DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı ve İStanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, yürürlüğe giren infaz paketi hakkında Meclis'e sunulduğu ilk günden beri; partilerin, kamuoyunun ve akademisyenlerin eleştirilerinin dikkate alınmadığını hatırlatarak, "Demokratik bir toplumun ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzak olan bu yasanın, başta hukuk devleti ve eşitlik ilkesi olmak üzere, anayasaya aykırılıkları nedeniyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edileceği ya da kapsamının genişletileceği aşikârdır" dedi.

"AYRIMCILIK YASAĞINA AYKIRI"

"Ülkemizde sivil toplumun gelişmesi için uğraşan aydınlar ve hala haklarında bir hüküm verilmemiş, yani hukukun temel ilkesi olan masumiyet karinesine göre henüz masum olanlar, bu kanundan yararlanamayacaktır" ifadelerini kullanan Yeneroğlu, belirli suçların kapsam dışı bırakılmasının Anayasa'da düzenlenen eşitlik ilkesine ve AİHS'de düzenlenen ayrımcılık yasağına aykırı olduğunu kaydetti.

DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikalarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu'nun TBMM'DE kabul edilen Ceza İnfaz Paketi ile ilgili değerlendirmeleri şu şekilde:

"BAZI SUÇLULARIN TAHLİYESİ HEDEFLENDİ"

"Kısmi bir özel af yasası olan "Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" maalesef TBMM Genel Kurul'da kabul edilmiş ve bugün Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Üzülerek belirtmeliyim ki teklif, Meclise sunulduğu ilk günden itibaren gerek partimizin gerekse diğer partilerin, kamuoyunun ve akademisyenlerin yoğun eleştirileri dikkate alınmadan, AK Parti ve MHP'nin oyları ile kabul edilmiştir. Çok açıkça ifade ediyorum: Bu infaz paketinin demokratik bir hukuk devletinin hakettiği bir infaz sistemi oluşturmasını beklemeyelim. Paketin amacına dair kamuoyunun büyük çoğunluğunun üzerinde ittifak ettiği bir husus var ki; bu paketin mevcut ceza infaz sistemini modernleştirme amacı taşımaktan uzak olduğudur. Görünen yönüyle 90 binden fazla kişinin tahliyesini sağlayarak cezaevi doluluk oranını azaltmak, gizlenen yönüyle ise bazı suçluların tahliyesini sağlamak hedeflenmektedir. Geçmişteki benzer uygulamalar dikkate alındığında, birkaç yıl sonra tekrar aynı tartışmaların içerisinde olacağımızdan da ne yazık ki eminim.

"TWEET ATANLAR HAKSIZ YERE CEZAEVİNDE KALACAKLARDIR"

Modern ceza adalet sistemlerinde, cezaların caydırıcı olabilmesi için ceza miktarları değil; cezaların adil ve eşit olarak infaz edilebilmesi gerekir. Asıl hedef; infazın, suça ve suçun türüne göre uygulanması değildir. Suçluya, suçlunun tehlikeli olup olmamasına, iyi halli olup olmamasına ve toplum için tehlikeli olup olmamasına göre yapılmasıdır. Nitekim, bu kanun ile yolsuzluk yapanlar, devlet malını zimmetine geçirenler, çete ve mafya liderleri, hırsızlar ve gaspçılar cezaevinden tahliye olacak ve toplum için tehlike olmaya devam edeceklerdir. Oysa "cebir ve şiddet içeren bir eylemi olmayıp, katıldığı örgütün terör örgütü olduğunu bilmeyen ve bu vasfı desteklemeyen, ancak buna rağmen terör örgütü üyeliğinden yaftalananlar, "terör örgütü üyesi olmamakla beraber, terör örgütüne yardım edenler", "şiddeti övüp teşvik etmemekle beraber terör örgütü propagandası yapmakla suçlananlar", tweet atanlar, basın özgürlüğü kapsamında tutuklanan gazeteciler haksız yere cezaevinde kalacaklardır.

"ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN İPTAL EDİLECEK"

Bu minvalde demokratik bir toplumun ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzak olan bu yasanın, başta hukuk devleti ve eşitlik ilkesi olmak üzere, anayasaya aykırılıkları nedeniyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edileceği ya da kapsamının genişletileceği aşikardır." Ajanslar

Editör: Wan Haber