AK Parti Muğla Milletvekili Prof. Dr.Yüksel Özden, 2B'den son aşamaya gelindiğini belirterek, "Şimdiye kadar uzamasına fiyatlarla ilgili spekülatif durumlar neden oldu" dedi.
AK Parti Muğla Milletvekili Prof. Dr.Yüksel Özden, Ortaca İlçe Teşkilatını ziyaret etti. İlçe Başkanı Mesut Yazan, Kadın Kolları Başkanı Fatma Menengeç, İl Genel Meclis Üyesi Sebahi Yılmaz ve partililerin hazır bulunduğu ziyarette Prof.Dr.Yüksel Özden, gündeme ve Muğlaya ilişkin açıklamalarda bulundu.
Türkiye'nin bugün Dünyanın birçok ülkesinde birçok projede yer aldığını belirten Yüksel Özden, "Sadece kendi bölgemizi, köyümüzü, şehrimizi bakacak olursak inanınki kendi içimizdeki sorunlarımız dahi çözmenin imkanı yok. Mesela Amerikanın ne işi var Akdeniz'de, Rusya'nın ne işi var Suriye'de? Ama bugün olmak zorunda. Biz buna alışık değiliz, mesele bu. Bizim politikalarımız yıllarca günlük, anlık yapılmış. Asfalt, seçim asfaltı olmuş, birçok yatırım seçime yapılmış, sıksık Bakan değişmiş, sıksık seçim yapılmış. Milletvekilleri oradan oraya gitmiş, hiç bir vizyon olmadan anlık durumsal şeylere tepki göstermişler. Başbakanımız 2023 hedefini bile kısa gördüğü için, 2071'den bahsediyor. 2023, bizim vizyonun değil planların parçası. Ulaştırma, Sağlık, Eğitim şu kadar proje yapacağım diyor. 2023 bizim artık 1.etabın icraya koyduğumuz planların 2.parçası, hedef değil, hedef 2071" dedi.
BORÇLU ÜLKEDEN, BORÇ VEREN ÜLKEYE GEÇTİK
Önceki dönemlerde görev alan milletvekillerinin Türkiye'yi dünyaya taşıyamadıklarını belirten Yüksel Özden, "Eskideki politikaya göre yani, önceki hangi milletvekilimiz buralara dünya gündemine taşıdı, hangisi burayı dünyaya taşıdı. Ülke önünü göremiyordu. Ülke kendi iç sorunuyla boğuşmaktan önünü göremiyordu. Şimdi ekonomik olarak çok büyük bir mesafe atlattık. İMF'ye borç veriyoruz.
Bunun arkasında dürüstlük, bunun araksında çalışkanlık, gayret, istikrar var. 10 yıl içinde yaklaşık 25 milyar dolar borcu olan bir ülkeden çıktık, şimdi 5 milyar dolar borç veriyoruz" dedi.
SENİN SEÇTİĞİN BAŞBAKANI DAR AĞACINDA ASIYOR
Türkiye'nin geçmişinde iradenin bazı kesimlerin elinde olduğunu belirten Prof.Dr.Yüksel Özden, "Bu ülkede kendini bu ülkenin sahibi görenler, kendini meclisin üstünde görenler, picama ile Başbakan karşılayanlar, el pençe duruyor ve kimlerin bakan olacağını, kimlerin olmayacağı orada belli oluyor. Bu yetmediğinde adam kalkıyordu, senin seçtiğin Başbakanı dar ağacında sallandırıyor ve ibretlik olsun diye o dar ağacındaki fotoğrafı gösteriyor. Kasti, ibretlik yapılan birşey. İster P ile gel ben senin başbakınını bile asarım diye mesaj veriyor ve kutlatıyor. İlk defa bu ülke kendi geçmişini, kendi ülkesindeki siyasi iradenin üzerindeki tüm vize araçlarının, tüm birimlerin hepsini devre dışı bırakmaya, herkesi kendi sahasına çekilmeye zorladı ve başladı şu an. Ordunun siyasetten çekilmesi ile 1 yıldır terörde elde ettiğimizi başarıyı görün işte.
Adamların işi 2010'a kadar AK Parti iktidarı ile mücadele etmek. 33 tane internet sitesi kuruyor, miletin nazarından Ak Parti hükümetini karalamak, milletin nazarında düşürmek için. İşi bu olmuş. Oradan bu senin işin değil, senin işin bu dendi ve oradaki temizlik, artık sadece AK Parti'nin değil milletin nazarında, ihmaller, kasıtlar, yanlışlıklar, 2012'de geldiğimiz noktada terörle mücadele geldiğimiz safhayı görüyoruz. İnlerinde yüzlecesi, binlercesi etkisiz hale geliyor. Dün itibari ile basına yansıyan, baktığınızda bu ekonomi, siyasi başarının millet iradesi üzerindeki ipoteklerin kaldırılması. Şimdi bu 30 yılı aşkındır akan kanın durdurulması içinde bir yıldır etkin mücadelenin arkasında, 2012'de güya planlamışlar, Diyarbakır tahrip üstü olacak.
Tüm büyük şehirlerde KCK ile zaten illagel devlet yapısını oluşturmuşlar. KCK operasoynu ve ardından teröre indirilen darbeler bugün gelinen noktada artık silahların susması, akan dinmesi noktasına gelecek. İnşallah buda tamamlanırsa bu ülkenin önünde kimse duramaz. Dünyanın her tarafında defalarca şahit oluyoruz, bunu da tamamladığımızda biz, güçlü, etkin, sözü dinlenen, bayrağı dalgalanan, pasaportu geçelri, parası değerli bir ülke insanı olacağız" dedi.
Türkiye'inn büyük bir değişimde olduğunu belirten Özden, "Belki yetersiz görüyoruz, ama inanın köylerimizden, bölünmüş yollarımıza, hastanelerimize, kurumlarımıza kadar, burada geçtiğimiz yıllarda açılan SGK şubesini ziyaret ettim. Değişimi orada görüyorsunuz. Değişimi devletin insana ve miletine hizmet için, nasıl yeni şekil aldığı, nasıl hizmeti kolaylaştırmak için çabaladığını görüyorsunuz" dedi.
HASTANEDE RİSKİ BİZ ALDIK
Ortaca'da yapılacak olan Hastane projesine de değinen Prof.Dr.Yüksel Özden, "Dalaman'da daha önce Sağlık Bakanımız bana dedi ki, Dalaman, Köyceğiz, Ortaca'da 1 hastane olsun, ikna edin, 1 tane hastane yapın ortak dedi. Buralarada kimseyi ikna edemedik. Bu sefer her türlü riski aldık. Ali Boğa beyle birinci etapta bunları kaçırmış gibi gördük ama bari bu seferde Ortaca'daki hastaneyi lierde bölge hasatnesi olarak kullanabilecek şekilde yapalım dedik ve B sınıfına aldırdık. İtirazlar oldu, dedik ki siyasi riski 2 vekil olarak biz alıyoruz.
Sağlık Bakınımız bize sordu, Vekiller siz bunu savunabilecekmisiniz diye. Doğru olan budur, siyaseti bu şekli getirmek bizim görevimiz olur. Bir hizmeti buraya ağırlık yaparız. Öbürünü Dalaman'a yaparız. Dalaman'da da havalimanı var. Bütün olarak bakmamız lazım. Büyük şehrin mantığıda bu zaten. Herşeyin büyük ortak olması" dedi.
2B BİTMEK ÜZERE
2B yasasında da son aşamaya gelindiğini söyleyen Yüksel Özden, "2B çıkmak üzere. 2B ile ilgili yasal çalışması 1 yıldır ama aynı zamanda yerlerin tespitleri önemliydi. Tespitler bitti ve yakında çıkıyor zaten, tebliğler yapılacak. Şimdiye kadar uzaması ise, fiyatlarla ilgili spekülatif çok durumlar oldu. 2-3 sefer komisyon kuruldu, müsteşar geldi. Onlar tespit ve fiyatlarda spekülatif şeyler olmasın, en hakkaniyeti bulunsun diye defalarca geldiler. Birçoğu 2B yasası çıktığında hemen ertesi gün uygulanacak şeklinde algıladı, oysa tespiti, değer taktiri uzun zaman aldı.
Orada uyardık oradaki spekülatif şeylere gelmeyelim diye, müracatımızı yapalım dedik. Hak sahipliğimiz tescilleyelim, hak sahibi isen müracaatın ile tecillemiş oluyorsun. Kimileri bunu engellemeye çalışıyor. Onun yapılması çok önemli. Değerlerinde adil şekilde yapılması için burada 2-3 sefer farklı komisyon kuruldu yeniden incelendi ve kısa sürede ilçe ilçe başlayacaktır" dedi.
MUĞLA'DAKİ SORUNU OLMAYAN TEK PROJE
AK Parti İlçe Başkanı Mesut Yazan ise devam eden Ortaca Deevlet Hastanesi projesine değindi. "Hastanemiz artık son aşamaya geldi" diyen Mesut Yazan da, "Bir hafta, 10 güne ihale tarihi yayınlanacak. Türkiye de geçmiş ödnemlerle kıyaslandığı zaman egemenlik kayıtsız şartsız milletin mi, yoksa millet hiç bir şey bilmez, göbeğini kaşıyan insanmı denilen 2 grup arasında siyaset yapılıyordu. Biz hem Allahımıza şükrediyor, hem Başbakınımza dua ediyoruz. Başbakınımızla çalışan, A takımında yer alan sizler içinde dua ediyoruz. Ve sizleri yanımızda görmek istediğimizin sitemini ederken, aynı zamanda Vekilimiz Türkiye için bu kadar ecdadımıza yakışır bir şekilde, dünyada çok büyük projelere, 2071 hedeflerine ulaşırken bu takımın içinde bizim vekilimizde olurken gurur duyuyoruz. Ortaca Grubu olarak bu yoğunluğun içinde birçok şeyi aşmaya çalışıyoruz, mecbur kalmadıkça da sizleri rahatsız etmiyoruz" dedi.
Muğlada Sağlık Bakanlığı projesi içinde sorunu olmayan ve inşaatı hemen başlayabilecek tek projenin Ortaca Devlet Hastanesi projesi olduğunu söyleyen Mesut Yazan, "Hastanenin B sınıfı olmasını defalarca anlattık. Doğru olan bugün tartışılsa bile yarın mutlaka hak ettiği yere gelecek. Büyükşehir çok zararlı diye köylerde anlatmaya çalışanlar, biz doğruları anlatmaya başlayınca, Büyükşehre karşı değiliz demeye başladılar. Köyler daha zenginleşecek, Mustafa Kemalin köylü milletin efendisidir sözü hayat bulacak. Çünkü o köylü, Büyükşehirde hem yönetici olabilecek, hem yöneticiyi seçebilecek. İşte çarıklar şehrimizi bastı zihniyetini, köylü milletin efendisidir zihniyetinin bastırdığı Büyükşehirde ortaya çıkacak. Bu taban, Türk halkı geçmişi tarihi başarılarla dolu bu halk başarılara susamış" diye konuştu.
(MS-MB-İK)

05.01.2013 16:36:45 TSI

Editör: Wan Haber