Yaşamın her alanda iki kat daha fazla sömürüye, eşitsizliğe maruz kalan kadınların sorunlarına Meclis çatısı altında da yeterince yer verilmediğini ifade eden Yüksekdağ, kadına yönelik şiddeti ortadan kaldıracak iradenin sergilemediğini savundu.


“Eğer bir yerde savaşın ve şiddetin dili konuşuluyorsa bundan en fazla zarar görenler kadınlardır. Tıpkı Türkiye’de olduğu gibi” ifadesini kullanan Yüksekdağ, şunları kaydetti:

“Türkiye’de kadın cinayetleri ve şiddet, siyasetin de doğrudan bir gündemidir ama Türkiye’deki egemen siyaset, kadın cinayetlerini, kadınların özgürleşmesi sorununu politik bir mesele olarak görmüyor.

Kadın cinayetleri ve şiddet, politik mesele olarak görülmediği için bu memlekette her gün kadınların öldürülmesine yol açan bir katliam yaşanıyor. Kadınlar her gün ölüm tehdidiyle yaşamak zorunda bırakılıyorlar. Bu ülkede bu kadar ağır bir sorun politikanın konusu değilse, bu politikanın konusu başka ne olabilir? Bu sorun Meclis’in, siyasi iktidarın gündemi değilse nerenin gündemidir?

Bu Meclis savaş tezkeresi çıkarmak için jet hızıyla toplanıyor, gece yarıları bir araya geliniyor. Siyasi iktidar zeminini sağlamlaştırmak için toplanıyor ama her ne hikmetse bu Meclis, ölen yüzlerce kadın gerçeği karşısında acil olarak toplanma konusunu gündemine dahi almıyor. Bu Meclis’in kadın cinayetlerini önleme acil gündemiyle toplanması için daha kaç kadının ölmesi gerekiyor? Meclis, bu tavrından derhal vazgeçmelidir. Meclis, derhal ve acil gündemli olarak kadın cinayetlerini durdurmak için bir araya gelmelidir, hükümet sorumluluk üstlenmelidir.”

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN SÖZLERİNE ELEŞTİRİ
Kadınların hak ve özgürlük taleplerinin karşılanması gereken sorumluluklar arasında olduğunu ifade eden Yüksekdağ, “Bu ülkenin Cumhurbaşkanı açıklama yapıp, kadınla erkek arasındaki eşitsizliğin kadının fıtratı gereği, erkeğin fıtratı gereği olduğunu iddia edebiliyor. Eşitsizlik, kadını ayrımcılığa tutma zihniyetini, bütün devlet kademelerinde kurumsallaştırıyorlar” dedi.

“Bir Cumhurbaşkanı ‘eşitlik kadının fıtratında yoktur’ diyorsa, bu ülkede sadece kadın için değil bütün toplum için eşitliği ve adaleti mumla arasanız bulamazsanız” diyen Yüksekdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sayın Cumhurbaşkanı’na soracak olursanız eğer o yaratılışından doğan zayıflığından dolayı sözde daha fazla gözetilmesi gerekir. Söz sihirbazlığı yaparak kadın eşitliğine karşıt görüşü, kadınların yanında ve tarafındaymış gibi sunma tavrı ve çarpıtması ile karşı karşıya kalıyoruz. Kadın eğer, ediğiniz gibi korunması, kollanması gereken erkekten daha fazla gözetilmesi gereken bir cins ise iktidarınız boyunca bunu gözetmek için ne yaptınız? 2014 yılında polis koruması altındaki 11 kadın katledildi. Çalışma alanında iş yerlerinde, fabrikalarda, var olmaya çalışan kadınları ya evine kaçırtıyorsunuz, evine göndermek için elinizden gelen her şeyi yapıyorsunuz. Ya da ‘mobbing’ ile ayrımcılık ile 2-3 kat daha fazla emek sarf etme süreci ile sınıyorsunuz. AKP hükümetinin ve sayın Erdoğan’ın zihniyetinde asla kadın ve erkek hak ve özgürlük alanında eşit değildir. Eşit görülmemiştir.

Sayın Erdoğan büyük bir bilirkişi. Kadınlıktan da en iyi o anlar analıktan da o anlar, hatta çıkıp bütün kadınlara analık ve kadınlık dersi verir. Bu sözler karşısında çok şaşırmıyoruz. Siz eğer feministleri, kadın özgürlük mücadelesini yürütenleri, çok değil birazcık anlamayı başarabilseydiniz bu ülkede toplumsal adalet, eşitliği, özgürlük, demokrasi bu kadar yerlerde sürünmezdi.”

“KADINLAR DÖRT BİR YANDA ASLAN GİBİ DİRENİYOR”
Yüksekdağ, “Bu ülkede analara cehennemi reva gördünüz. Öte dünya ile avunmalarını istiyorsunuz. Bu ülkede anaları evladının cenazesini almaya mahkum ettiniz. Şimdi Hangi yüzle çıkarak barış, gezi, cumartesi annelerine, analıktan bahsediyorsunuz” dedi.

Anaların ağlamaya devam ettiğini belirten Yüksekdağ, “Bölgenin bir köşesinde ‘kadınlar eşit değildir’ deniliyor, bir başka köşesinde bir başka zihniyet kadınları köle gibi satıyor. Ben bu zihniyet arasında bir fark göremiyorum” diye konuştu. Yüksekdağ, Uluslararası Acil Eylem Platformu’nun kurularak kadınların IŞİD’in elinden kurtarılması gerektiğini söyledi.

Barış ve çözüm sürecinin ilerletilebilmesi ve Kürt sorununun demokratik, barışçı bir temelde çözülebilmesi için de kadınlara kulak verilmesi gerektiğini belirten Yüksekdağ, “Barış mücadelesi içinde yer alan ve savaşın acılarını yaşayan kadınları dinlememiz gerekiyor. Alevi halkının sorunlarını çözmek istiyorsanız, Dersim’li kadınları dinleyin” diye konuştu. Yüksekdağ, Kürtçe olarak “Aslan, aslandır, dişi ya da erkeği yoktur” deyimini söyleyerek, “Kadınlar dört bir yanda aslan gibi direniyor” dedi.

Toplantıya kadın örgütlerinin temsilcileri de katıldı, iki temsilci kısa birer konuşma yaptı. Toplantının izleyicileri de kadınlardan oluştu.

Öte yandan HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, bir gazetecinin, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın HDP’ye yönelik sözlerini anımsatması üzerine, buna HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın yanıt vereceğini söyledi. (ajanslar)

Editör: Wan Haber