Gerek gözaltı sürecinde ve tutuklandığında Wan halkının uzun soluklu bir protesto eylemi geliştirmesi, gerekse hükumetin tutukluluğa itirazının sonucunun beklemeden apar topar görevden alması, Van Belediye Başkanı Bekir Kaya'nın her biri Kürt halkının has evladı olan diğer belediye başkanlarımızın arasında özgün bir yer edindiğini ortaya koydu. Bekir Kaya'nın tutuklanması ve görevden alınması vicdanlara başka türlü dokundu, öfkeleri başka türlü biledi. Van halkı seçerken de biliyordu onun nasıl yürekli, nasıl has bir oğul olduğunu ama Van'daki depremden sonra halkı için çırpınışı onu bütün Kürt halkının sevgilisi haline getirdi. AKP hükumetinin ve onun memurlarının Van halkını adeta cezalandırdığı, acısıyla eğlendiği bir dönemde Bekir Kaya, otomobillerde sabahlıyor, gözyaşları içinde halkı için didiniyordu. Onun bir otomobilde Van halkı için gözyaşı dökerken çekilmiş fotografı o acı dönemin unutulmaz karelerinden biri oldu. Sonra anlaşıldı ki, Bekir Kaya nerede ağlayıp nerede güleceğini bilen bir adammış. Gözlerden uzak bir yere, park halindeki bir otomobile çekilip kimseye belli etmeden acısını döken bu adamın iki hafta önce ise gülüşü bütün gazetelere yansıdı. Bu fotoğraf bir sabah onun evinin balkonunda çekilmişti. Arkada onu alıp götürmek üzere gelen polisler evinde arama yaparken o balkona çıkmış halkına sevgiyle gülümsüyordu. O gülümseyişte Kürt halkının umudu ve özgüveni bariz olarak görülüyordu. Ayrıca bu yüz ifadesi KCK operasyonları adı altında Kürt halkının ve BDP'ninörgütlülüğünü parçalamak için sürdürülen kampanyanın nasıl akıldışı ve nasıl etkisiz olduğunu ortaya koyuyordu. Kürt sivil siyasetine yönelik soykırımı boşa çıkaracak olan da işte bu ruh halidir. Nerede ağlayacağını nerede güleceğini bilen evlatlarının ruh hali. Halkların mücadelesinde böyle unutulmaz görüntüler olur. KCK operasyonlarının ilk dalgasında plastik kelepçeli vekillerimizin, başkanlarımızın fotografı Kürtlerin hafızasına bu zulüm döneminin sembolü olarak yerleşti. Bekir Kaya'nın ağlayan ve gülen fotograflarının yan yana gelişi ise gelmekte olan güzel günleri, Kürt halkının onca acıya rağmen özgürlüğün mutluluğunu şimdiden hissedişini özetliyor. Bekir Kaya'nın şimdi bir de böyle bir etkisi var aramızda. Bekir Kaya'da sembolize olan bu ruh hali, bu yürek halkımızın cesaretine cesaret kattıkca devlet-hükumetin korkusu ve öfkesi, haliyle de saldırganlığı artıyor. Artık birer toplama kampına dönüşmüş cezaevlerindeki zulmü artirdikca artırıyor iktidar. Urfa Cezaevi'ndeki isyan ve 13 insanın yanarak ölmesi Bölge'deki diğer cezaevlerine de yayılan bir isyan dalgasına yol açtı. Kürt halkı bir yandan sevdiklerinin bu ceberrut devlet karşısında eli kolu bağlı, hapiste, nasıl bir risk altında olduğunu bilip kaygı ile gözyaşı dökerken, bir yandan da gelmekte olana gülümseyerek bakıyor. O cezaevi kapılarını açacağı güne doğru. Bir ağlayıp bir gülerek bekliyor o günü.