TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

 

          Tutuklu bulunan Van Milletvekili Sayın Kemal AKTAŞ’ın talebi doğrultusunda aşağıdaki soruların İçişleri Bakanı Sayın İdris Naim Şahin tarafından, Anayasanın 98. ve İç Tüzüğün 99. maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

                                                                                              

                                                                                                         Pervin BULDAN

                                                                                                   BDP Grup Başkanvekili  

                                                                                                        Iğdır Milletvekili         

 

 

 

Son yıllarda Türkiye’nin özellikle; İran, Irak ve Suriye sınırlarında geçimini sınır ticareti ile sağlayan yerleşim bölgelerinde yaşanan ölümlerde önemli bir artış yaşandığı basında  yer almaktadır. 30 temmuz 1943 tarihinde  Van ili Özalp ilçesinde, 33 Kürt köylüsünün 3. Ordu Komutanı Orgeneral Mustafa Muğlalı’nın emriyle kurşuna dizilmesi olayı Kürt  halkının vicdanında halen tazeliğini korurken;  28 Aralık 2011 tarihinde Şırnak ili Uludere ilçesi Roboski  (Gülyazı,Ortasu) köylülerinden 35 kişi yine hep yaptıkları gibi geçimlerini sağlamak üzere;mazot ve sigara getirirlerken Türk savaş uçakları tarafından bombalanarak öldürülmüşlerdir.

            Her iki olayda da öldürülen insan sayısının fazla oluşu ve ileri sürülen öldürme gerekçelerinin kamuoyunu tatmin etmemesi nedeniyle basında ve kamuoyunda önemli bir yer tutmuştur. Ancak bu toplu öldürme olaylarının haricinde, gerek sınırların Türkiye tarafında gerekse de komşu ülke tarafında güvenlik kuvvetlerinin açtığı ateş sonucu yüzlerce kişinin öldürüldüğü ve yine yüzlerce kişinin yaralanarak sakat kaldığı yönünde bilgiler vardır. Bu şekilde yüzlerce yurttaşımızın hayatını kaybetmesinin yarattığı üzüntünün yanında ;Bu yaşanan can kayıplarıyla ilgili sağlıklı bir araştırma ve soruşturmanın yürütülmemesi ve failleriyle ilgili hukuk ve adalet ölçüsü içinde bir yaptırıma gidilmediği yönündeki iddialar bu acı ve üzüntüyü daha da arttırmaktadır. Hayatını kaybeden yurttaşlarımızın yakınlarının verdikleri bilgilere göre hayatını kaybeden çoğu kişilerin ölüm nedenlerinin dahi otopsi yoluyla tespit edilmediği belirtilmektedir. Hatta bazı ölümlerin bile kayıtlara geçmediği iddiası vardır.

Öte yandan her devlet kendi yurttaşının yaşam hakkını dünyanın her yerinde savunma ve koruma görevini yerine getirirken; özellikle  belirtilen sınır bölgelerinde onlarca Türkiye Cumhuriyeti Yurttaşı  Kürt bireyleri komşu ülkelerin güvenlik kuvvetlerince açılan ateş sonucu yaşamını yitirmesine rağmen ; bu güne kadar bu ülkelerle ilgili diplomatik ve uluslar arası sözleşmelerin ruhuna uygun bir yaptırımda bulunulmadığı iddiası mevcuttur.  

Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin toplam 7 ülkeyle (İran, Irak , Suriye, Gürcistan, Ermenistan,Yunanistan,Bulgaristan) 2753 km uzunluğunda bir kara sınırı bulunmaktadır. Bu sınırların çoğunda sınıra yakın yerlerdeki yurttaşlar sınır ticareti ile geçimlerini temin etmektedir. Ancak Kürt yurttaşların yaşadığı sınırlardaki ölümler diğer sınır bölgelerinde yaşanmamaktadır. Bu durum Kürt yurttaşların Potansiyel suçlu olarak görüldüğü izlenimini yaratmakta ve yürürlükteki hiçbir ulusal ve uluslar arası hukuka uyulmadan doğrudan öldürme yoluna başvurulduğunu düşündürmektedir.

Bu  bağlamda;

 

1-      1943 yılından 2012 yılına kadar Türkiye’nin kara sınırlarında sınır ihlali yada kaçakçılık gerekçesiyle öldürülen sivil  Türkiye Cumhuriyeti yurttaşının sayısı kaçtır?

2-      Belirtilen tarihler arasında yaralanan yurttaş sayısı kaç kişidir? İsimleri kimlerdir?

3-      Bu öldürülen ve yaralanan yurttaşlardan kaç kişisi komşu ülke kolluk kuvvetlerince kaç kişisi Türkiye Cumhuriyeti kolluk kuvvetlerince öldürülmüş ve yaralanmıştır?

4-      Sınırlarda görev yapan güvenlik kuvvetleri yürürlükte olan silah kullanma kanununa mı yoksa başka bir kanuna mı tabidir?

5-      Yaşamını yitiren kişilerin cenazelerinden kaçına otopsi yapılarak defin edilmiştir? Otopsi sonuçlarında hangi bulgulara ulaşılmıştır?

6-      Komşu ülke güvenlik kuvvetlerince öldürülen yurttaşlarla ilgili hangi diplomatik çalışmalar yürütülmüştür?  Her hangi bir yaptırıma gidilmiş midir?

7-      Türk güvenlik kuvvetlerince silahla ateş edilerek öldürme olaylarının kaçında güvenlik kuvvetlerinin ihmal ve yersiz silah kullanma suretiyle öldürme olayı tespit edilerek soruşturma açılmıştır?

8-      Kaç güvenlik görevlisi hangi tür cezai yaptırımlara çarptırılmıştır?

9-      Yaşamını yitiren kaç kişinin ailesine tazminat vb. yardımlar yapılmıştır?

10-   Ölüm olaylarının Türkiye’nin kara sınırlarına ve illere göre dağılımı ne şekildedir?

11-   Sınır bölgelerinde yaşayan yurttaşlarımızın bundan sonra da benzer olaylarla karşılaşmaması için hükümetinizin yürüttüğü bir çalışma var mıdır? 

Editör: Wan Haber