Van Ziraat Odaları Birliği İl Kongresi Van Ticaret Borsası Toplantı Salonunda yapıldı. Toplantıya Van Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu ve Tuşba Ziraat Odası Başkanı Hasan Özgökçe, ilçe ziraat odası başkanları ve kurul üyeleri katıldı.

“ÇALIŞMALARIMIZ ARALIKSIZ OLARAK DEVAM ETMEKTEDİR”
Kongre öncesi bir konuşma yapan Başkan Hasan Özgökçe, çiftçilerin yaşadığı sorunlara vakıf olduklarını ve sorunların çözüm önerilerini her platformda dillendirdiklerini belirterek, “Ülkemizde 6 Şubata meydana gelen depremlerde ve 15 Marta meydana gelen sel feleketinde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar, geride kalanlara sabırlar ve baş sağlığı diliyorum. Ülkemizin başı sağ olsun. Hepinizin bildiği gibi tüm odalarımız genel kurullarını yapmış ve bu günde il Kongremizi yapmak üzere toplanmış bulunmaktayız.

Bu gün seçeceğimiz dört oda başkanımız Ankara’da Mayıs ayında yapılacak olan Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Kuruluna delege olarak katılacaklardır. İlimizde ziraat odalarının Kurulduğu günden bu yana çiftçimizin ve üreticimizin yanında olan odalarımız, çiftçilerimizin yaşadığı sorunlarını ve sıkıntılarını kamuoyu gündemine taşıyarak gerek yerel yönetimler ve gerekse merkezi hükümet nezdinde çözüm yolları aramıştır. Bu yoldaki çalışmalarımız İl Koordinasyon Kurulu olarak aralıksız olarak devam etmektedir” dedi.

“ÇİFTÇİLERİMİZE 12 AY ARALIKSIZ HİZMET VERMEKTEDİR”
Koordinasyon Kurulunun çalışmalarına da değinen Özgökçe, “İl Koordinasyon kurulu olarak defalarca Ankara’ya giderek ilgili kurumlarla ilimizin tarım ve hayvancılık sorunları hakkında görüşmeler yapılmıştır. İl koordinasyon kurulu olarak yaptığımız bazı çalışmalarımız şunlardır. 2021 yılında yaşanan kuraklıkla ilgili olarak ilk açıklamalar ve çalışmalar Ziraat odalarımız tarafından yapılmıştı.

Yaşanan kuraklığın en az yüzde 70 civarında olduğunu kamuoyuna açıklamıştık. İl Koordinasyon Kurulu odalarımız olarak Ankara’da Ofis Genel Müdürü ve Genel müdür yardımcısı ile yaptığımız görüşmeler sonucunda ilimizdeki ofis şubesinin statüsü değiştirilmiş olup şu an çiftçilerimize 12 ay aralıksız hizmet vermektedir. Hem alım hem de satış yapmaktadır. İl Koordinasyon Kurulu olarak yaptığımız çalışmalar sonucu TARSİM Bölge Müdürlüğü ilimize getirilmiştir.

Daha önce işlemler Erzurum Bölge Müdürlüğünde yapılmaktaydı. Van DSİ Bölge müdürlüğü ile sulama konusunda defalarca görüşmeler yapılmış olup DSİ Genel Müdürlüğüne raporlar gönderilmiştir. İlimiz sulama bakımında yeterli alt yapıya sahip değildir. Sulama amaçlı baraj ve göletlerimiz çok azdır.

İhtiyaç olan sulama göletlerin bir an önce tamamlanması gerekir. Dünyada ve ilimizde yaşanan iklim değişikliğinin sonucu olarak her yıl su miktarımız giderek azalmaktadır. Suyun ekonomik olarak kullanılması için kapalı yöntemlerle suyun taşınması gerekir. Ancak bu şekilde su kayıplarının önüne geçebiliriz. Sulu tarım olmadan birim alandan yeterli miktarda ürün elde etmek çok zordur. “ şeklinde konuştu.

“TARIM BAKANI İLE DEFALARCA GÖRÜŞME YAPILMIŞTIR”
Et ve Süt Kurumunun görevini tam anlamıyla yerine getirmesi gerektiğini söyleyen Özgökçe, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Depremde yıkılan Et ve Süt Kurumunun tekrardan ilimize yapılması için il koordinasyon olarak zamanın Tarım Bakanı ile defalarca görüşmeler yapılmıştır. Bu görüşmeler neticesinde yeni Et ve Süt Kurumu şimdiki yerinde yapılmıştır.

Et ve Süt Kurumu et ürünleri yanında üreticinin sütünü alınarak değerlendirilmesi gerektiğini her platformda dile getiriyoruz. Süt üreticileri sütlerini satacak ve parasını düzenli alacak bir kuruma ihtiyaç duymaktadır. İsmi Et ve Süt Kurumu olan bu kurumumuz bu görevini yapmalıdır. Kamuoyunu sık sık meşgul eden canlı hayvan ve et ithalatında izlenen politikaların yanlış olduğunu her toplantı ve platformlarda dile getirmekteyiz. Et ve canlı hayvan ithalatına ödenen paraların çiftçilerimize destek olarak verilmesi gerektiği düşünüyoruz.”

“ÜRETİCİ BU MALİYET ARTIŞLARI ALTINDA EZİLMEKTEDİR”
Başkan Özgökçe, girdi maliyetlerinin yüzde 400 artığını hatırlatarak, “İlimiz hayvancılık yapmak için uygun şartlara sahiptir. Mera alanlarımız çoktur. Bu alanların değerlendirilmesi ve hayvan varlığının artırılması için İlimize pozitif ayrıcalık tanınarak yeni hibe destekler verilmelidir. Teşvik edici yeni hibe programlar uygulanmalıdır. Mevcut uygulanan destekler yeterli değildir. Faizsiz uzun vadeli krediler sağlanarak üretim artırılmalıdır. Son zamanlarda Ülkemizde ve ilimizde yaşanan Hayvan hastalıkları ile kısa sürede mücadele edilmelidir. Hayvan kayıpları en aza indirilmelidir.

Son dört yılı değerlendirdiğimizde Girdi maliyetleri önceki yıllara göre yüzde 400’leri geçmiştir. Üretimin aksamaması için üreticinin girdi maliyetleri olan mazot, gübre, tohum, ilaç, elektrik, yem, sulama, hasat ve diğer tüm girdi emtialarının fiyatlarının düşürülmesi gerekir.

Üretici bu maliyet artışları altında ezilmektedir. Yükselen et ve süt ürünleri fiyatlarının düşürülmesi yolunun et ve süt tozu ithal etmek değil. İthal et ve süt yerine canlı hayvan sayısının artırmak, çiftçiye hibe desteğinin verilmesinden geçmektedir. Bu fiyatlarla hem üretici zarar etmekte hem de tüketici pahalı ürün almaktadır. Üreticilere bu destekler verilerek et ve süt ihtiyacı karşılanmalıdır. Hububat üretiminde de sıkıntılar yaşanmaktadır. Çiftçilerimiz ürettikleri arpa ve buğdayı değerinde satamamaktadırlar” diye konuştu.

“GENÇ ÇİFTÇİ SAYIMIZ ÇOK AZDIR”
Tarım ve hayvancılıkla uğraşan genç çiftçi sayısının azlığına da dikkat çeken Özgökçe, “İthal buğday ve arpa alımları durdurulmalı, çiftçilerimize sertifikalı tohumlar, ucuz mazot ve gübre desteği vererek kaliteli üretim yapma imkanları sağlanmalıdır. İlimizde tarım ve hayvancılığın can damarı olan küçük aile işletmeleri çoktur. Küçük aile işletmeleri ayrıca desteklenmelidir.

Köyler yaşanır duruma getirilerek üretimin sürekliliği sağlanmalıdır. Genç nüfusumuz çok olmasına rağmen tarım ve hayvancılıkla uğraşan genç çiftçi sayımız çok azdır. Çiftçiliği cazip hale getirerek kırsaldan kentlere göç azaltılmalıdır. Çiftçilerimiz katma değeri yüksek ürün üreterek üst düzeyde gelir sağlamalıdır. Hazırlanan destek programları ve krediler küçük aile işletmelerinde kolaylıkla faydalanacağı şekilde hazırlanmalıdır.” Şeklinde sözlerini sarf etti.

“COĞRAFİ VE İKLİM KOŞULLARIMIZ ÇOK UYGUN DEĞİLDİR”
Başkan Özgökçe, tarımsal desteklerin çiftçilerin reel talepleri üzerinden belirlenmesi gerektiğini aktararak, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Van Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu olarak her yıl biçerdöver biçim fiyatları belirleme konusunda yapmış olduğumuz çalışmalar neticesinde çiftçilerimiz en uygun fiyatlarla arpa ve buğdayını biçmektedir.

Hibe olarak verilen tarımsal desteklerin az olduğu, çiftçinin kalkınması ve üretimin sürdürülebilir olması için bu desteklerin artırılması gerektiğini her platformda dile getiriyoruz. İlimiz ekonomik gelişmişlik düzeyi olarak 6. Bölgede yer almaktadır. Eğitim konusunda Türkiye’de de alt sıralardayız. Coğrafi ve iklim koşullarımız çok uygun değildir.

Bunlar şartlar için İlimiz dezavantajlı bir konumdadır. Bunun için ilimize pozitif bir ayrıcalığın tanınması gerektiğini her platformda dile getirmekteyiz. İlimizin Olağan Genel Kurulunun Ülkemize, ilimize ve çiftçilerimize hayırlı olmasını diliyorum. Bize vermiş olduğunuz destekten dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür eder, saygılarımı sunuyorum.”

ÖZGÖKÇE, CEYLANCI, ŞAMİLOĞLU VE ERTOPÇU SEÇİLDİ
Başkan Özgökçe’nin konuşmasının ardından Mayıs’ta gerçekleşecek Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Kurulu için Van il delegelerinin seçimi yapıldı. Tek liste halinde yapılan seçimlerde Hasan Özgökçe, Şahyettin Ceylancı, Faruk Şamiloğlu ve Nesim Ertopçu genel merkez delegesi olarak seçildi.

81 ilde yapılacak İl Kongresi’nden seçilen delegeler TZOB 28. Olağan Genel Kurulunda oy kullanacak.