İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi'nde yeni bakım birimlerinin tadilatı sırasında elektrikler kesilince, acil serviste hekimler ve sağlık çalışanlarının hastalara el feneri ve cep telefonu ışığıyla bakmak zorunda kaldığı iddia edildi.
Elektriklerin kesildikten sonra yaklaşık 45 dakika boyunca gelmemesi nedeniyle hekimlerin hastanın hayatını kurtarmak için cep telefonlarını ve el fenerlerini kullandıklarını belirten KESK'e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şube Başkanı Veli Atanur, hastane yönetimini tadilat sırasında doğabilecek risklere karşı sözlü ve yazılı olarak uyarmalarına karşın dikkate alınmadıklarını söyledi.
SES İzmir Şube Başkanı Veli Atanur, hekimlerin cep telefonu ışığı altında hastanın yaşamını kurtarmaya çalışmasının bir skandal olduğunu ve elektrik kesintisinin 45 dakika sürdüğünün hastane kayıtlarında da olduğunu belirtirken; hastane yöneticileri demeç vermek istemedi, kesintinin ardından jeneratörün devreye girdiğini söyledi.
Atanur, "Biz çekim yapmadık, biz de kamuoyundan öğrendik, bize yansıdı. Biz de kullandık. Burada talihsiz olan şey myokard dediğimiz kalp krizi geçiren bir hastamız acil servise başvuruyor. Yine tadilat ve elektrik kesintisi nedeniyle maruz kaldığında bizim başta hekimlerimiz olmak üzere sağlık çalışanların hastanın risk koşullarını en aza indirgemek için canla başla çalışıp adeta cep telefonunun ışığı altında hastalarımızı tedavi etmek durumunda kalmışlardır. Yarım saat ve 45 dakika arasında bir kesinti gerçekleşti. Çok ciddi bir risktir" dedi.
Hastane yönetimini istifaya çağıran Veli Atanur, hastaların hayatının karne ve puan sistemine kurban edildiğini savundu: "Bu tamamen bir işletme mantığından kaynaklamakta. Bunun sorumluları sadece hastane yöneticileri değil aynı zamanda sekreterliktir. Biz sekreterliği ve hastane yöneticisini istifaya çağırıyoruz. Fakat bu önerimiz yeterince ciddiye alınmadı. Bunun asıl nedeni devlet hastanesinden işletme hastanelerine geçilmesiyle birlikte hastaneler ve yöneticiler karne ve puan sistemine tabi tutuldu. Bu hastanelerimizin kar getiren birimleri acil servislerdir. Puanları yüksek olduğu için tahliye edilmedi. Ve hastalarımız kara feda edildi. Ticari kaygıya feda edilerek, hijyenin olmadığı her türlü ek hastalanmaya ve ek komplikasyona açık bu ortamda tedaviye mahkum edildiler. "
Acil serviste hastalar başka servislere nakil edilmeden başlayan tadilatın halen sürdüğünü de belirten Atanur, spekülasyon yapmadıklarını, her şeyin kayıt altında olduğunu belirtti.
Atanur, "Ve bu risklerin tamamıyla ilgili bilgi vermemize karşın şu anda hala acil servis hizmetine devam ediyor. Şu anda inşaat hali sürüyor, içeride hastalar var. Altındaki neden ısrarla altını çiziyoruz; buralar artık birer işletme. İşletmenin zarar etmesi yöneticinin geleceğini de etkiler. Hastaları alacakları üç kuruş ve puana kurban ediyorlar. Bize buradaki kurum temsilcilerimiz tarafından iletilen 45 dakika kesintinin olduğu, zaten kayıtlarda da nasıl ve hangi koşullarda çalışıldığı görülüyor. Biz hiçbir hastane yöneticisini mağdur etmek için spekülasyon oluşturmuyoruz. Bizden kaynaklı değil. Hastane yöneticilerinin de buna mahkum olduğu bir çalışma sistemi var artık. Sözlü ve yazılı olarak başvurmamıza karşın bize geri dönüş olmadı" diye konuştu.
"SES İzmir Şubesi olarak yazılı uyarıda da bulunduk ama kale alınmadık" diyen SES Başkanı Veli Atanur, açıklamalarını şöyle sonlandırdı:
"Uyarılarımızda hastanelerin acil servislerinin birer yoğun bakım ünitesi gibi olduğunu dolayısıyla buralarda hastalar tedavi edilirken kesinlikle şuna uyulması gerektiğini, tadilat-inşaat koşullarında gerek çalışmanın sağlık çalışanlarını zor-riskli koşullarda çalışmaya mahkum edeceğini, hastaların da gerek hijyen açısından gerekse inşaat koşullarındaki toz ve benzeri etkilere maruz kalacağından dolayı buraların derhal tahliye edilmesini istedik. "
(HD-YHY-Y)

20.02.2013 18:52:09 TSI

Editör: Wan Haber