Vanspor Eski Kulüp Başkanı Seyithan İzsiz, Kanal 65’te Gündem Özel programının konuğu oldu. Gazeteci Orhan Olgun’un sorularını yanıtlayan İzsiz, birçok konuya değindi. İzsiz, kulüp başkanı olmadan önceki süreci de anlattı. Vanspor'un fesh olacağını duyduğunda üzüldüğünü ve Van’a olan vefa borcunu yerine getirmek için kulüp başkanı olduğunu dile getiren İzsiz, “Tahminen 1 yıl önce Servet Bey’in bir ziyaretleri oldu. Sonra telefon ısrarları oldu. Belki o zaman ilkin destek amaçlıydı. Daha sonra Ankara’daki ve İstanbul’daki birkaç dostumuz ben doğrusu hiç düşünmezken, hiç aklımda yokken hatta doğrusu buna zaman ayıramayacağımı da düşünmediğimi her ne kadar söyledimse de çok ısrar ettiler. Ben bir sosyal medya hesabı üzerinden Vanspor’un son bir kongreye girmesi durumunda fesh olacağına dair bir haber okudum. Arkadaşlarımız da ‘siz bu işe el atmazsanız bu kulüp fesh olacak’ dediğinde bir defa bir Vanlı olarak çok üzülmüştüm. Yaklaşık 2 milyon nüfusumuz var. Böylesi bir şehrin takımı eğer fesh oluyorsa o halde bu benim de ayıbımdır, sizin de ayıbınızdır, hemşerilerimizin de ayıbıdır. Özellikle kendisini sorumluluk makamında hisseden her hemşerimizin ayıbıdır. Arkadaşlarımızın da ısrarı üzerine ve memleketime karşı olan vefa borcumu yerine getirmek adına ‘elimden gelen her şeyi yaparım’ dedim” ifadelerini kullandı.  

‘Vanspor ortak değerimiz’ 

İzsiz, takıma hiyerarşik yapı içerisinde kurumsal bir hafıza kazandırmak istediğini söyleyerek, “Biz bu arkadaşlarımızla bir süreç başlattık. Bu süreçte arkadaşlarımıza görev dağılımı, isimler üzerinde konuşma, zaman ayırmaya yönelik bütün ince ayrıntılarına kadar konuşmaya gayret ettik. Dolayısıyla biz hiç aklımızda yokken bir anda kendimizi Vanspor’un başında bulduk. Biz bu takımın başına geldiğimizde 2 handikabımız vardı. Bir tanesi oyuncuları biz transfer etmedik 2-3 tanesi hariç. Böylesi bilinmezliklerin olduğu ortamda kendimizi takımın başında gördük. Doğrusu ben takıma hiyerarşik yapı içerisinde kurumsal bir hafıza kazandırmak istedim. Hem bir mali disiplin, şeffaf, net ve kurum içerisinde bir disiplin. Allah’a hamd olsun biz bunu sağladık ve belli bir dönemde bunu yürüttük. Vanspor’u çok fazla konuşup kulübümüzün yıpranmasını arzulamıyorum. Çünkü Vanspor hepimizin ortak değeridir. Çok başarılı olmasını istiyorum. Şimdiki yönetici kardeşlerimize üstün başarılar diliyorum. Yine bir Vanlı olarak benim üzerime düşen ne varsa hazır olduğumu sizin marifetinizle de yine hemşerilerimle de paylaşmak istiyorum” dedi.  

‘Bir tane kelimede yanlış yoktur’ 

İstifasını duyurduğu basın toplantısında söylediklerinde tek bir yanlış olmadığını vurgulayan İzsiz, “Benim basın toplantısında söylediğim bir tane kelimede yanlış yoktur. Ben benden sonra yapılan basın toplantılarında konuşulan cümlelerin muhataplarına cevap verecek değilim. Çünkü o kadar çıtayı düşüremem. Kimseden şeref dersi alacak adam da değilim. Ama şunu söylemekte fayda var, bir ispattan bahsediliyor bense isim veriyorum. Kardeşlerimden ricam şudur, bu kulübün yöneticileri, şu anki başkan ve diğer arkadaşlarımızın tamamı kulübe yönelik mutlaka bir disiplin göstermeliler. Bu her alanda olmalı. Öte taraftan da kardeşlerimizin başarılı olabilmeleri benim yegâne amacım, duygum, doğam olmakla birlikte onların da hizmetkârıyım” diye konuştu.  

‘Bırakmadım, bıraktırıldım’ 

İzsiz, çalışmaya engellendiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti:   

“Ben taraftarımızın başkanlarını çok sevdiğini biliyorum, ben de onları çok seviyorum. Bir takım zaten taraftarıyla, başkanıyla, yönetimiyle, teknik heyetiyle, kadrosuyla takım olur. Ben Vanspor’u bırakmadım, bıraktırıldım. Benim kardeşlerime söyleyeceğim, söyleyemeyeceğim birçok şey de yaşadım. Ben çalışmaya sürekli engellendim. Ben ayrıldıktan sonra benim birkaç tane yönetici arkadaşımın birtakım açıklamaları da hiç şık olmadı. Keşke benim arkadaşlarım Seyithan İzsiz’in bir piyara ihtiyacının olmayacağını kendileri bildikleri gibi topluma da öyle yansıtsalardı. Ben sadece onların ricaları, ısrarları ve memleketime olan sevdam üzerine geldim. Ben piyar için gelmedim. Benim Van’da piyarlık neyim olabilir? Ben Van’a hangi reklamı yapmak için gelmiş olabilirim? Benim Van’da nasıl bir şovluk işim olmuş olabilir? Ben Van’da iş yapan bir tüccar değilim. Ben Van’da bir siyasi değilim. Ben Van’da bir bürokrat değilim.”  

‘Liderlik yaşattım’ 

Hakkında öne sürülen iddiaları da cevaplayan İzsiz, “Vanspor düzlüğe çıkmak istiyorsa kronikleşmiş birtakım hastalıklardan vazgeçmeli. Vanspor kurumsal bir hafızaya bürünmeli. Mali bir disiplin gelmeli. Şeffaf ve net bir yönetim olmalı ve hesap verebilirlik olmalı. Bu yönetim kademesinde, idari yapısında, mali yapısında da böyle olmalı. 70 günlük süre içerisinde 6, 6 buçuk milyon TL bir para ödenmiş, benim dönemimde. Ve bunun 2, 2 buçuk milyon TL’si bizatihi benim kendi kurumum ve dostlarım üzerinden gönderdiğim bir ücrettir. Eski Başkan basın toplantısında, Van’a gelirken yanımda getirdiğim 5-10 tane arkadaşımın otel masraflarını kulübe ödettiğimi söyledi. Otel tutarı 40-50 bin TL. Vanspor'a 2, 2 buçuk milyon TL para veren bir başkanın 40-50 bin TL kendi misafirlerine ödetmesi ve bunun basına gösterilmesi kadar komik bir şey olabilir mi? Yakışıyor mu? Ben 70 gün Van’da kaldım, yaklaşık 6, 6 buçuk milyon para ödedim. Allah’a hamd olsun takıma liderlik yaşattım ve bütün bu engellemelere rağmen bunu yaptım. Döndüm, geldim. Elimden gelen her şeyi yapmaya gayret ettim. Çok engellerle karşılaştım daha ilk günden itibaren ama günün sonunda artık yapamayacağımı anladığım gün bırakmam gerekiyordu. Ben başladığım günden itibaren mücadele ettim” dedi.  

‘Tavsiyeler üzerine’ 

İzsiz, tavsiyeler üzerine bir yönetimin oluşturulduğunu belirterek, “Eğer arkadaşlarımızı biz evveliyatı itibariyle tanımış olsaydık belki çok daha sistemli bir yönetim oluştururduk. Fakat tavsiyeler üzerine bir yönetim oluşturduk. Tavsiyelerden de maalesef böyle bir netice çıktı. Ama en azından şimdiki arkadaşlarımız inşallah bir ahenk içerisinde çalışırlar. Ben arkadaşlarımı tuttum, arkadaşlarımın durmalarına yönelik ben ısrarda bulundum. Mehmet Bey, Akın Bey, Levent Bey biz devam edeceğiz dediler o ayrı mesele ama birçok arkadaşımız ‘başkanım biz sizinle geldik, sizinle bırakırız’ dediler. Bense ısrarla ricada bulundum, ‘hayır ben kadronun bozulmasını istemiyorum, sizden rica ediyorum devam etmenizi sizden istirham ediyorum’ dedim. Arkadaşlarım da devam ediyorlar” diye konuştu.  

‘Memleketimle bağımı koparmam’ 

Van ile olan bağını koparmayacağını dile getiren İzsiz, “Ben hiçbir zaman kendimi toplumumdan soyutlamış bir insan değilim. Nereden geldiğimi, ne şartlarda, nasıl geldiğimi ve orada olan organik bağımı değerlerimi, örfümü, kültürümü, adetimi birebir yaşayan bir insanım. Hem kendi merkezimde hem ailemde, etrafımda, memleketimde olan bağımda yaşıyorum. Ben Van ile olan bağımı hiçbir zaman kesmem. Ama bu illa Vanspor Başkanlığı anlamında olmak durumunda değil. Ben her şekilde elimden geldiği kadar memleketimle bağımı koparmam” dedi.

Fatma Polatcan / WanHaber.com

Editör: Wan Haber