Bölge Gazetesi'nden Burhan Ergin'in haberi:Eski Başbakan Yardımcısı ve Ak Parti Van 1. Sıra Milletvekili Adayı Beşir Atalay, Van'daki yerel ve ulusal basın mensupları ile kahvaltılı basın toplantısında bir araya geldi. Atalay, Suriye'nin kuzeyinde gelişen olayların çözüm sürecini zehirlediğini belirtti. 7 Haziran'da halkın iradesinin tam olarak sandıklara yansımadığını belirten Atalay, 1 Kasım'da güzel bir sonuç elde edeceklerini ifade etti.Van 1. Sıra Milletvekili Adayı Beşir Atalay, cumartesi günü ildeki gazetecilerle kahvaltılı toplantıda bir araya geldi. Seçim çalışmaları ile ilgili görüşlerini anlatan Atalay, kapsamlı bir çalışma yürüttüklerini ifade etti. "GENİŞ BİR EKİPLE ÇALIŞMALARIMIZI SÜRDÜRÜYORUZ"Seçim çalışmalarını sürdürdüklerini anlatan Atalay, "Seçim çalışmalarımız kapsamında teşkilatlarımızla, arkadaşlarımızla çok kapsamı bir kampanya yürütüyoruz. Tabi kampanyada çok önemli bir plan yaptık. İlk günde ne yapacağız. Kim hangi çalışmayı yapacak. Bütün adaylarımızla, teşkilatlarımızla çalışmalarımı yapacağız. 2 Ekim'de bütün milletvekillerimizi, teşkilat mensuplarımızı, il başkanlarımızı hepsini bir araya getirerek, önce bir kendi aramızdaki birlikteliği bütünlüğü sağladık. Burada tabi biz bazı ziyaretler gerçekleştirdik. Van için ayrı bir seçim beyannamesi hazırladık. İnşallah en geç Salı günü basılmış olacak. Yani Van'da şuan yürüyen çalışmalar, seçim sonrası Van'da hangi projeleri yürüteceğiz, bunları planlıyoruz. Bundan sonra Van ekonomisi, turizmi, Van'ın gelişmesi, sınır ilişkileri her konusunu ilgilendiren projelerimiz var. Bundan sonra inşallah Van'ın bütün işleri daha iyi takip edilmesi için, bir anlamda Van'ın talihini değiştirmek için neler yapılacak ve o konuda bir seçim beyannamemiz olacak. Ben bunu çok önemli görüyorum. Ayrıca partimizin hazırladığı broşürler var ve bu broşürler Van'daki bütün evlere ulaşacak" ifadelerini kullandı. "HERKESE ULAŞMAK İÇİN ÇABALAYACAĞIZ"Seçim çalışmaları kapsamında herkese ulaşmak için çabaladıklarını anlatan Atalay, "Van'daki bütün kesime ulaşmak için çabalayacağız. Adaylarımız grup şeklinde çalışmalarını yapıyor. Van'da ulaşmadığımız esnaf veya köy kalmayacak. Özellikle depremde yıkılan ve sonrada kendilerinin yaptığı evler var. Ben o köylerimizin hepsine gideceğim. Her gün bir veya iki ilçeyi ziyaret edeceğiz. Bunun yanında seçim bürolarımızı açacağız. Ayrıcı sosyal medya ağı kurduk. Sosyal medyayı iyi bilen bir ekip kurduk ve Van'ı Türkiye'ye ulaştıracağız" dedi. Sandık güvenliği konusunda ekip oluşturduklarını anlatan Atalay, "Sandık güvenliği ekibi oluşturduk. Bunun içinde eski il başkanlarımız var ve başında eski bir milletvekilimiz var. Tek görevleri sandığın görevini sağlamaktır. Müşahitler, müşahitlerin yedeği, onun da yerine görev alacak kişiler, kat görevlileri, bina sorumluları, adayların seçim günü binalardaki görevleri Allah'ın izniyle her sandığa çok hâkim olunacak. Bir sandıkta hukuksuzluğa, yanlışlığa, keyfi davranışa geçen seçimlerde olduğu gibi bu seçimlerde izin verilmeyecek. Sandıklara çok iyi hâkim olacağız. Güvenlik birimleri kendi görevlerini yapar. O bizleri ilgilendirmiyor, ama biz parti olarak binalarımıza, sandıklarımıza sahip çıkacağız" diye konuştu. "BAŞBAKAN 20 EKİM'DE VAN'A GELİYOR" Daha önce 14 Ekim olarak duyurulan Van mitinginin 20 Ekim'e ertelendiğini anlatan Beşir Atalay, "20 Ekim'de Van mitingimiz var. Önce 14 Ekim diye duyuruldu, ama biz onu biraz erken bulduk. Kendilerinden rica ettik ve mitingimizi 20 Ekim'e aldık. İnşallah muhteşem bir Van mitingimiz olacak. Bülent Arınç arkadaşımız 25 Ekim'de Van'a gelerek bizleri ziyaret edecek. Kendisi burada ve Erciş'te program yapacak. 27 Ekim'de Ali Babacan Van'ın ekonomisi için gelecek. Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz Bey de buraya gelecek. Şuanda kendisinin programını netleştiremedik. Bingöl seçim bölgesi olduğu için kendileri bizi bir gün ziyaret edecek. Muhtemelen bu miting öncesi de olabilir. Yani inşallah bütün çalışmalarımızla Van'ı bir atağa kaldırmak istiyoruz. Bu seçim sonrası inşallah çok farklı olacak. Tamamen seçmenimize ve Van ilimize yaptıklarımızı anlatacağız. Biz huzurlu bir seçim çalışması yapıyoruz. Hiçbir gerginliğe sebep olmayacağız. Hiçbir seçim huzuru bozacak gelişme bizden kaynaklanmayacak. Türkiye genelinde devlet seçim öncesi ve sonrası güvenlik konusunda çok daha ciddi tedbirler alıyor. Yani seçim güvenliği devletin görevi ve yapması gerekiyor. Devlet gerekeni yapıyor. Huzur bozmak isteyenlere de izin vermeyeceğiz. Allah'ın izniyle bütün kademelerimizle biz çok dinamik ve verimli bir çalışma yürüteceğiz" dedi. "KAPIKÖY'ÜN AÇILMASI İÇİN ÇALIŞIYORUZ"Kapıköy Sınır Kapısı'nın açılması için çabaladıklarını anlatan Atalay, "Yine bildiğiniz üzere Van'ın can damarı olan Kapıköy Sınır Kapısı'nın açılması içinde çalışmalarımız sürdürüyoruz. Doğrusu Van'ı ve bölgeyi çok iyi biliyorum. Bu bölgede çok çalıştım. Gümrük kapılarının bir ilin ekonomisi için ne kadar önemli olduğunu bilirim. Başbakanla, gümrük bakanıyla, Cevdet Yılmaz'la görüştüm. İnşallah bu sorunu ortadan kaldıracağız. Ama bu kapının kapanmasının nedeni gümrük memurlarının kaçırılmasıyla oldu. Yani gümrükte çalışan devletin memurunu kaçırıyorlar ve daha sonra serbest bırakıyorlar. Bunun amacı da işte gümrük kapıları kapansın. Vanlılar perişan olsun. Ekonomi dursun, ticaret erbabı canından bezsin 'ben burada yaşayamıyorum' desin gitsin. Van'a geldim oteller boş doğrusu çok üzüldüm. Gerçekten Kapıköy ilin can damadır. İnşallah başbakanımızın mitinginden önce bu kapımızı açacağız. Bizzat kendim bu konuyla ilgileneceğim. Şuan arkadaşlarımızla onun hazırlığını yapıyoruz. Oradaki gümrük memurlarımızın huzur ve güven içinde çalışması için tedbirler alıyoruz. Hem de onların rahat edeceği ortamı sağlıyoruz. Önümüzdeki 10 gün içinde kapıyı açmış olacağız. Ayrıca burada bir kapalı spor salonumuz var ve inşallah bunun da açılışını yapıp Vanlılara hediye edeceğiz. Bunun yanında Van stadyumunun çalışmalarını yapıyoruz. Erciş'te belediye binası ve cami gibi binaların açılışını yapacağız. Bütün amacımız Van'ı yıldız bir şehir yapmaktır. Buranın huzuru kaçıracak veya insanları kaçıracak şeyler Van'a ihanettir. Yani Van'ın geleceğini güçlü kılıp, Van'dan gidenleri geri getirmek lazım… İnşallah bu atmosferi birlikte oluşturup gidenleri geri getireceğiz" diye konuştu. "HALKIN ÜSTÜNDE TEHDİT VE BASKI KURANLAR VAR"Halkın sindirilmeye çalışıldığını anlatan Atalay, "Kaç gündür halkın arasındayım. Burada insanları tehdit, korkutma, sindirme çalışmaları var. Şu anda devlet bu baskıları kaldırmak için uğraşıyor. Geçmişte bu bölgede devletin zulmü olmuştur. Açıkça söylüyoruz. Biz onların hepsini AK Parti olarak çıkardık ve onların hepsini artık olmaz hale getirdik. Devlet bunların hepsini gördü ve daha insan odaklı bir devlet haline geldi. Şimdi örgüt ve HDP'nin militanları burada baskı uyguluyor. Daha akşam işadamları bana gelip 'Bizden para istiyorlar, tehdit ve baskı oluşturuyorlar' dedi. Bu bölgede bu gerçekler var. Son seçimlerde de sandıklarda neler olduğunu çok iyi biliyoruz. Dolayısıyla vatandaşın gönlü bizden yanadır. Ben 2005'ten bu yana vatandaşımın hak ve hukuku için çalışıyorum. Kürt vatandaşlarıma yapılan haksızlıkları ortadan kaldırmak için çalıştım. Türkiye'de nerede haksızlık varsa ona karşı çıktık. Biz 13 yıl boyunca insan hakları mücadelesini verdik. Van halkının 7 Haziran'da sandıklara iradesinin yansımadığını, 1 Kasım akşamı Allah'ın izniyle göreceğiz" ifadelerini kullandı. "VAN'DA ÖNCE HUZURU TESİS ETMEK LAZIM"Van'ın birçok alanda gelişmesi için öne huzur ortamının tesis edilmesi gerektiğini belirten Atalay, "Van bizim Doğu Anadolu Bölgesinde geniş bir komşu ülkeyle uzun sınırı olan tek büyük şehrimiz. Dolayısıyla Van sınır ötesiyle de Türkiye'nin irtibatlarını, ilişkilerini sürdürecek bir şehirdir. Tabi Irakla, Erbil'le, hem İran kesimiyle buranın uçuşlarının sağlanmasını çok önemli görüyorum. Gaziantep zamanında bazı çalışmalar yaptı ve fuarlarda çok fayda sağladı. Onların bir kısmını Van'a kaydırmak gerekir. Ama burada önce huzurun olması lazım… Allah'ın izniyle güzel şeyler olacak. Bu bölgede İran konsolosluğunun olması gayet iyi olur. Bu konuda Dışişleri Bakanlığı'yla görüşmelerin olması lazım" dedi. Çözüm sürecinin hedefini anlatan Atalay, "Çözüm süreci ile birlikte ülke içindeki terör unsurları, yurt dışına çıkacak, devlet ise dağdakilerin, terör unsurlarının hayata dönüşü, siyasete dönüşüyle ilgili çalışma yapacaktı. İşin özü buydu. Ama bu olmadı. Çözüm sürecini esas zehirleyen Suriye'nin kuzeyindeki gelişmelerdir. 6-7 Ekim olayları buradaki en önemli kırılma noktasıdır. HDP ve örgüt çözüm sürecine ihanet etti. Dışarı çıkmayla ilgili sözler yerine getirilmedi. İstismar ettiler. Çözüm süreci şu anda bekliyor. 'Silahı bırakacağız' iradesi olmadan çözüm süreci faaliyete geçmez. Bundan sonra devlet bölgede son vatandaşımız huzurlu hayata kavuşmadan başlattığı güvenlik çalışmalarını sürdürecek. Son seçime kadar Kürt vatandaşların en çok oyunu biz alıyorduk. Ama şuan ikinci sıraya düştük. İnşallah onu tekrar birinci sıraya getireceğiz" ifadelerini kullandı.