başkanları toplantısında, salonun ortasına konulan bir "sebil" ile genel merkeze yardım adı altında il başkanlarından para toplandığını iddia etti. Özcan, kendisinin Balıkesir teşkilatı için yaptığı harcamaları öne sürüp para veremeyeceğini söylediğini anlatarak, HEPAR'ın sadece genel başkanı kaldığı kaydedilen bir siyasi parti ile ittifak görüşmesi yaptığını, Osman Pamukoğlu'nun 6 Ocak'taki genel kurulda bir partinin HEPAR'a iltihak edeceğini açıkladığını, kendisinin ise buna karşı çıktığını söyledi. Balıkesir'deki parti tabelasını taktırdığı gibi kaldıracağını açıklayan Özcan, HEPAR'ın bir siyasi partiden çok bir bakkal dükkanı olduğunu savundu. "Genel merkeze bir mesajınız olacak mı?" şeklindeki soru üzerine Özcan şu ifadeleri kullandı: "Hangi genel merkez? Ortada bir siyasi parti yok. Ben orayı siyasi bir parti olarak görmüyorum. Siyasi bir parti olmadığına cumartesi karar verdim. Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Işık Bey'e telefon açtım, 'Sizin orası bakkal dükkanı mı? Ne alıp satıyorsunuz?' dedim. Siz yanlış zamanda yanlış adamı il başkanlığına getirdiniz. Siyasetin mektebi yoktur. Benim masraflarımı da göndermek zorundasınız. Yarın basın toplantısı yapacağım, partinizin ipini pazara çıkaracağım. Sadece siz değil, Türkiye'deki birçok partinin göbek bağının başka yerde olduğunu anladım." Mehmet Ali Özcan, Pamukoğlu'nun medeni cesareti olmadığını, gönderdiği hiçbir mesaja cevap veremediklerini çünkü kendilerine güvenlerinin olmadığını ileri sürdü. HEPAR Genel Başkanına seslenen Mehmet Ali Özcan, şunları söyledi: "Onun il başkanları beni dinliyordur inşallah. Oya Hanım, çok mütevazı bir hanımefendi. Size üzülüyorum, çok mütevazısınız, yol yakınken dönün, kendinizi harcamayın. Osman Pamukoğlu'na mesajım şu; Güneydoğu'da çok iyi bir komutan olabilirsin. Çanakkale'de bana 'Yazarım' dediniz, iyi bir yazar da olabilirsiniz. İyi bir insan da olabilirsiniz. Yalnız savaşlar sadece komutanla kazanılmıyor. Ardınızda inançlı askeriniz varsa savaşlar kazanılıyor. Siyasette genel başkanlar bana göre bir hiçtir. Arkanda vatandaş, teşkilat yoksa siz istediğiniz kadar orada nara atın. Bu işin mektebi yok, dağarcığınızda bir şeyler varsa çıkar, vatandaşınızla paylaşırsınız. Sizin sayenizde şunu anladım. Türkiye'deki siyasi partiler göbek bağı ile bir yerlere bağlıymış. Ben sizinle değil, Sayın Süleyman Demirel ile 9. Cumhurbaşkanımız, siyasetin duayeni ile Sayın Hüsamettin Cindoruk, bu işin profesörü, onlarla siyaset yaptım. Ben o gün Çanakkale Truva Otel'de söylemedim mi, at sevgim var benim, onu benden kimse söküp atamaz diye. Siz bana bir şey söylediniz, bende o zaman jeton düştü de denemek için sizin toplantınıza katıldım. Bana, 'Ben de dahil kimseye bağlanma' dediniz. Size hiç bağlanmadım ki zaten ben. Ben inanmasam yola çıkmam. Biz ilçelerde tüm partileri silkeleyip geliyorduk, gençlerle geliyorduk. 'Sen yoksan biz de yokuz' dediler. Ben deli değilim Allah'a şükür. Evet ben normal değilim ama siz de normal değilsiniz, dedim. Ama deli anlamında kullanmadım. Bana 'Evet, ben de normal değilim' dediniz. Çanakkale teşkilatı da şahit." Mehmet Ali Özcan, parti için kendi imkanlarıyla kiralayıp dükkan kirası, boya, badana gibi harcamaları cebinden karşıladığını söylediği boş parti binasındaki açıklamasında, HEPAR Genel Merkezi'nden bu masraflarıyla ilgili yaklaşık 2 bin TL alacağı olduğunu da sözlerine ekledi. (YU-MŞ-GS-Y)11.12.2012 13:50:06 TSI