KKKA’nın ülkemizde önemli halk sağlığı sorunlarına yol açan ve kenelerden bulaşan bir enfeksiyon hastalığı olduğunu belirten Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Yazıcıoğlu, hastalığın özellikle nisan-ekim aylarında görüldüğünü söyledi. Yaz aylarının vakanın en fazla görüldüğü dönem olduğunu vurgulayan Yazıcıoğlu, hastalığın kontrol altına alınmasındaki temel prensibin kenelerin insanlara tutunmasını engellemek olduğunu vurguladı. Yazıcıoğlu, “Mevsim itibariyle piknik veya açık alanlara giden vatandaşların keneyle bir araya gelme olasılığı oldukça yüksektir. Keneler uçmaz, zıplamaz, canlı üzerinde kan emmek için tutunabileceği bir yere ulaşmak amacıyla tırmanırlar. Vücudunuza tutunurken o bölgede ağrı veya kaşıntıya yol açmaz, dolayısıyla tutunduğu fark edilmeyebilir. O nedenle tarla, bağ, bahçe ve hayvan otlatmaya giderken veya piknik alanlarında vakit geçirirken kenelerin kolay fark edilmesi için açık renkli elbiseler giyilmeli, vücutta açık yer kalmamasına özen gösterilmeli ve pantolon paçaları çorabın içine konulmalıdır. Riskli alan dönüşlerinde kollar, bacaklar, gövde, diz arkası, koltuk altları, kulak arkası, ense, saç dipleri ve kasıklar dahil vücudun her tarafı ve elbiseler iyice kontrol edilerek kene olup olmadığına bakılmalıdır. Çocukların vücudu ve elbiseleri de anne babaları tarafından mutlaka kontrol edilmelidir” dedi. Hayvanların üstündeki kenelere çıplak elle dokunulmaması gerektiğine dikkat çeken Yazıcıoğlu, “Bu gibi durumlarda veteriner hekime danışılarak hayvanlar keneye karşı uygun şekilde ilaçlanmalı ve böylelikle kenelerin çoğalması engellenmelidir” ifadelerini kullandı. Kene ısırığı durumunda vatandaşlara önemli uyarılarda bulunan Yazıcıoğlu, “Hastaneye hemen gidilemiyorsa, kenenin üzerine alkol, eter gibi kimyasal madde sürmeksizin, eldiven giyerek pens ya da cımbız yardımıyla, vücuda tutunduğu en yakın yerinden tutularak, kene kendi vücudunun gerisine doğru çekilerek çıkartılmalıdır. Çıkarılan yer antiseptik solüsyon veya sabunla temizlenmelidir. Kene, içerisinde çamaşır suyu veya alkol bulunan ağzı kapaklı bir şişe içerisine konulmalı ve çöpe atılarak imha edilmelidir. Kene ne kadar kısa sürede vücuttan uzaklaştırılırsa hastalık riski de o kadar azalır. Kene çıkarılamıyorsa hemen en yakın sağlık kuruluşuna giderek çıkartılması sağlanmalıdır” şeklinde konuştu. Kene tutunmasından sonra 10 gün boyunca kişinin kendini takip etmesi gerektiğini de ekleyen Yazıcıoğlu; ateş, halsizlik, üşüme, titreme, baş ağrısı, yaygın kas ağrıları, yüzde ve gözlerde kızarıklık, bulantı-kusma ve ishal belirtilerden en az ikisi varsa beklemeksizin bir sağlık kuruluşuna müracaat edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.