BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “HÜDA-PAR provokasyon değil, siyaset yapsın. Sen bir BDP’liye zorla HÜDA-PAR afişi verip, -biz Allah’ın partisiyiz, kafirlerin partisinden vazgeçin- dersen gittiğin her yerde cevabını alırsın” dedi.

Sabah saatlerinde Van’dan karayolu ile Hakkari’ye gelen Demirtaş ve beraberindeki BDP Hakkari milletvekilleri Adil Zozani ve Esat Canan, Hakkari-Van karayolu üzerinde bulunan Özgürlük Meydanı’nda binlerce kişi tarafından karşılandı. Büyük bir araç konvoyu ile şehre giriş yapan Demirtaş, Bulvar Caddesi üzerinde bulunan belediye binası balkonunda halka hitap ettikten sonra Mezopotamya Yakınlarını Kaybedenler Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği’ni (MEYA-DER) ziyaret etti.

Burada Demirtaş, Diyarbakır’ın Lice ilçesinde meydana gelen olayla ilgili basın mensuplarına açıklamada bulunarak, “Bunu açık yüreklilikle belirtmek istiyorum ki partimizin hiçbir parti, hiçbir belediye başkan adayına karşı asla bir saldırı girişimi, saldırı planlaması ve seçim çalışmasını engellemesi asla olmamıştır, olmaz da. Biz bir siyasi parti olarak rutin siyasi parti çalışmalarımızı, seçim faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Ve bunu yürütürken de halkın iradesine saygı duyan bir yaklaşım sergiliyoruz. Şimdi HÜDA-PAR denen parti neredeyse bir tek üyesi bile olmadığı bir ilçeye, Lice’ye gidip esnafa bildiri dağıtıyor. Esnafın kendisi tepki gösteriyor. Esnaf ‘burada bu bildiriyi dağıtmayın’ diyor. Esnaf ne partimizin yöneticisidir, ne partimizin üyesidir. Yani halkın doğal tepkisi gelişiyor. ‘Bu bildiriyi bana vermeyin diyor’ esnaf. ‘Ben BDP’liyim, ben BDP’ye oy vereceğim, bana bu bildiriyi vermeyin’ deyip iade ediyor. HÜDA-PAR gittiği her yerde bu tepkiyle karşılaşıyor” dedi.

“HÜDA-PAR ORADAKİ İNSANLARA TEHDİTLER YAĞDIRIYOR”

HÜDA-PAR’ın insanlara tehditler yağdırdığını iddia eden Demirtaş, “Şimdi oradakiler bildiriyi iade edince esnaflara hakaret ediyorlar. Oradaki insanlara tehditler yağdırıyorlar. Oradan başlayan bir gerilim ortaya çıkıyor. Onlardan sonra bagajlarından çıkardıkları sopalarla, kasatura ve silahlarla saldırı yapıyorlar. Olayın gelişimi her seferinde bu şekilde oluyor. Bunu ‘BDP seçim çalışmalarımızı engelliyor, bize saldırıyor’ diye veryansın ederek, işte büyük bir velvele ile duyurmaya çalışıyorlar. Bunların yaptığı bundan başka bir şey değildir. Partimizin ne HÜDA-PAR’ın seçim çalışmalarını engelleme gibi bir çalışması var, ne böyle bir kararı, ne de böyle bir yaklaşımımız var. Gittikleri her yerde halk tepki gösteriyor. İstenmiyor ve sevilmiyorlar” diye konuştu.

“LİCE’DE BDP PROVOKASYONU VE GİRİŞİMİ YOK”

Lice’de partilerinin provokasyonu ve girişimi olmadığını söyleyen Demirtaş, “Geçmişte ve şimdi bunların kime hizmet ettikleri belli. Halk bunu bildiği için esnaf bunlara tepki gösteriyor. Elini sıkmıyor, verdiği ilanı, afişi geri iade ediyor. Bu insanların hakkıdır, bunu yapmasınlar. Biz BDP’liler esnaflara HÜDA-PAR’lılar geldiğinde ’afişlerini dükkanlarına asın, onlara oy vereceğinize dair söz verin mi’ diyelim. HÜDA-PAR’lılar bizden bunu bekliyor herhalde. Ortada bir BDP tepkisi, provokasyonu ve girişimi yok. Ortada bir halk tepkisi var, halk tepki gösteriyor. Şimdi ben sormak istiyorum, bu HÜDA-PAR’lılar açıklama yapıyorlar, ‘biz çalışma yapmayacak mıyız?’ diye. Yapın fakat bir tek üyenizin olmadığı Lice’de esnafa zorla bildiri dağıtmak bir provokasyondur. Esnaf istemiyorsa zorlamayacaksınız, vermeyeceksiniz. Biz BDP olarak hiçbir yerde esnafa zorla bildiri dağıtmıyoruz. Almıyorsa saygı duyuyoruz. Elimizi sıkmıyorsa saygı duyuyoruz. Partilimiz değil diyoruz çıkıyoruz ve saygı duyuyoruz. Ama bunlar esnafa hakaret ediyorlar” ifadelerini kullandı.

“HÜDA-PAR PROVOKASYON PEŞİNDE”

HÜDA-PAR’ın provokasyon peşinde olduğunu ileri süren Demirtaş, "Allah’ın partisini kabul etmiyorsunuz da din düşmanı BDP’yi mi kabul ediyorsunuz" denilerek partilerine hakaret edildiğini öne sürdü. Demirtaş, şöyle devam etti:

“Bu tür provokasyonlar yapıyorlar. Yaptıkları açıklama, partimize karşı kullandıkları üslup bırakın bir Müslüman, bir insanın ağzına almayacağı bir üsluptur. Ben aynı üslup ile bunlara cevap vermeyeceğim. Fakat bunları besleyen kimdir biliyoruz. Paralarını kim veriyor biliyoruz. Sabretsinler Allah büyüktür. 30 Mart akşamı siz de, ağa babalarınız da, sizi besleyip paranızı verenler de ve hepiniz 30 Mart akşamı cevabınızı alacaksınız. Halkın size neden tepki gösterdiğini daha anlamıyor musunuz? Deniyor ki BDP - HÜDA-PAR çatışması. Böyle bir şey yok. Geçmişte de deniyordu ki PKK-Hizbullah çatışması. Öyle bir şey de yok. Hizbullah’ın halkı katletmesi vardı, başka bir şey yoktu.”

“HİZBULLAH BİR TEK PKK KADROSU ÖLDÜRMEMİŞTİR”

Ortada bir BDP - HÜDA-PAR çatışması olmadığını savunan Demirtaş, "Bunlar kendileri dini bu şekilde gündeme taşımak istiyorlar. BDP, HÜDA-PAR’ın çalışmasını engelliyormuş. Buyurun sabaha kadar çalışın, biz mi engel oluyoruz. Akşama kadar BDP’ye hakaret ederek çalışma yürütüyorlar. Açıklamalarına bir bakın, AKP’ye karşı ne bir eleştirileri var, ne devlete karşı bir eleştirileri var. Varsa yoksa BDP... Hedefe BDP’yi koymuşlar, efendim -Kürdistan’dan BDP’yi sileceklermiş-. Vallahi gücünüz yetiyorsa elinizden geleni arkanıza koymayın. BDP’yi silmek için varsa elinizde imkanınız siz bilirsiniz. Ama şunu aklınızda çıkarmayın.

Sizin o ağa babalarınız da en kirli yolları kullanarak, katliamcı yolları dahi kullanarak BDP’yi silmeye çalıştılar. BDP’yi bir halk hareketine dönüştüren, binlerce şehidi olan bir halk hareketini silmek istediler, ama başaramadılar. Sizin buradan adam gönderdiğiniz, onlara silah gönderdiğiniz, Rojava’daki çeteler de oradaki halkı silmek istediğinde cevaplarını aldılar. Onlara naçizane tavsiyem şudur; siyasi parti olarak çalışma yürütmek istiyorsanız siyaset yapın. Gidip provokasyon yapmayın sağda solda. Sen bir BDP’liye zorla HÜDA-PAR afişi verip; ‘biz Allah’ın partisiyiz, kafirlerin partisinden vazgeçin’ dersen gittiğin her yerde cevabını alırsın. Ona karşı da saygılı olacaksın. Esnafa hakaret, tehdit, dövme, saldırma girişimlerine karşı da herkes bilsin ki ne esnafımız ne de halkımız sahipsiz değil. Biz barıştan yanayız.

Biz bu topraklarda huzurdan yanayız. Hangi siyasi parti çalışma yürütmek istiyorsa demokratik çerçevede biz saygılıyız. Ama halkımızın değerlerine, halkımızın emek verdiği şeylere hakaret ederek, gece gündüz bize küfürler yağdırarak ’biz demokratik çalışma yapıyoruz’ diyenler cevabını alırlar. Kürtler çoluk çocuk değildir. Kürdistan herkesin at oynatabileceği bir yer değildir artık. Ne burası ne Rojava ne Kürdistan’ın Bakur’u, Başur’u ne de Rojhilat’ı... Artık herkesin rahatlıkla at oynatabileceği, provokasyon yapabileceği alanlar değil. Halkımız örgütlüdür, disiplinlidir. Ben bütün halkımız ve esnafımızdan rica ediyorum. Bu ve benzeri partiler provokasyon yapmak için ellerinden geleni yapacaklar, fakat siz sağduyulu olun. Ebetteki kendini savunmak haktır. Saldırı kimden gelirse gelsin kendini savunmak bir haktır” şeklinde konuştu.

Editör: Wan Haber