Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Berlin'de TÜMSİAD Avrupa 3. Genel İstişare Kurulu Toplantısı'na katıldı. Burada konuşan Bozdağ, Türkiye'nin nasıl güçlükleri aştığını ve nereden nereye geldiğini anlattı. "2008'de İMF'den borç almak için Türkiye'ye baskı yapanlar oldu ancak şartlarımıza uymayanlarla anlaşmadık" diyen ve çok büyük bir siyasi gelişme olarak Türkiye'de artık Cumhurbaşkanı'nı halkın seçeceğine temas eden Bakan Bozdağ, halkın hazineye sahip çıkan insanları iktidara getirmeleriyle ülkenin kuvvet kazandığını ifade etti. Avrupa'nın pek çok yerinde faaliyet gösteren TÜMSİAD'ın Avrupa 3. Genel İstişare Kurulu Toplantısı'na katılan Başbakan Yardımcısı Bakan Bekir Bozdağ, Türkiye'nin hangi zorlukları aşarak krizlerden nasıl çıktığını anlattı. Konuşmasında siyasi, iktisadi ve beşeri noktalara temas eden Bozdağ, Cumhurbaşkanlığı seçiminden Türkiye'nin ekonomik vaziyetine ve iktidardaki insanların dünya görüşünden Avrupa'daki Türklerin sosyal hayatına kadar farklı mevzularda konuştu. BOZDAĞ: "2008 KRİZİNDE IMF İLE ANLAŞIN DİYENLER VARDI, ŞİMDİ İMF'YE KREDİ VERECEĞİZ" Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Reisicumhuru ilk defa halkın seçtiğine dikkat çeken Bozdağ, bundan sonra da Cumhurbaşkanı'nı halkın seçeceğini ifade etti. Yurtdışındaki vatandaşların buralardan seçimlere katılacaklarını belirten Bozdağ, 'mavi kart' uygulamasının yurtdışında yaşayan Türklere sağladığı imkânlardan, Almanya'daki vatandaşların daha iyi bir cemiyet ve faaliyet sahasına sahip olabilmek için yapmaları gereken çalışmalara da temas etti. Bozdağ, Türkiye güçlendikçe Türkiye pasaportuna sahip vatandaşların da iftihar ettiğini, kendilerini bulundukları yerlerde eskiye nazaran daha iyi hissettiklerini söyledi. Bakan Bozdağ, 2011 senesinde Türkiye Cumhuriyeti'nin sadece kalkınma için 2 milyar 363 milyon dolar karşılıksız kalkınma yardımı temin ettiğini kaydetti. Bozdağ, devletin resmi olarak 1 milyar 150 milyon dolar yardımda bulunduğunu, geri kalan kısmın da sivil toplum kuruluşları ve diğer yollarla temin edildiğini ifade etti. Türkiye'nin 2001 senesinde IMF'den 23,5 milyar dolar borç aldığını hatırlatan Bozdağ, bu borcu idare edecek bakanın da İMF tarafından Türkiye'ye gönderildiğini söyledi. Şu an IMF'ye sadece 900 milyon dolar borcun kaldığını ancak faizinin düşük olmasından ötürü vakti gelince ödeyeceklerini ifade etti. "2008 finans krizi devam ederken Türkiye'de IMF ile anlaşın diyenler vardı" diyen Bozdağ, IMF'nin Türkiye'ye şartlar sunduğunu ancak buna karşılık kendilerinin de bazı şartlarının olduğunu ve bu şartları kabul etmeyen İMF'yi Türkiye'den gönderdiklerini ifade etti. Tüm dünyanın IMF ile masaya oturunca IMF'nin şartlarına göre imza attığını ancak kendilerinin IMF'ye kendi şartlarını sunduklarını belirten Bakan Bozdağ, Türkiye'nin bugün IMF'ye 5 milyar dolar kredi verecek hale geldiğini, bu minvalde görüşmelerin yapıldığını belirtti. "HAZİNENİN BEKÇİLERİ DEĞİŞİNCE ÜLKE KALKINDI" Çalışarak, geceyi gündüze katarak koşturmanın böyle bereketli neticeler vereceğini, Türkiye'nin bu günlere gece-gündüz çalışarak geldiğini, aksi halde bu gelişmelerin olamayacağını belirten Bozdağ, 2002 senesinde Türkiye'nin milli gelirinin 230 milyar dolar olduğunu kaydetti. Bozdağ, 2012 milli gelir rakamlarının ise 799 milyar dolar olarak gerçekleştiğine dikkat çekti. "Ne oldu, petrol mü buldu Türkiye, gökten para mı yağdı?" diye soran Bozdağ, "Sadece hazinenin bekçileri değişti. Hazinenin içinde eli olmayan, el uzatanların da elini kıran muhafızları milletimiz bekçi yaptı ve işte böyle bir katlanmayı gerçekleştirdi" dedi. Merkez bankası rezervi 26,5 milyar dolardan 122,5 milyar dolar seviyesine geldiğine de dikkat çeken Bekir Bozdağ, ihracatın 36 milyar dolardan 152 milyar dolara geldiğini, 6 bin 100 km yolun birden 21 bin kilometreye çıktığını, şimdi hızlı trenin de bitmek üzere olduğunu ve insanların Almanya'ya hızlı trenle gideceğini kaydetti. Bütün bunların geceyi gündüze katan çalışmalarla olduğunu ifade eden Bozdağ, bu çalışan insanların nasıl bir dünya görüşüne sahip olduklarını da şöyle ifade etti: "Milletin efendisi millete hizmet edendir, insanların hayırlısı insanlara hizmet edendir anlayışına sahip kadrolar işin başında olduğu zaman ortaya böyle tablolar çıkıyor. Bu başarı bu anlayışın başarısıdır." (CTŞ-ÖK-D)20.01.2013 12:18:46 TSI