Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite 7. Toplantısı'na katılmak üzere resmi ziyarette bulunacağı Katar'a gitmeden önce Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde basın toplantısı düzenlendi. Erdoğan toplantıda yaptığı açıklamasında, "Görüşmelerde ikili ilişkileri tüm boyutlarıyla ele alma fırsatımız olacak. Ortak gündemimizde yer alan önemli bölgesel ve uluslararası konularda da fikir teatisinde bulunacağız" dedi.  Erdoğan, "Görüşmelerin sonunda Türk Katar Birleşik Müşterek Kuvvet Komutanlığını ziyaret edeceğiz. Türk Katar dostluğunun nişanelerinden kuvvet komutanlığımızda görev yapan Mehmetçiğimizle ve komutanlarla hasbihal edeceğiz" diye konuştu. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, cumartesi günü Siirt Organize Sanayi Bölgesi'nde açılan Türkiye'nin ilk çinko izabe tesisine dikkat çekerek, "Yılda 50 bin ton üretimle başlayıp ilave yatırımlarla önce 120 bin tona, sonra 250 bin ton kapasiteye kadar çıkacak bu tesis, ülkemizin çinko ihtiyacının yarısına yakınını da karşılayacak. Temelini attığımız kurşun, gümüş ve sülfürik asit fabrikalarının da hizmete girmesiyle toplam 7 bin 500 insanımıza Siirt'te istihdam sağlanacak. 2023 yılına kadar toplam bedeli 500 milyon dolara ulaşacak bu yatırımı, Katarlı kardeşlerimizin Türkiye'ye ve Türk ekonomisine güveninin bir tezahürü olarak görüyoruz. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizin üzerinden terörün karanlık gölgesi kalktıkça inşallah bu tür yatırımlar katlanarak artacaktır. Bölücü örgütün siyasi uzantılarıyla iş birliği yapanların Katar'a ve Katarlı kardeşlerimizin ülkemizdeki yatırımlarına yönelik hazımsızlıklarının sebebi de budur. Esasen bunların asıl rahatsızlığı Türkiye'nin uluslararası doğrudan yatırım çekmesi, Türk ekonomisinin yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyüme temelleri üzerinde yükselmesidir. Yabancı ülke büyükelçiliklerine yazılan şikayet mektuplarında uluslararası basına verilen hezeyan dolu demeçlerde hep bunun işaretlerine şahit oluyoruz" ifadelerini kullandı. 

KATAR İLE İLİŞKİLER  

Erdoğan konuşmasının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan ile Ankara'daki görüşmesinin sorulması üzerine, "Her şeyden önce Türk yapısı olarak Türkiye olarak tüm Körfez ülkeleriyle olan birlikteliğimizi, dayanışmamızı bundan sonraki ilişkileri çok daha güçlenerek devam ettirmekten yanayız. Yani bu konuda muhalefetin biz rahatsızlıklarını zaten biliyoruz. Bu rahatsızlıklara rağmen bu ilişkileri devam ettirmekte kararlıyız. Neticede Katar'a yönelik uygulamaya konulan abluka ve müeyyideler bu yılın başından itibaren biliyorsunuz kaldırıldı. Ve şu anda Körfez ülkeleri arasında da bir birliktelik, bir beraberlik, bir dayanışma yeniden tesis edildi. Ve tüm bölge ülkelerinin de ülkemizin Körfez bölgesinin politikalarına yönelik atacağı adımların bunlar bir işaretidir. Ve Muhammet Bin Zayid'in Türkiye ziyareti bu adımın bir ifadesidir. Nasip olursa Şubat ayı içerisinde benim yine geniş, kapsamlı bir heyet ile Abu Dabi'ye bir ziyaretimiz olacak. Şu anda ekonomik ilişkilerde atılan adımları daha da etraflıca ele almak suretiyle ve bu konuda gerek Türkiye'de yapılan yatırımlar, gerekse Birleşik Arap Emirlikleri'nde yapılan ve yapılacak birçok yatırımlarla bunu perçinleyeceğiz. Ve şu anda tabii yine bölgenin en güçlü ülkelerinden bir tanesi olan Katar'la zaten attığımız adımlar bunun nişanesidir. Ve rakamlar tabii öyle ufak rakamlar değil, çok ciddi yatırımlarla bunu sürdürüyoruz. Özellikle Türk iş adamlarına yönelik Katar'ın yaklaşımı altyapıda, üst yapıda çok çok yüksek rakamlardır ve bunların artarak devam edeceğine inancım tamdır. Ve bunlar şu an itibariyle Türk iş adamlarına verilen Katar'daki işlerin tutarı yaklaşık 15 milyar dolar civarındadır" dedi. 

TALİBAN YÖNETİMİ 

ABD, İngiltere ve Avrupa Birliği'nin yanı sıra 19 ülkenin imzaladığı ve Taliban yönetiminin verdiği sözleri tutması konusundaki açıklamalarıyla ilgili Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:  

"Taliban yönetiminin üst düzey temsilcilerinin bir Türkiye ziyareti oldu, bu ziyarette kendileri özellikle de gerek kadınların sosyal hayattaki yeriyle alakalı, gerek çocukların eğitim öğretimiyle alakalı verdikleri bazı sözler var. Temenni ederiz ki bu sözler tutulur ve bu sözleri tutmak suretiyle de Taliban yönetimi Afganistan'ın dünya ile bütünleşmesi istikametinde adımlar atar. Şu anda bizim de Katar'la olan dayanışmamızda özellikle Taliban yönetiminin yani Afganistan'da örneğin bir havalimanının yönetimiyle alakalı Türkiye Katar iş birliğiyle bunun yönetilmesini teklif ediyorlar. Bizler de bunu gündemimize aldık. Bu konuyla ilgili görüşmelerimizi Katar'la da yürütüyoruz. Fakat özellikle kadın, çocuk, bunların eğitimi, sosyal hayattaki yerleri hassasiyetlerimiz arasındadır" 

ASGARİ ÜCRET 

Asgari Ücret Tespit Komisyonu 2022'de geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları konusunda Erdoğan, soruya ilk olarak "Beni köşeye sıkıştırıyorsunuz" diyerek esprili yanıt verdi. Erdoğan daha sonra "Sayın Bakan heyetiyle beraber gerek işçi kesimi gerek işveren kesimiyle bugün, perşembe bu tür görüşmeleri yapacaklar. Görüşmelerle birlikte de bir yere varacaklar. İnşallah dönünce bizler 'bu görüşmelerde ne yaptılar, tarafların teklifleri nedir' bunları bir görelim. Biz kesinlikle bu noktada işçimizi zora sokmayacağız. Asgari ücret noktasında da inşallah en uygununu, en ideal olanını, gerek brüt gerek net masaya yatırarak ondan sonra inşallah nihai kararımızı vereceğiz. Bu nihai kararla birlikte de temenni ediyorum ki, tabi sadece işçi kesiminin buradaki memnuniyeti değil işverende bu alınan kararla memnun olması lazım. Çünkü hep söylüyoruz ya yatırım istihdam, üretim, ihracat, büyüme. Şimdi bizim burada hem işçinin emeğine, işverenin de bu noktadaki yatırım gücüne ihtiyacımız var. Bu iki gücün ayakta durması bizim için büyük önem arz ediyor ve inşallah sadece bu dönemde alınacak karar değil bir de önümüzdeki yıl seçim öncesi alınacak olan karar da var. Bütün bunları düşünerek bir karar vereceğiz ve bu kararla beraber de inşallah yolumuza devam edeceğiz" şeklinde konuştu. 

FAHİŞ FİYATLAR  

Erdoğan, fahiş fiyatların ve bu konudaki denetimlerin sorulması üzerine ise, "Özellikle benim en çok rahatsız olduğum konu stokçuluk. Stokçuluk bizim dinimizde de haramdır. Böyle bir şeye gidemezsiniz. Fakat görüyoruz ki stokçuluk yapanlar var, her alanda. Bakın son zamanlarda otomotiv sektöründe bile stokçuluk var. Birçok kapalı otoparklara sıfır otomobiller oralara depolanmak suretiyle onun da stokçuluğunu yapıyor. Hele hele gıdada stokçuluk yenilir yutulur bir şey değil. Onun için şu andaki müeyyide, cezai müeyyide çok düşük. Biz şimdi ben Mehmet Bey'e de söyledim, 'hemen hazırlıklarınızı yapın'. Bu müeyyideyi onları rahatsız edici bir noktaya çıkaralım. Ondan sonra yine yapabiliyorsa yapsın bakalım stokçuluk. Bu işin başka çıkar yolu yok. Bedelli ağır ödeyecekler. Sen mi stokçuluk yapıyorsun? Ha bunun bedelini ağır ödeyeceksin. Çünkü vatandaşımıza hele hele gıdada bu tür zulmü yapanlara, biz 'yoluna devam et' diyemeyiz. Ne gerekiyorsa bunu başta Ticaret Bakanlığımız olmak üzere gerekli adımları atacağız. Ve üzerine üzerin de bu işin gideceğiz" yanıtını verdi. 

TERÖRLE MÜCADELE 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, teröre karşı Milli İstihbarat Teşkilatı ve Türk Silahlı Kuvvetleri, gerçekleştirdiği operasyonlar konusunda, "Bundan sonraki süreçte de bugüne kadar nasıl bu konuda güvenlik güçlerimizle ve Milli İstihbarat Teşkilatımız bu operasyonları yoğun bir şekilde sürdürdüyse bundan sonraki bu süreçte de aynı şekilde bu operasyonlarımıza devam edeceğiz. Yani buradan taviz vermemiz mümkün. Her ne kadar Bay Kemal eğer fırsat bulur da göreve gelirse Kandil'i onların başına yıkmayı vaat ediyorsa buradan bir beklentisi varsa ki yapacağı herhangi bir şey söz konusu değil zaten. Onun ne denli bu noktalarda pozisyon aldığını gayet iyi biliriz. Yani bir taraftan terör örgütünün temsilcileriyle yürüyüşler yapacaksın, öbür taraftan işte az önce ismini verdiğiniz terörist başının alkışını alacaksınız. Onun işte 'bu yaptığınız iş doğrudur, iyi yolda ilerliyorsunuz' diyecek terörist başı, Kandil'den Bay Kemal'e selam verecek, 'başarılısınız, iyi gidiyorsunuz diyecek' ve ondan sonra da Kandil'i yakıp yıkmaktan bahsedecek, buna güven olmaz. Bunlarla da bir yere varılmaz. Bu işin hakkında işte şu anda biz nasıl mağaraları, Kandil'i evvel Allah bunların başına geçirdiysek işte en son biliyorsunuz 9 tane teröristi mağarada sıkıştırmak suretiyle orada bizim bir Binbaşımız o bölgede şehit edilmişti ve binbaşımızı şehit edenleri. o mağaradaki olayda oraya gömdük, 9 tane teröristi oradan o şekilde çıkarmış olduk. Bu işin ispatı bizdedir, biz bu işin ispatını yapıyoruz lafını değil. Bundan sonraki süreçte de nasıl şu anda Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te, Bester Deresi'nde bütün bunları evvel Allah aştıysak bundan sonraki süreçte de aşmaya devam edeceğiz. Şehitlerimiz var, evvel Allah bu şehitlerimizin kanını da yerde bırakmadan yola devam" ifadelerini kullandı.  

LARNAKA'DA CAMİLERE OPERASYON 

Erdoğan konuşmasının sonunda, "Larnaka'da Güney Kıbrıs'ta camilerimize yönelik bir maalesef operasyon yapıldı. Güney Kıbrıs'taki bu operasyon karşılıksız kalmayacak. Bununla ilgili parti sözcüsü arkadaşımız Ömer Bey'in net açıklamaları var. Ersin Tatar Bey'in açıklamaları ve bizim açıklamalarımı, mabetlerimizin üzerinde bu tür sabotajlara gitmeyiniz, gitmenizin bedelini çok ağır olarak ödersiniz, bunun arkasında kimlerin olduğuna dair her türlü arayışın içindeyiz. Bizim Güney Kıbrıs'ta 6 tane camimiz var, onların güvencesi Güney Kıbrıs yönetimindedir. Biz nasıl onlar için güvenceysek, aynı güvenceyi onların da vermesini bekliyorum" diye konuştu. DHA

Editör: Wan Haber