Modern çağın hastalığı olan metabolik sendromun, insülin direnci sendromu olarak da isimlendirildiğini söyleyen Prof. Dr. Mehmet Boyraz, bu sendromu yaşayan çocuklarda bel çevresinde genişleme, kandaki koruyucu yağların düşüşü ve şekerin yükseldiğinin görüldüğünü ifade etti. Boyraz, çocuklarda insülin direncinin giderek arttığını, özellikle son yıllarda şişmanlığın insülin direncine neden olmasından çok, insülin direncinin şişmanlığa neden olduğunun üzerinde durdu. Hatta bu durumun halk arasında “su içse yarıyor” örneğini açıklar nitelikte olduğunu söyledi.

Metabolik sendrom diğer hastalıkları tetikliyor
Prof. Dr. Mehmet Boyraz, karın bölgesindeki yağ dokusu arttıkça bazı maddelerin salgılandığını, vücutta kronik bir iltihap varmış gibi görüldüğünü söyledi. Boyraz, bu nedenle metabolik sendrom hastası olanların astım, alerjik rinit gibi hastalıklarının sık görüldüğünü, öte yandan iç organ yağlanmalarını da arttırarak kalp damar hastalıklarına neden olduğunu söyledi.
Boyraz, genel olarak birinci derece akrabalarında veya birden fazla akrabasında Tip 2 diyabet, şiddetli şişmanlık veya metabolik sendrom olan çocukların en riskli grubu oluşturduğunu ve bu çocukların ergenliğin başlangıcından itibaren hızla şişmanladıklarını açıkladı. Bu özelliğe sahip çocuklardan özellikle boyun ve koltukaltı bölgelerinde kahverengi renk değişimi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mehmet Boyraz, özellikle ailelerin bunu boyun ve koltuk altı kiri zannedip doktora başvurmada gecikmemeleri konusunda uyarıda bulundu.

Egzersiz ile tedavi
Metabolik sendromun en iyi tedavilerinden birinin düzenli beslenme, diyet ve egzersiz programı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mehmet Boyraz, beslenme alışkanlıkları ve fiziksel aktivite gibi etmenlere yönelik müdahale yapılması gerektiğini belirtti. Boyraz, bu çocukların ayrıca çocuk endokrinoloji uzmanlarınca takip edilmesi gerektiğini açıkladı.
İHA

Editör: Wan Haber