Balıkesir'in Burhaniye ilçesinde, Zihinsel Engelliler Derneği öncülüğünde düzenlenen Engellilerle İletişim Semineri'nde büyük coşku yaşandı. Özel Eğitim Uzmanı Ayfer Yıldırım ve Adnan Kırca'nın. konuşmacı olarak katıldığı seminerin sonunda Ümit Ülperen'in konseri de coşkuyu artırdı.
Ahmet Akın Kültür Merkezi'nde düzenlenen Engellilerle İletişim Semineri büyük ilgi gördü. Kaymakam Ali Uslanmaz ile eşi Hayriye Uslanmaz'ın a onur konuğu olduğu seminere konuşmacı olarak katılan Özel Eğitim Uzmanı Ayfer Yıldırım ve Adnan Kırca, iletişim yollarını uygulamalı olarak gösterirken, engellileri anlamak için empati kurulması istendi. İletişim kurmak için göz göze gelmek gerektiğini anlatan Ayfer Yıldırım, sadece uzmanların çalışmasıyla engelli eğitiminin yapılamayacağını söyledi. Yıldırım, velilerin de eğitim almaları gerektiğini söyledi.
Seminerin açış konuşmasını yapan Zihinsel Engelliler Derneği Başkanı Sevda Padem, katılımcılara teşekkür etti. Konuşmacı olarak katılan uzmanlara minnettar olduklarını anlatan Sevda Padem, "Bizler Burhaniye'de yaşayan ve genelinde zihinsel engelli çocukları olan aileleriz. Bundan 4 Sene öncesi bir araya gelip çocuklarımız için ne yapabiliriz ile yola çıktık ve Burhaniye Zihinsel Engelliler Derneğini kurduk. Amacımız onları evlerinden çıkarıp topluma kazandırmaktı. Halk Eğitimi Merkezi tarafından haftanın 5 günü resim, el sanatları, takı tasarım, ahşap boyama ve müzik kursları açtırdık. Hatta çocuklarını beklemek zorunda olan anneler içinde ahşap boyama ve mis sabun kursumuzu açtık bu kursumuz halen devam etmektedir. Çocuklarımız bu kurslar sayesinde hem öğrendiler, hem ürettiler. Yaptıkları el emeği göz nuru ürünleri satarak derneğimize gelir elde ettik, katkı sağladık.
Buradan bizlere emeği geçen başta Kaymakamımız Ali Uslanmaz'ın değerli eşi, aynı zamanda derneğimizin onursal başkanı olan Hayriye Uslanmaz'a Milli Eğitim Müdürümüze, Halk Eğitimi Müdürümüze ve bir birinden değerli kurs öğretmenlerimize çok teşekkür ediyoruz. Ferdi Hocamın söylediği gibi Burhaniye Zihinsel Engelliler Derneği Başkanıyım, ama aynı zamanda bir engelli annesiyim. Kızım doğduğunda anne oldum, Özel bir çocuğun özel annesi. Engelli bir çocuğun annesi olmak nasıl bir duygudur bilirmisiniz? Engelli çocuğun annesi olmak anne olmaktan çok daha bambaşka bir varlık olmak. Bambaşka bir varlık olmak nasıl bir duygudur anlatılmaz yaşanır. Anlamak için yaşamak gerekir. Engelli bir çocuk dünya ya getirdiğinde sadece anne olmuyorsun, onun hissettiği tüm duyguları hissediyorsun. Onun gözüyle bakıyorsun hayata ve her şeye ikiniz adına güçlü olmak istiyorsun. Çocuğunla birlikte sende bir engelli oluyorsun, bir çocuk engelli doğduğu anda, annesi gelgitler yaşıyorsa, o anda başlıyor mücadele. Gelgitlerim engelli bir çocuğum olduğu için değildi. Çocuğumun yaşayacağı zorlukları düşündüğüm içindi. Çok şükür yaşadığım süreci kolay atlattım. Kızımın engelini kabullendim İki yaşından sonra engelinin farkına vardı kızım, bana hiç sormadı "anne neden böyleyim diye" sormasına fırsat vermedim. Dedim ya ben o olmuştum ne düşündüğünü ve hissettiğini düşünüyor ve hissediyordum. Soru gelmeden ben kızıma engelini anlatıyordum. Onun için sormasına gerek kalmadı. Ve dışarı çıkmalarımız, insanların bakışına maruz kalmalarımız, küçük çocuk dışarıya çıktığında çocukluğunu yaşayamıyordu. Tasasız dertsiz çocuk olması gerekirken, o insanlarla mücadele ediyordu. Bakana bakma oyunu oynuyordu, birçok kez hem büyüklerin hem küçük çocuklardan sakat kelimesi duyardık, hemen tepki verirdi ben sakat değilim.
Evet, kızım sakat, özürlü, engelli değildi o bir insandı ama engelsiz insanlar insan olduğumuzu anlayamadılar. Bize uzaydan gelmiş farklı bir yaratık gibi baktılar. Bizde tıpkı siz gibiyiz, yani insanız bunu kabullenmek bu kadar mı zor? Bedensel engel nedir? Engelsiz insanların engel olarak gördüğü bedendeki engel ben neden engel olarak görmüyorum? Yoksa benim düşüncelerim, yüreğim beynimde mi bir engel var. Kızım doğuştan engelliyim dedi ve kendine güvenen bir çocuk olarak yetişti. 1.sınıfa giderken 23 Nisan da folklora birlikte katıldık. Her yerde her zaman hep birlikteydik, hep aktiftik hep sosyaldik. Sokakta yürürken kendisine bakıp ah ah yazık diyenlere ben delimi ne diye soruyor, kendi üstüne alınmıyordu bile. Çünkü biz kendimiz zavallı, acınacak olarak görmüyoruz, bizi öyle gören engelsiz insanlar bizimde kendimizi acınacak, zavallı hissetmemizi sağlamaya çalışıyorlar. Anlatmak istediğim, çocuksan hele birde engelliysen, işte o anda başlar hayatla ve engelsiz insanlarla mücadelen" dedi.
Seminerin sonunda Hasan Hüseyin Aşık ve arkadaşlarının sazlarI eşliğinde sahneye gelen Burhaniyeli Türk Halk Müziği Sanatçısı Ümit Ülperen, izleyenleri coşturdu. Müziğin ritmine uyan zihinsel engelli gençler doyasıya eğlendi.
(FT-SŞ)

20.02.2013 17:38:25 TSI

Editör: Wan Haber