Burdurlu sipsi sanatçısı Hüseyin Demir, sipsinin yapılışının inceliklerini anlattı. Kendi eliyle kuru kamıştan sipsi yapan Demir, "Sipsi dünyanın en küçük ama en şiddetli çalgı aletidir" dedi.
Teke Yöresi'nin çalgısı olan sipsinin (düdük) yapılışını anlatan Hüseyin Demir, sipsinin ağızlık ve gövde olmak üzere iki parçadan oluştuğunu belirtti. Sipsi çalmaya ve yapmaya sekiz yaşında başladığını belirten Demir, şöyle konuştu: "1960 doğumluyum. Sekiz yaşında sipsi çalmaya başladım. Geliştirerek hem yapıyorum hem de çalıyorum. Sipsi iki parçadan oluşuyor. Gövde dediğimiz üzerinde ön bölümünde beş arkada bir olmak üzere toplam 6 ses perdesi bulunuyor. Bir oktavdan fazla ses çıkarabilmektedir. İcracının ustalığına, maharetine göre bir buçuk oktava yakın ses bulabilmekteyiz, 4-5 tane icramızı dinlediğimizde 14-15 ses bulduğunu biliyoruz. Ağızlık bölümü çok küçüktür. Sipsiler günümüze ve dünya sazlarıyla çalınacak bir duruma gelmiştir."
Fethiye'den kesilen kamışlar ile Antalya'nın Manavgat ilçesinden gelen kamışlardan sipsi yapımı anlamında iyi sonuçlar elde ettiğini belirten Demir, şunları söyledi: "Ağızlık bölümünün iyi kamıştan olması gerekiyor. Güneşte bir yıldan fazla çatlamadan, buruşmadan kuruması lazım. Bu özellikler olursa sipside iyi sesler çıkar."
Sipsi üstatlarının Ali Tekin ve Mehmet Ali Kayabaş olduğunu aktaran Hüseyin Demir, sipsinin iki telli cura ile ahenkli bir şekilde çalındığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Ustalarımız Ali Tekin, Mehmet Ali Kayabaş'tır. Ses aralığımız yöremizde kısır bir çalgı aleti olarak görülmekte fakat bunun 9-16, 9-8 çalınan çalgı aletimizdir. Başta iki telli cura ile çok ahenkli birliktelik yapmakta, üç telli bağlama, kabak kemane ile çalınır. Yüksek sesli sazlarla çalınmalıdır."
Sipsi sanatçısı Hüseyin Demir, kendisinin 1986 yılında İngiltere'de 2011 yılında Bulgaristan'da katıldığı halk sazları ve folklor yarışmalarında altın madalya kazandığını sözlerine ekledi.
(HG-SK-HO-Y)

12.02.2013 18:06:14 TSI

Editör: Wan Haber