Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, terör örgütü PKK'nın silah bırakmasını kendilerinin de istediğini ancak kamuoyunun görüşmeler konusunda doğru ve yeterli bilgilendirilmesi gerektiğini söyledi.
Ege-Koop Genel Başkanı ve Gazeteci-Yazar Hüseyin Aslan'ın Ege TV'de 20 yıldır aralıksız hazırlayıp sunduğu "Mercek" programının, yeni yıldaki ilk konuğu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu oldu. Aslan'ın sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, 'İmralı görüşmeleri' hakkında yeterli bilgi sahibi olmadıklarını söyledi. Kemal Kılıçdaroğlu, terör örgütü PKK'nın silah bırakmasını kendileri gibi herkesin istediğini ancak kamuoyunun görüşmeler konusunda doğru ve yeterli bilgilendirilmesini gerektiğini kaydetti. Kılıçdaroğlu, "Grup toplantısında da söyledim, Balıkesirli bir anne, bir seçim çalışmasında geldi elime yapıştı ve 'siz bu sorunu çözeceksiniz, benim oğlum şehit oldu ama kız kardeşim var, onun oğlunun ölmesini istemiyoruz' dedi. Hiçbir şehit annesi bir başka annenin çocuğunun ölmesini istemez. Bu kadınlığın getirdiği yüce bir duygudur. Bu duyguyu anlamamız lazım. O nedenle siyaset kurumu sorunu çözmek için yola çıkar, sorunu çözmek ister. Sorunu kilitlemek değil, sorunu çözeceksiniz. İsteğimiz bu" dedi.
'İmralı görüşmelerine' değinen Kılıçdaroğlu, "Şimdi efendim deniyor ki 'biz silah bıraktırmak için bu görüşmeleri yapıyoruz'. Kim kalıp diyebilir ki 'hayır, efendim, silah bırakmasınlar'. Hepimizin arzusudur zaten; silah bırakılsın, koşulsuz bırakılsın, kan dökülmesin, gerçekten de bu ülkede evlere ateş düşmesin, yeni şehitler gelmesin. En büyük arzumuzdur bu. Hükümet şunu söylüyor: 'Biz silah bıraktıracağız'. Bıraktırıyorsanız biz ancak teşekkür ederiz, buyurun bıraktırın, bizim arzumuz da zaten bu. Görüşmenin içeriğini bilemiyoruz, takvimini bilmiyoruz, görüşmelerde neler yapıldığını bilmiyoruz. O açıdan söyledim; kamuoyu doğru bilgilendirilmeli, muhalefete, parlamentoya bilgi verilmeli, görüşmeler olabildiğince saydam sürdürülebilmeli, bir toplumsal uzlaşma sağlanabilmeli, bizim arzumuz budur. Gerçekten 30-35 yıldır devam eden bir sorun gideriliyorsa, giderilecekse, bu sorunun giderilmesinde halka hesap verilmesi gereken noktada hesabının verileceği bazı taahhütlerde bulunulmamışsa bir sorun yok zaten" diye konuştu.
Hükümete 'koşullu destek' verdiklerini belirten CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Koşullu bir kredi açtık. Koşullu, şunun için; bir, siz yaptığınız görüşmelerde samimi olacaksınız. İki; kişisel çıkar hesabı gütmeyeceksiniz. Üç; millete vereceğiniz hesapta, hesabını veremeyeceğiniz angajmanlara girmeyeceksiniz. Dört; millete ya da meclise bilgi vereceksiniz. Elinin tersi ile itti, kendisi bilir. Ama şunu söyledim, bundan sonra Doğu veya Güneydoğu'dan gelecek her şehidin sorumlusu, vebali Başbakan'a aittir" dedi.
Ekonominin büyüdüğünü ifade eden Kılıçdaroğlu, buna karşın işsizliğin çözülmediğinden yakınarak, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Biz ekonomi büyüyor diyoruz, evet büyüyor ama işsizliği çözmüyor. Sağlıklı büyüyen bir ekonomi de işsizlik azalır. Eğer siz büyümenizi sıcak paraya borçluysanız, elin parasına, başka ülkenin parsına borçluysanız, sizin üretiminiz size katkı sağlamaz. Çünkü o para borsaya geliyor. O para devlet tahvili hazine bonosuna gidiyor. O para, fabrikaya gelmiyor, sorun orada. O paranın fabrikaya gelebileceği yolu bulmanız lazım sizin. Şimdi bakın, bir kişi düşünün, Londra'da oturuyor. Bilgisayarın başında bir tuşa basıyor, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'ndan devlet kağıdı satın alıyor. Bir milyon dolar diyelim Ocak ayında aldı. Yılın sonuna geldiğinde oradan yüzde 60'a varan kâr elde ediyor. Hangi sanayici yüzde 60 kâr elde ediyor, hangi esnaf yüzde 60 kâr elde ediyor? Bu parayı kim ödüyor, biz ödüyoruz. Çocukların ödediği vergi, kadınların ödediği vergi, yoksulun ödediği vergi; 74 milyon insansak 74 milyon insan bu ülkede vergi veriyor. Otobüse binerken vergi verir, telefonla konuşurken vergi verir, sigara içerken vergi verir, çocuğa bez alırsınız, makarna alırsınız, bisküvi alırsınız ne alırsanız alın vergi verirsiniz. O nedenle sistemi tersine döndürmemiz lazım. Yeni bir ekonomi politikasına, yeni bir teşvik politikasına, yeni bir tarım politikasına, yeni bir inovasyon politikasına ihtiyacımız var."
Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan'a, "Bakınız Sayın Başbakan 'Türk Lirası çok değerli' diye övünüyor. Bu ekonomiyi bilmediğinden kaynaklanıyor" diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bir paranın değeri kararındaysa övünürsünüz. Çok değerli de zararlıdır, az değerli de zararlıdır. Amerika'da biliyorsunuz meşhur kriz çıktı. Dolar yükselmişti. Amerika mallarını satamıyordu, ihracat yapamıyordu. Amerika Merkez Bankası karar aldı, trilyonlarca dolar para bastı ve bütün dünyayı dolara boğdu. Dolar düştü Amerikan mallarına talep arttı. Biz övündük Türk Lirası yükseldi diye, biz de bu sefer ihracat yapamadık. İthalatı cazip hale getirdik. Bunu en iyi sanayici bilir. Onun için Merkez Bankası'nın görevi, Bakanların görevi, Başbakan'ın görevi, hükümetlerin görevi dünyayı yakından takip edip Türkiye'nin çıkarları doğrultusunda ekonomi politikasını sürekli güncellemesidir" diye konuştu.
(HD-OK-Y)

12.01.2013 13:13:42 TSI

Editör: Wan Haber