BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Başbakan Erdoğan'ın dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili İspanya'daki Batasuna partisinin kapatılması örneğini vermesiyle ilgili, "Sen İspanya'daki Katalonya, Bask statüsünü Türkiye'ye getir; bizim partimizi de kapatır sana hediye ederiz" dedi. BDP Diyarbakır Milletvekili Tan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, bir köşe yazarının 'Ya başbakan kapalı kapılar arkasında bağımsız bir Kürdistan kurulması için birilerine söz verdi, ya da çıldırdı' dediğini belirterek, bu iki ihtimalden hangisinin doğru olduğunu tarihin açığa çıkartacağını söyledi. Bugüne kadar Kürtlerin çoğunluğunun aklında Türklerden, Araplardan ayrı bir Kürdistan fikri olmadığını, halen de Kürtlerin çoğunun, kendisi ve BDP'nin de birlikte yaşamaktan yana olduğunu ifade eden Tan, "Ama korkarım ki bir Kürdistan eğer çatışmaya, ayrışmaya dayalı oluşacaksa, bunu Kürtler değil; Başbakan Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin yapacaklar" dedi. Türkiye'nin önünde iki yol olduğunu belirten Tan, "Ya Ortadoğu'da bütün dinler, diller mezhepler birlikte bir yaşam kuracağız ya da kıyamete kadar savaşacağız. Binlerce defa söyledik, yine söylüyoruz; biz birlikte yaşamaktan, barıştan, huzurdan, kardeşlikten yanayız. Ama Sayın Başbakan artık bu barış projesinin mimarı olamayacağını açık seçik şekilde ilan etmiştir. Artık anlaşılmıştır ki eğer Ortadoğu'da bir barış olacaksa, 21'nci yüzyılda yeni bir dünya kurulacaksa, bunun mimarı asla mevcut başbakan olmayacaktır; ama çatışma kavga, vuruşma, dışlama diyorsanız, Sayın Başbakana düşen daha çok görev var demektir" şeklinde konuştu. "ENERJİ BAKANI ERBİL'E UÇTU, KAYSERİ'YE DÜŞTÜ" Başbakan Erdoğan'ın dışarıda tüm komşularıyla içeride ise Alevilerle, Kürtlerle, laik, seküler hayat tarzını benimsemiş haklı veya haksız belli endişeleri olan kesimlerle ve samimi dindar kesimlerle kavgalı olduğunu belirten Tan, Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın uçağının Erbil'e inişine izin verilmemesi konusuna da değindi. Tan, "Uçtu uçtu kim uçtu? Enerji Bakanı Taner Yıldız uçtu. Nereye? Erbil'e. Nereye düştü? Kayseri'ye düştü. Bugün Erbil'e gidemeyen bir enerji bakanı var. Dünya petrol rezervlerinin yarısının olduğu Ortadoğu, beşte birinin olduğu Irak, yüzde 7'sinin olduğu Kerkük; oraya gidemeyen bir enerji bakanı var. Kerkük'e vize alamayan bir genel başkan var. Bundan daha büyük bir felaket olabilir mi? Bunlar hayal değil, son birkaç ayda olan biten mevzular" diye konuştu. "KONUŞ, KONUŞ HEYECANLI OLUYOR" "Bu hükümetin de Sayın Başbakanın da siyaseten Türkiye'nin menfaatleri ve geleceği bakımından son kullanma tarihi bitmiştir" diyen Tan, Başbakan Erdoğan'ın üslubunun kendilerini sadece güldürdüğünü söyledi. Tan, "Konuş konuş Sayın Başbakan, heyecanlı oluyor. Çok heyecanlı konuşuyorsun, tiyatroya gitmeye gerek yok artık. Ya senin bu postalarını kim dikkate alır? Senin askerinin başına çuval geçirildi, bir şey yapamadın. İsrail 9 vatandaşını katletti, bağırdır çağırdın bir şey yapamadın. Kim seni takar ya, kim korkar senden. Evin içindeki çocukları korkutan babalara benziyorsun. Sokağa çıkınca süklüm püklüm" dedi. Başbakan Erdoğan'a seslendiğini söyleyen Tan, "Bırak bu posta okumaları, boş kabadayılanmaları, siyah gözlükle nara atmaları. Bir bardak su iç, bir iki gün dinlen, düşün, tansiyonun düşsün, şekerin yerine gelsin. Etrafında akıllı adam bulamıyorsan Çin'den bari birkaç akıllı adam bul, ortamı değerlendir ve sükunetle yeni Türkiye ve Ortadoğu inşasına birlikte girişelim" diye konuştu. Başbakan Erdoğan'ın dokunulmazlıklar ve parti kapatma ile ilgili İspanya'daki Batasuna partisinin kapatılması örneğini vermesiyle ilgili de Tan, "Biz artık tiyatro seyreder gibi siyaseten ömrünü tamamlamış bir Başbakanı izliyoruz. Sen İspanya'daki Katalonya, Bask statüsünü getir Türkiye'ye, getir Kürdistan'a; bizim partimizi de kapatır sana hediye ederiz. Başka bir parti kurarız, canın sağ olsun" şeklinde konuştu. (MÜG-ÖZ-Y)06.12.2012 14:19:48 TSI