Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu belirterek, "Son zamanlarda hükümeti yıpratmak için bir takım şeyler söyleniyor. Televizyonlarda bas bas bağıranlar var. Kim yaptıysa, bunun hesabını verir. Hele yolsuzluk gibi çok çirkin hepimizin yakın bildiğimiz bir suçu kimse korumaz. Kendi yakınımız bile olsa milletin malını gasp eden, çalan birisine karşı selam bile vermeyiz" dedi.


Gemlik'te temaslarda bulunan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AK Parti İlçe Teşkilatı’nın Gemlik Belediyesi Sosyal Tesisleri’nde düzenlediği akşam yemeğine katıldı. Açıklamalarda bulunan Arınç, 16 büyükşehir belediye sayısının yeni Büyükşehir Kanunu ile 30'a çıktığını kaydetti. Nüfusu 750 binin üzerinde olan şehirlerin büyükşehir sayıldığını dile getiren Arınç, "Ama şimdi yeni kanunda büyükşehir, bütünşehir sayıldı. Bursa'nın merkezinden en son hududuna kadar kapsama alındı. 30 tane büyükşehir, Türkiye'de nüfusun yüzde 75'ine tekabül ediyor. Son nüfus sayımda nüfusumuz ne kadar çıktı. 76 milyon. Biz Büyükşehirin böyle olmasında fayda gördük. Merkezden planlama ile hizmet götürülecek. Bir takım hareketler, daha çok çabuk ve kolay olacak. Yerelleşme dediğimiz, yerel hizmetlerin daha güçlü olması için çalışıyoruz. Bu kanuna muhalefet partileri karşı çıktı ve itiraz ettiler. CHP, konuyu anayasa mahkemesine götürdü. Büyükşehir kanunun iptalini istedi. Anayasa mahkeme biliyorsunuz, bu talebi reddetti. Kanun kesinleşti ve seçimlere gidiyoruz" dedi.

"ŞAPKAYI ALIP GİTMEK YOK"
3 seçim üstü üste oyunu artıran AK Parti'nin siyasi tarihte bir rekora imza attığını anlatan Arınç, "1 siyasi parti ki, 11 senede 7 seçim sıkıştırabilmiş, bunların hepsini başarıl ile kazanmış. Bu hayret edilecek ve takdir edilecek bir şeydir. Biz bir siyasi partiyiz. Milletimizden oy istiyoruz. Milletimiz de sırtımızı sıvazlıyor, 'sana güveniyorum' diyor. Bir siyaset, bir siyasi parti geçmişte nasıldı geçmişte güven kaybetmişti. İtibar kaybetmişti. İktidar ve muhalefet durumu kötüydü. Biz geldiğimizde neredeyse dibe vurdu. Biz millete söz verdik. Geçmişte darbeleri, muhtıraları bilen insan olarak, halkımıza 'Biz sizinle birlikte siyaset yapacağız' dedik. İlkeli olacağız. Kararlı olacağız. Cesur olacağız. Hiç merak etmeyin. Bize kim 'gidin' derse, kim bizi yerimizden etmeye kalkarsa, müdahale muhtıra ne derseniz deyin. Demokrasi dışı söz söylemeye kalkarsa, biz onun karşısında dimdik duracağız. Geçmişte birilerinin yaptığı gibi şapkayı alıp gitmek yok. Emaneti milletten aldık. Millet alır" ifadelerini kullandı.

"ÇOK ŞÜKÜR BİZ KRİZİ FIRSATA ÇEVİRDİK"
Hükümetin 10 yılda 400 bin öğretmeni eğitime kazandırdığını ifade eden Arınç, bu sayının daha da artacağını anlattı. Eğitim için kaliteli öğretmene ihtiyaç olduğunu belirten Arınç, şimdiye kadar binlerce derslik, yüzlerce okul yaptıklarına işaret etti. 11 seçimden beri anketler yapıldığını, her 100 kişiden 70'inin hükümetin sağlık hizmetlerinden memnun olduğunu dile getiren Arınç, "Yüksek hızlı trenler geliyor. Deniz yolları güçlendi. Artık otoban ve yollar yapıyoruz. 17 bin km bölünmüş yol yaptık. Buyurgan bir hükümet değil, halka hizmetkar bir hükümet olmaya devam edeceğiz. Çok şükür milli gelirimizi arttı. Ayakta dimdik, duruşumuz ondandır. 2009'da ekonomi kriz oldu. ABD'den Hindistan'a kadar kriz yaşandı. Biz bundan çok fazla etkilenmedik. Akıllı hareket ettik. Çok şükür biz bunları fırsata çevirdik. İhracatımızı artırdık. İMF ile yolumuzu ayırdık, borcumuzun son bölümün ödedik" dedi.

"BU İŞİN TADINI ALDIK, ESKİYE DÖNMEYE NİYETİMİZ YOK"
Türkiye'nin geçmişte büyük travmalar yaşadığını anlatan Arınç, şöyle devam etti:
"Türkiye'de suni ve yapay kavgalar çıkardılar. Yıllardan beri Türk-Kürt çatışması olduğunu söylediler. Bir ilerici-gerici tartışması vardı. Dindar-laik tartışması vardı. Bunların üzerinde hatta kitaplar yazıldı. Türkiye, Allah korusun büyük kavgalar gördü. Aslında bin yıldan beri bu topraklarda kardeşçe yaşayan, aynı kaderin çocukları birbirlerine silahla saldıracak duruma geldi. Bunlar Türkiye'yi zayıflattı. Biz küçüktük, batının karşısında ezik hale geldik. Sonra farkına vardık ki, bunların hepsi yapay kavgalardır. Bölgeler arası çatışma olmamalıdır. İnsanlar soyundan sopundan dolayı aşağılanmamalıdır. Bu farklılıkların hepsini zenginlik olarak görmeliyiz. Türkiye'de kavgaların sonunu getirmek için elimizden geleni yaptık. Bugün geldiğimiz noktada geçmişte yaşanan kavgalara bakarsak, 'ne kadar yanlış işler yapmışız', 'saçma sapan konularla meşgul olmuşuz' deniliyor. O işin tadını damaklarında hissedenler var. 'Ne güzel cenazeler oluyordu' diyorlardı. Artık huzura ve barışa dostluğa ihtiyacımız var. Bunun için ayrımcılıkları ortadan kaldırdık. Demokratikleşmeye önem verdik. Bugünkü noktamıza geldik. Eski günlere dönmek isteyenler olabilir. Bu işin tadını aldık. Eskiye kavgaya dönmeye niyetimiz yok. El ele vereceğiz, ülkemizi tekrar ayağa kaldıracağız."

"YOLSUZLUK YAPANA SELAM BİLE VERMEYİZ"
Arınç, yolsuzluk iddialarına ilişkin, "Son zamanlarda hükümeti yıpratmak için bir takım şeyler söyleniyor. Televizyonlarda bas bas bağıranlar var. Bir takım iddialarda bulunanlar var. Türkiye hukuk devleti. Kim yaptıysa, bunun hesabını verir. Hele yolsuzluk gibi çok çirkin hepimizin yakın bildiğimiz bir suçu kimse korumaz. Kendi yakınımız bile olsa milletin malını gasp eden, çalan birisine karşı selam bile vermeyiz. Bütün bunlara rağmen AK Parti'ye karşı milletimizin güveninin tam olduğunu görüyorum" dedi.

Editör: Wan Haber