ANKARA - Kürt siyasetçi ve yazar İbrahim Güçlü, Kürtlerin rahmetli Turgut Özal'ın Anavatan Partisi (ANAP) veya AK Parti gibi bir partiye ihtiyaçları olduğunu söyledi. Asıl sorunun, terör örgütü PKK dışında ciddi bir örgütlenmenin, yapının ortaya çıkmaması olduğunu dile getiren Güçlü, BDP dışındaki Kürtleri kapsayacak bir partiye ihtiyaç bulunduğunu vurguladı.

Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) konuşan Güçlü, terör örgütü PKK'nın şu anda tek başına büyük bir tehlike içeren, toplumun geleceğini tehdit eden bir güç durumunda olduğunun altını çizdi. "Eğer tehdit edici olmasa, normal olağan bir güç olsa, elbette ki doğaldır. Farklı düşüncelerde örgütler olacaktır." diyen Güçlü, "Benim PKK'da görebildiğim sorun, bir tehdit sorunu olmasıdır. Toplumu alabildiğine değerlerinden uzaklaştıran, imha edici niteliğindedir. Gelecekle ilgili eğer kendi başına hegemon bir güç olmaya başlarsa diktatörlük anlamında bir tehdit oluşturacaktır." dedi.

Kürtlerin asıl sorununun, terör örgütü PKK dışında ciddi bir örgütlenmenin, yapının ortaya çıkmaması olduğuna dikkat çeken Güçlü, şöyle devam etti: "Tıpkı Demokrat Parti'nin, CHP'den farklılaşarak kurulmasından sonra günümüze kadar belli bir farklılıkta olmasıdır. Eğer Demokrat Parti süreci başlamamış olsaydı, bugünlerin, Türkiye'nin Avrupa Birliği ilişkisi içinde olması, aday olması söz konusu olmazdı. Şu an Kürtlerin CHP'si var. Kürtlerin İttihat ve Terakkileri var. Ben PKK'yı da böyle tarif ediyorum; eğer Türkiye'ye benzetirsek. Eğer bölgemize benzetirsek Kürtlerin Baas Partisi var. PKK, bir Baas Partisi'dir. O bakımdan bizim, Kürtlerin CHP ve Baas Partisi dışında bir partiye ihtiyacı var. Bu da PKK'nın temsil ettiği dar elitin dışında tıpkı Demokrat Parti'nin kapsadığı güçler kapsamındaki Kürtleri kapsayan, ANAP'ın kapsamındaki Kürtleri kapsayabilecek olan, AK Parti'nin kapsadığı kapsamdaki Kürtleri kapsayabilecek olan bir partiye ihtiyaç var."

"Havada ve teoride kurulabilecek bir parti değildir. Kürtlerin yönetici sınıflarının bu işin bilincine vararak, ülkemizin karşı karşıya bulunduğu tehdidi göz önüne alarak bunun için bir parti çalışması içine girmeleri, oluşum içine girmeleri gerekiyor." diyen Güçlü, 2002 yılında Hak ve Özgürlükler Partisi (Hak-Par)'ni bu mantıkla, bu çerçevede kurduklarını ifade etti. Bunda başarılı olamadıklarını belirten Güçlü, şu an Hak-Par'ın, çok köklü bir değişiklik yapmadığı sürece, böyle bir alternatif olacak durumda olmadığını, hatta imkansız olarak gördüğünü kaydetti.

CİHAN

Editör: Wan Haber