Yılmaz, TBMM Genel Kurulu'nda, milletvekillerinden gelen sözlü soru önergelerini cevapladı. Yılmaz, 2015 yılı atama döneminde başvuran öğretmen sayısının 157 bin 545 olduğunu, bakanlığa tahsis edilen 37 bin kadronun 105 alana dağıtımının yapıldığını söyledi. Aynı dönem atamalarda en çok 4 bin 189 kontenjan sayısı ile sınıf öğretmenliği alanına atama gerçekleştirildiğini anlatan Yılmaz, şunları kaydetti: "Bakanlığımıza bağlı resmi eğitim kurumlarında 10 Aralık 2015 tarihi itibarıyla net öğretmen ihtiyacı 91 bin 880'dir. Özel eğitim alanında son 3 yılda atanan toplam öğretmen sayısı 2 bin 884'tür. Bu yılın nisan ayında yapılan ilk atamada en düşük 66 puanla, yaşayan diller ve lehçeler (Kurmançi) alanına öğretmen ataması yapılmıştır. Bakanlığımızca 2015 yılında sözleşmeli öğretmen istihdamı yapılmamıştır. MEBSİS veri tabanından alınan bilgilere göre ülke genelinde 45 bin 552 ücretli öğretmen görev yapmaktadır. Öğretmen aday sayısı ise 436 bin 291'dir." Milli Eğitim Bakanlığının 7 Aralık 2016 tarihi itibarıyla yargılama gideri ve avukatlık ücreti kapsamında 102 bin 836 lira ödeme yapıldığına dikkati çeken Yılmaz, bakanlığa bağlı okul kurum yöneticilerince 2 Mayıs 2017 tarihi itibarıyla açılan dava sayısının 6 bin 449 olduğunu, yürütmeyi durdurma ve iptal kararı sayısının 2 bin 337 olduğunu aktardı. Yılmaz, 2016 yılında KPSS'ye giren ve rehberlik alanına başvuran 4 bin 581 adaydan 4 bin 105'inin psikolojik danışma ve rehberlik mezunu olduğunu, 2016 yılında yapılan atamalarda rehberlik alanına ilk atama yoluyla atanan 2 bin 129 öğretmenden bin 975'inin Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik (PDR) mezunu olduğuna işaret etti. Öğrenci, öğretmen ve ailelerin karşı karşıya kaldıkları olaylara karşı güçlendirilmelerini hedefleyen Psiko Eğitim ve Grupla Psikolojik Danışma Çalışmaları düzenli olarak rehberlik öğretmenleri tarafından verildiğini hatırlatan Bakan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Öğrencileri bağımlılık riskinden korumak gayesiyle Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Programı uygulanmaktadır. Bu programla alkol, tütün, madde, teknoloji bağımlılığı ve sağlıklı yaşam konuları gelişim düzeylerine göre öğrencilere ve ailelerine aktarılmaktadır. 0-18 yaş aile eğitim programı kapsamında velilere aile ilişkileri, iletişim, okul-aile iş birliği gibi konuların yapılandırılmış grup oturumları halinde verilmektedir. Ailelere bireysel sorunlarına ilişkin ihtiyaç duydukları psikolojik danışma desteği verilmektedir." Bakan Yılmaz, okullarda uygulanan haftalık ders çizelgelerinin bireyin, toplumun ve alanın ihtiyaçları doğrultusunda katılımcı bir anlayışla, bilimsel esaslara göre geliştirildiğini söyledi. Eğitim ve öğretim alanında dünyadaki gelişmelerin izlendiğini, Türkiye'ye özgü temel değerlerle bütünleştirildiğini aktaran Yılmaz, bu çerçevede haftalık ders çizelgeleri geliştirilirken öğrenci, öğretmen, veli ve diğer paydaşların görüşlerinin alındığını dile getirdi. Yılmaz, "Çalışmalar için öğretmen ve akademisyenlerden oluşan komisyonlar kurulmakta, ortaya konulan taslaklar üzerinde geniş katılımlı çalıştaylar düzenlenmektedir. Haftalık ders çizelgemizde yer verilen zorunlu ve seçmeli derslerin tamamı hassasiyetle belirlenmektedir." ifadelerini kullandı. "306 bin 205 engelli öğrenci eğitim-öğretim görmekte" Eğitim çağında olup özel eğitime ihtiyaç duyan öğrencilere yönelik kaynaştırma uygulamaları yoluyla özel eğitim sınıflarında, özel eğitim okullarında, ev ve hastane sınıflarında hizmet sunulduğunu anlatan Yılmaz, bu öğrencilerin eğitim hizmetine erişimi ve toplumla bütünleşmelerini sağlamak üzere fırsatların artırıldığını, öğrenme ortamlarının iyileştirilmesine çalışıldığını dile getirdi. Yılmaz, "2016-2017 eğitim-öğretim yılı 2 Mayıs 2017 tarihi itibarıyla Türkiye genelinde, resmi ve özel dahil olmak üzere, özel eğitim okullarında ilkokul, ortaokul ve meslek lisesinde 45 bin 590 öğrenci, ilkokul ve ortaokulda özel eğitim sınıflarında 40 bin 87 öğrenci, anasınıfı, ilkokul, ortaokul ve lisede kaynaştırma eğitimi alan 219 bin 728 öğrenci olmak üzere toplam 306 bin 205 engelli öğrenci eğitim-öğretim görmektedir." şeklinde konuştu. Suriyeli öğrenciler Konuşmasında Suriyeli öğrencilerle ilgili soruları da yanıtlayan Bakan Yılmaz, şu bilgileri verdi: "Bakanlığımıza bağlı okullarda öğrenim gören geçici koruma kanunu kapsamındaki Suriyeli öğrenci sayısı 169 bin 10 olup, geçici eğitim merkezlerinde öğrenim gören Suriyeli öğrenci sayısı 294 bin 112'dir. Bu öğrencilere yönelik yapılan çalışmalarda, geçici eğitim merkezlerinde kendi dil ve müfredatlarında eğitim-öğretim çalışmaları yürütülürken geçici eğitim merkezlerinde 15 saat Türkçe dersi eklenmiş olup öğrencilerin Türkçe öğrenmelerini sağlamak üzere yeni çizelge oluşturulmuştur. Bu kapsamda Suriyeli öğrenciler Türkçe ve akademik temelli dersler alarak bakanlığımız okullarına kademeli olarak aktarılacaktır." Yılmaz, Suriyeli öğrencilerin Türk eğitim sistemine ve müfredatına tabii olmakla birlikte kendi dil ve kültürlerini unutmamalarına yönelik ilave dersler alacağını da kaydetti. "Suriyeliler için 30'un üzerinde okulun inşaatı tamamlandı" Bakanlığa bağlı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğünce Türkiye'de eğitim gören ve eğitim çağındaki Suriyeli öğrencilere Türk dilinin öğretilmesi ve öğrencilerin yaşadığı sosyal sorunların en aza indirgenmesi amacıyla örgün öğretime uyum programlarının planlandığını belirten Yılmaz, Halk Eğitim Merkezileri aracılığıyla Türkçe kursları verildiğini söyledi. Yılmaz, şöyle konuştu: "Türk üniversitelerinde 2015-2016 eğitim-öğretim yılında toplam 9 bin 689, 2016-2017 eğitim-öğretim yılında ise toplam 13 bin 663 Suriyeli öğrenci eğitim görmektedir. Ayrıca Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı bu yıl itibarıyla bin 400 Suriyeli öğrenciye burs vermekte olup, bunların 777'si bu yıl üniversiteyi kazanan Suriyelilerden oluşmaktadır. Yeni eğitim alanlarının oluşması yönünde, Suriyelilerin yoğun olarak yaşadığı yerlerde 2019 yılına kadar 105 okul inşaatının yapılması planlanmaktadır. Şu ana kadar Suriyeliler için 30'un üzerinde okulun inşaatı ise tamamlanmıştır." (Kaynak:t24)