Van Ticaret ve Sanayi Odası ( Van TSO) Başkanı Necdet Takva, Akdamar TV mikrofonlarına özel yaptığı açıklamada, 22 Ekim seçimleri sonrası ortaya çıkan tablonun şok edici olduğunu belirterek "ortaya çıkan tablo inanılmaz derecede büyük bir kumpasın, büyük bir organizasyonun, büyük bir çete davranışının ortaya çıkmasına sebebiyet verdi" dedi. 

"ODA YÖNETİM KURULU BU SÜRECİ YÖNETİYOR GİBİ BİR ALGI VAR"
Van TSO Başkanı Necdet Takva, yaptığı açıklamada: "Bizim oda organ seçimlerimiz 22 Ekim Cumartesi günü gerçekleşmişti. Dolayısıyla o gün itibari ile biz 19 meslek grubunda seçimlerin sağduyulu ve seçim güvenliği çerçevesinde yapılması için büyük bir çaba ve gayret sarf etmiştik. Yine o da organ seçimleri malumunuz bazen işte oda yönetim kurulu bu süreci yönetiyor gibi bir algı var, bu doğru değil. Ticaret Sanayi odalarındaki organ seçimleri yargı gözetiminde, yargı mensupları gerçekleştiriyor.

Dolayısıyla birinci muhatabımız İpekyolu ilçe seçim hakimidir. Hanımefendi hakim süreci yönetiyor. Biz listeleri 22 Eylül'de seçimden bir ay önce kendisine arz ettikten sonra artık bizde mevcut yönetim ve mevcut başkan ve diğer aday olan arkadaşlar arasında bir eşitlik meydana geliyor ve herkes itiraz ettiği ya da uygun bulmadı ya da sürece ilişkin değerlendirmelerini hakimliğe yapıyor. Yani oda oradan seçimlerini Van Ticaret ve Sanayi Odası yönetimi yapmıyor ya da başkan yapmıyor. Bunları hakim yapıyor. Dolayısıyla 22 Eylül'den bu yana da biz hepiniz eşit bir şekilde tüm itirazlarımızı varsa problemlerimizi çekincelerimizi hakime hanıma 1. Değerlendirme Kurulu olması hasebiyle İlçe Seçim Kuruluna yapıyoruz." dedi. 

"ORTAYA ÇIKAN TABLO HAKİKATTEN ŞOK EDİCİYDİ"
500'e yakın üyenin yerine sahte yetki belgesi düzenlediğini belirten Takva: "22 Ekim seçimleri sonrası ortaya çıkan tablo hakikatten şok ediciydi. Bizim mavi liste açısından değerlendirmelerimiz bütün gruplara almak üzerine oldu. Fakat o gün ortaya çıkan tablo inanılmaz derecede büyük bir kumpasın, büyük bir organizasyonun, büyük bir çete davranışının ortaya çıkmasına sebebiyet verdi ve aşağı yukarı biz ilk günden bu yana yaptığımız değerlendirmelerde 500'e yakın seçime katılmayan, katılma imkanı olmayan üyenin yerine sahte yetki belgesi düzenlemek suretiyle katılım gösterdiklerini gördük.

Tabii malumunuz bazı rakamlar, bazı süreçlere ilişkin değerlendirmeler yaparken bunu bizim görme imkanımız, değerlendirme imkanımız, bunu kalıplama imkanımız yok. Çünkü yetki belgelerini tamamı İlçe Seçim Kurulu Hakimliği’ndedir. Bizim savcılığa yaptığınız başvurular var, suç duyuruları var ve bu suç duyuruları neticesinde kullanılan oyların gerçek olup olmadığını ve bunun gerçekten ne kadar bir sayı olduğunu kanıtlama yükümlülüğü başvuru yapılan Cumhuriyet Savcılığı’dır. Dolayısıyla biz yaklaşık 40 gündür bu süreci bekliyoruz yani sayın savcıların bir an önce şeffaf, sürdürülebilir en azından kurumun kimliğine yakışır bir şeffaflığın ortaya çıkarılması için beklentinizi de defalarca kamuoyuyla paylaşmıştık bu vesileyle tekrar bu talebinizi yenilemek istiyoruz. 

"24 EKİM'DE 6 GRUBA İTİRAZ ETTİK"
Yani bu işte sayının ortaya çıkarılması hakimliğin elinde bulunan tüm gruplar da kullanılan oyların tek tek incelenerek, tek tek karekodunun okutularak ortaya çıkarılması ile mümkün olabilecektir. Biz 24 Ekim'de 6 gruba itiraz ettik, sadece bir gruba itiraz etmedik. Hakimlik bize şunu söylüyor diyor ki “delil toplama yükümlülüğü bende değil” fakat 1. Grupta birden fazla 8'e yakın tutanak vardı ve hakimlik bunun üzerinden bir değerlendirme yaptı. Diğer bütün gruplarda aslında birden fazla bir veya birkaç tutanak tutmuşlardır bizim müşahitlerimiz.

"SADECE BİR GRUPTA SEÇİMİN YENİLENMESİNE KARAR VERİLDİ"
Kaldı ki bütün bu tutanakları tutan da mavi listenin müşahitleridir. Diğer grupların tutanak tutmadığını da biliyoruz. Dolayısıyla bu itirazları biz savcılığa bildirdik şimdi beklentiniz sayın savcının bu konuda görevli bir savcının ya da bu davaya atanmış olan savcının bu gerçekliği ortaya çıkarması ve bu konuda kullanılan oylar kimler tarafından kullanmış, kimin adına kullanmış ve seçim sonucunu ne düzeyde etkileyip, etkilemediğini kamuoyunun vicdanını rahatlatması içinde ortaya çıkması lazım. İlçe Seçim Kurulu sadece bir grupta seçimin yenilenmesine karar verdi. Diğer 5 grupla ilişkili itirazımızı reddetti ve biz bu ret kararı üzerine bir üst mahkeme olan il seçim kuruluna da yine 6 grubun seçimin iptal edilmesi ya da oyların yeniden sayılması, sayılmasından çok gerçekliğin tespit edilmesi talebi ile başvuruda bulundum.

İl Seçim Kurulu da İlçe Seçim Kurulu’nun almış olduğu karara uydu. Sebebi şu hakimliklere ne yazık ki bizim 5174 sayılı yasanın oda organ seçimleri hakkındaki kanun, delil toplama yetkisini ya da yükümlülüğünü İlçe Seçim Kurullarına vermemiştir. Yani bizim en büyük eksikliğimiz seçim süresince muşahitlerimizin yeterli tutanak tutmaması ile ilgilidir. 

"22 YETKİSİZ KİŞİNİN OY KULLANDIĞI GERÇEĞİ VAR"
Keşke yeterli tutanak tutulmuş olsaydı çünkü 1. Grup bizim inanılmaz enerjimizi aldı ve 1 Grupta sadece İlçe Seçim Kurulu’nun tespit ettiği 14 tane yetkisiz kişinin ya da kişilerin gelip oy kullandığı yönündedir. İl Seçim Kurulu’da buna 8 tane daha ekledi. Toplam 165 seçmenin olduğu bir grupta düşünsenize yani 22 tane yetkisiz kişinin oy kullandığı gerçeği var. Bu hakimliğin tespitidir, bu bizim tespitiniz değil. 

Çünkü süreci hakim yönetiyor ve yargı gözetimde olan bir süreç. O yüzden zaten 1. Grubun seçim yenileme kararı gündeme geldi ve aşağı yukarı 40 gün sonrasına gün atmak suretiyle de 17 Aralık'ta bir grupta seçimin yenilenmesi gerektiğini çünkü şu an tutanaklarında oy kullanma oranı için sonucunu etkileyebileceği kanaati oluştu. Diğer gruplarla ilgili de hakimliğin delil toplama yükümlü olmadığı için gerekçesini bu şekilde tanımladı. Yani bizim rakibimiz olan bunu biliyor. Aslında bunu söylemeleri biraz delilleri karartma yöneliktir." dedi. 

"TESPİT ETMEK 2 SANİYELİK BİR İŞLEMDİR"
Diğer adayların karekodun okumasını engellemek için ellerinden geleni yapktıklarını belirten Takva; "Biz bir seçimde bir talepte bulunduk dedik ki oy kullanmaya gelen tüzel kişiler yani şirket adına oy kullanmaya gelenlerin yetki belgelerini gerçek olup olmadığının tespiti çok basit 2 saniyelik bir işlemdir. Bunu akıllı telefonlar üzerinden karekodu okutmak suretiyle tespit etmek 2 saniyelik bir işlemdir. Fakat o gün rakibiniz olan gruplar üstlerini başlarını yırttılar.

Karekodun okumasını engellemek için ellerinden geleni yaptılar ve hakime hanım o gün daha önce okutulmalı kararını ortadan kaldırdı. Yani ben tahmin ediyorum ki bu seçimde herhalde bu uygulayacaklardır. Yani bizim talebimiz mutlaka kullanılan yetki belgelerinin karekodu okutulması şeklinde gerçekliğin ortaya koyması oy güvenliği ve seçim güvenliği açısından bunun tespit edilmesidir. Yetkisiz kişilerin kesinlikle oy kullanmasının önüne geçmeleri gerekiyor, bu tedbiri biz almıyoruz." ifadelerini kullandı.

Vanhavadis

Editör: Wan Haber