MHP İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, "AKP'nin ekonomi yönetimi 'karavana sanatının' eşsiz sanatçıları olmayı sürdürüyor. Enflasyon hedefini yıllardır tutturamayan ekonomi yönetiminin, karavana atışlarını bugün ekonomik büyümede de görüyoruz" dedi.
Tanrıkulu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bir ülkenin sınır kapılarının o ülkenin namusu olduğunu belirten Tanrıkulu, "Geçtiğimiz aylarda Suriye ile ticaret yapan girişimcilerimize, esnafımıza haber dahi verilmeden sınır kapıları kapatılmıştır. Bu keyfi tutumun bedeli bölge illerinde en ağır şekilde hissedilmektedir. Bu da yetmiyormuş gibi, şimdi de insanımızın canı tehdit atındadır. Cilvegözü Sınır Kapısı'nda çok yönlü bileşenleri olan bombalı saldırı gerçekleşmiş ve 4'ü vatandaşımız olmak üzere toplam 14 kişi hayatını kaybetmiştir. 'Araç Suriye tarafından geldi' açıklamasıyla yetinen ilgililer, halen bu konuda hakikatleri milletimizle paylaşmamaktadır" diye konuştu.
Ekonomi yönetiminin kendilerini deha yaptıklarının ise büyük bir başarı olarak anlatma hevesinde olduğunu söyleyen Tanrıkulu, "AKP'nin ekonomi yönetimi 'karavana sanatının' eşsiz sanatçıları olmayı sürdürüyor. Enflasyon hedefini yıllardır tutturamayan ekonomi yönetiminin, karavana atışlarını bugün ekonomik büyümede de görüyoruz. 2012-2014 Orta Vadeli Programı'nda 2012 yılı için yüzde 4 olarak tayin edilen büyüme hızı, sonradan yapılan revizyonla yüzde 3.2'ye kadar çekilmişti. Bugünkü şartlarda görmekteyiz ki, AKP'nin sözde kurmayları bu hedefi de tutturamayacaktır" şeklinde konuştu.
İran'a altın ihracatı nedeniyle ihracat rakamlarının bu nedenle yüksek çıktığını savunan Tanrıkulu, "İran'a hangi şartlar altında gerçekleştirildiği kamuoyundan gizlenen altın ihracatı olmasaydı ortaya çıkacak manzara dehşet verici olacaktı. İhracat yüzde 4.3 oranında büyüyecek bırakın 150 milyar doları aşmayı, 140 milyar doları dahi göremeyecekti. Al takke ver külah hesaplarıyla, kimsenin yiğitlik taslamasına hacet yoktur. Otomotiv ihracatının düştüğü, katma değeri yüksek ürün ihracatının yerlerde süründüğü bir ortamda. Hangi ihracat gelişiminden bahsedilir ki?" diye konuştu.
Cari açık konusuna da değinen Tanrıkulu, şunları söyledi:
"Cari açık kimilerinin iddialarının aksine, tarihinde oranda gerilemiş değildir. Yüksek risk hala sürmektedir. 49 milyar dolar seviyelerine ulaşmış bir cari açığın sürdürülebilirliği tartışmalı olduğu gibi, finansmanın ülkeye de maliyeti de ağırdır. Geçtiğimiz 10 yılda cari açığın finansmanı için yapılan borçlanma, ülkemizden 114 milyar doların çıkmasına yol açmıştır. 114 milyar dolar, Türkiye'nin kaynaklarının yabancılara aktarıldığının delilidir. 114 milyar dolar, 10 yıldan bu yana ülkeyi yönetenler için kayıplar faturasıdır."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'geçmiş hükümetlerin IMF'ye borçlarını biz kapatıyoruz' yönündeki sözlerini eleştiren Tanrıkulu, "Halihazırda AKP, 2005 yılında IMF ile gerçekleştirdiği 19. Stand-by ile aldıkları 10.1 milyar dolarlık borcu ödemektedir. Bu hamaseti yapanların kendi dönemlerinde oluşturdukları diğer borçları da dile getirmeleri gerekmiyor muydu? Mesela 532 milyar lirayı aşan merkezi yönetim borç stokundan neden bahsetmiyorlar? Neden 326,3 milyar doları bulan dış borç stokunun üstünü örtemeye çalışıyorlar? Son 10 yılda anlatılan başarının aslında kendilerinden önce hayata geçirilen reformlardan kaynaklandığı seçkin basın organları tarafından dile getirilmektedir. Sultanlığa özenenler mührü yabancılara, hazineyi kaderine ve çözümü teröristlere terk etmişlerdir. Her gün bu balonun havası biraz daha sönmekte, ekonomideki gerçekler kendini tüm açıklığıyla göstermektedir" dedi.
(EDA-ÖZ-Y)

21.02.2013 11:55:08 TSI

Editör: Wan Haber