Mustafa Bilici, kalıcı çözümün konuşulduğu son zamanlarda başta Cizre’de olmak üzere ülkenin farklı yerlerinde milletin birliğine ve kardeşliğine yönelik yapılan eylemlerin direkt olarak çözüm sürecini sabote etmeye yönelik saldırılar olduğunu anlattı. Çözüm sürecinin toplumsal bir talebin sonucu olarak ortaya çıkan ve tarafların karşılıklı olarak sürdürdüğü bir müzakere süreci olduğunu anlatan Bilici, şöyle konuştu: "AK Parti olarak bu konudaki kararlılığımız bellidir. Devletin içine sızmış veya ‘Bakanlıktan alındı’ diye AK Parti ile yollarını ayıran kişilerin çözüm sürecine yönelik asılsız iddiaları hükümetimizi karalamaya yönelik beyhude çabalardır." 


Çözüm sürecinin Türkiye’de 76 milyon vatandaşın kardeşliğinin adı olduğunu anlatan Bilici, sözlerini şöyle sürdürdü: "Birliğimizin, beraberliğimizin ve toplumsal barışın olmazsa olmaz şartıdır. Cizre’de bu kardeşliğe gölge düşürmek isteyen yapılara fırsat verilmeyecektir. Tarafların bu konudaki sağduyulu açıklamaları oynanan oyunu bozacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızın mimarı olduğu çözüm süreci, özellikle bölgemiz başta olmak üzere ülkemizdeki birçok sosyal ve ekonomik sorunun ana kaynağıdır. Her şeye rağmen bu sorun er ya da geç çözülecektir. Çözüm iradesinin tamamen yerli olması, üçüncü bir şahsın veya hakemin kabul edilmemesi, dış mihrakların veya bunların içerideki maşalarının süreci bozmaya yönelik saldırılarının dozunu artırmıştır. Müzakereler devam ederken, duraklama veya kırılmalar yaşanabilir, ama süreç kendi mecrasında her şartta devam edecektir. Sayın Başbakanımız da bu konudaki karalılığını kamuoyuyla paylaşmıştır. Bugüne kadar çözüm sürecinde büyük aşama kat edilmiştir." 

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çerçeve bir kanun kabul edilmiş ve sürecin başarıyla devam ettiğini anlatan Bilici, sözlerine şöyle devam etti: "Çözüm süreci bitiş tarihi belli olan bir proje değildir. Çözüm süreci, müzakerelerin sürdürüldüğü, netice alana dek devam edecek ucu açık bir zaman dilimi olarak değerlendirilmelidir.” 

Editör: Wan Haber