POLİTİKA

VAN TSO Başkanı Takva: Ciddi yapısal tedbirlere ihtiyaç var

Van Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva, kişi başına düşen milli gelir, mevduat ve kredi verilerinin Van başta olmak üzere Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki yapısal ekonomik eşitsizliği açık biçimde ortaya koyduğunu belirterek, mevcut farkın sürdürülemez boyutlara ulaştığını söyledi.

Abone Ol

Van Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva, Türkiye’de iller arası ekonomik dağılıma ilişkin verilerin, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin milli gelirden aldığı payın son derece sınırlı kaldığını gösterdiğini ifade ederek, Van’ın kişi başına düşen gayri safi yurt içi hasıla bakımından en düşük üçüncü il konumunda yer aldığını dile getirdi.

Takva, Van’da kişi başına düşen gayri safi yurt içi hasılanın 203 bin 490 TL seviyesinde olduğunu belirterek, Doğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan 14 ilin toplam nüfusunun yaklaşık 6,5 milyon olduğunu, buna karşın milli gelirden alınan payın yalnızca yüzde 4,3’te kaldığını ifade etti. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ise 9 il ve 8,5 milyonluk nüfusa rağmen alınan payın yüzde 5,6 olduğunu kaydeden Takva, Doğu ve Güneydoğu’nun ekonomik olarak benzer bir kaderi paylaştığını aktardı.

“YAPISAL TEDBİRLERE İHTİYAÇ VAR”

Marmara Bölgesi’nin milli gelirden aldığı payın yüzde 43 olduğunu belirten Takva, “Milli gelirden alınan paya baktığımızda Doğu Anadolu’da 14 ilimiz var. Toplam nüfus yaklaşık 6,5 milyon. Milli gelirden aldığı pay yüzde 4,3. Güneydoğu Anadolu’da 9 il var, nüfus 8,5 milyon, aldığı pay yüzde 5,6. Neredeyse aynı. Doğu’yla Güneydoğu bu anlamda ortak bir kaderi paylaşıyor. Marmara Bölgesi’nin aldığı pay ise yüzde 43. OECD diyor ki; bir ülke sınırları içinde en gelişmiş bölgeyle en az gelişmiş bölge arasındaki fark 30 birimi geçmemeli. Yani Marmara 100 birim alıyorsa Doğu Anadolu’nun en az 70 birim alması gerekir. Biz bu rakamlara baktığımızda Marmara 70 birim alıyor, biz 30 birim alıyoruz. Yani fark 30 olması gerekirken neredeyse 70 puana dayanmış durumda. Bu sürdürülebilir değil, çok ciddi yapısal tedbirlere ihtiyaç var. Toplam mevduatın yüzde 67’si İstanbul, Ankara ve İzmir’de. Kredilerin yüzde 57’si de yine bu üç ilde kullanılıyor.” ifadelerini kullandı.

“BİZ LİSE 2 TERK BİR KENTTE YAŞIYORUZ”

Finansal göstergelerin de bu eşitsizliği derinleştirdiğini anlatan Takva, toplam mevduatın yüzde 67’sinin İstanbul, Ankara ve İzmir’de toplandığını, kredilerin yüzde 57’sinin de yine bu üç ilde kullanıldığını söyledi.

Van’da kişi başına düşen mevduat miktarının 25 bin TL olduğunu aktaran Takva, bu rakamın Muğla’da 203 bin TL seviyesinde olduğunun altını çizerek, sermayenin batıda yoğunlaşmasının açık biçimde görüldüğünü dile getirdi.

Kredi kullanımındaki dengesizliğe de değinen Takva, Van’da kişi başına düşen kredi miktarının 40 bin TL, Adana’da ise 163 bin TL olduğunu söyleyerek, “2012–2024 arasında 6’ncı bölge teşvikleri uygulanıyor. Ancak 1 ve 2’nci bölgelerde yararlanma oranı yüzde 61 iken, 6’ncı bölgede bu oran yüzde 4,6. Biz lise 2 terk bir kentte yaşıyoruz. Eğitim yılı ortalaması fiilen 6 yıl, kaybedecek şeyi olmayan insanlar arttıkça kriminalite artar. İnsanları yaşadıkları yerde huzurlu ve mutlu kılacak tedbirler almak zorundayız.” dedi.