Türkiye Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu, Girne'de toplanarak gündemdeki sorunları ele aldı. Toplantının gündeminde, sektör kapsamındaki ihracatçıların temel meselelerinin yanı sıra sektörün ortaklaşa gerçekleştireceği projeler de yer aldı. Türkiye Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Şahin Batallı'nın başkanlığında gerçekleşen toplantıya, sektörde faaliyet gösteren; Ege, Orta Anadolu, Karadeniz, Akdeniz ve İstanbul İhracatçı Birliklerinin tüm başkanları ve sektör kurulu üyeleri katıldı. Toplantıda, ihracatçı birliklerinin kurmuş olduğu ve faaliyetlerine devam eden tohumculuk şirketi İTAŞ'la ilgili gelişmeler ele alındı. Bunun yanı sıra, birliklerin Turquality destekleri çerçevesinde yapmayı planladıkları ortak proje, Libya'da sektör adına bir ofis açılması, sektördeki tanıtım gruplarının başta Trablus Fuarı, Foodex Japan ve Anuga fuarlarında yapmayı planladıkları ortak faaliyetler görüşüldü. Toplantıda ayrıca, sektörden gelen sorunlar ele alındı. Suriye'ye yapılan ihracat bedelinin tahsili, gıdalarda GDO bulaşması, çiftçi kayıt sistemi ve DİİB belge süreleri ve uygulamaları ile ilgili hususların ilgili kurumlara iletilmesi ve bu sorunların çözümü için gerekli girişimlerde bulunulması kararlaştırıldı. Toplantının ardından konuşan Sektör Kurulu Başkanı Şahin Batallı, sektörde birlik beraberlik içerisinde yapılan ve oldukça verimli geçen bir toplantı gerçekleştirdiklerini söyledi. Başkan Batallı ihracatın artırılması için sektörün tüm paydaşlarının yoğun bir gayret içerisinde olduğunu ve bu gayretlerin başarıya ulaşacağından kuşkularının olmadığını belirterek, "Türkiye Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçı Birlikleri sektörüne bağlı olarak kurulan ve faaliyetlerine başlayan MBTG (Makarna, Bulgur, Bakliyat ve Bitkisel Yağlar Grubu), Meyve Tanıtım Grubu, Şekerleme ve Şekerli Mamuller Tanıtım Grubu birçok projede ortak çalışmalar yürüterek, daha etkin faaliyetlere imza atmaya devam edecektir. Bu grupların sadece sektörlerin gelişimine ve yurt dışı pazarların arttırılmasına değil, aynı zamanda Türkiye'nin tanıtımına da büyük katkıları olmuştur. 2013 yılı ve sonrasında da olmaya devam edecektir. Diğer taraftan dünya genelindeki ürün tanıtım faaliyetleri yeni pazarlar ve yeni markaların da doğmasını sağlayacaktır. Tanıtım ve bilinirlik oranının arttırılması, gerek sektörümüz, gerekse ülkemiz için çok önemlidir. Son dönemlerde Türk mallarına yönelik talebin artmasında ve sektörümüzle ilgili ihracatımızın artmasında şüphesiz kurulumuzun izlediği, TİM ve Ekonomi Bakanlığımızın desteklediği projelerimizin başarısıdır. Tanıtım grupları ve sektör kurulları ülke ihracatının geliştirilmesi açısından önemli rol oynamaktadır" dedi. Batallı, 2012 yılında Türkiye Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçı Birlikleri sektörünün toplam ihracatının yüzde 8 artışla 6 milyar dolara yakın gerçekleştiğini ifade ederek, bu ihracat payı içerisinde Güneydoğu Anadolu İhracatçıları Birliği'nin 2 milyar doları aşan ihracatıyla birinci sırada olduğunu söyledi. Başkan Batallı, 2011 yılına kıyasla yüzde 20'lik bir artış yakalayarak birinci sıradaki yerini koruyan Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği üyelerine de teşekkür ederken, bu başarıların sonraki yıllarda artarak süreceğine inandığını belirtti. Sektör kurulu toplantılarının Türkiye geneli için olduğu gibi Gaziantep ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi için de çok önemli sonuçlar doğurduğunu gördüklerini belirten Batallı, bundan sonra da bu çalışmaların süreceğini kaydetti. UR-GE başta olmak üzere TİM ve Ekonomi Bakanlığı destekli birçok projeyle firmaların markalaşmasının önünün açıldığına da değinen Şahin Batallı, sözlerini şöyle tamamladı: "Küçük ve orta ölçekli firmalarımızın kurumsallaşma ve markalaşma sürecini hızlandırmak için UR-GE çalışmaları başta olmak üzere Ekonomi Bakanlığımızın sağladığı her türlü imkanı seferber ederek markalaşmanın adeta önünü açtık. Bugün Türkiye'nin dört bir yanında sektör üyesi firmalarımız sunulan bu imkanları en iyi şekilde kullanarak markalarını oluşturuyor ve uluslararası pazarlardaki gücünü arttırıyor. Unutmamak gerekir ki global markalarımızın sayısını arttırmak zorundayız. Ürün ve marka bilinirliliği beraberinde güven, istikrar ve talebi arttırmaktadır." (HD-SO-Y)24.01.2013 13:56:30 TSI