13 yıldır Van ve bölge halkına hizmet veren Urartu Göz, vatandaşlara hizmetin en kalitelisini ve en güzelini sunmak amacıyla çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Hastalarının yoğun talebi üzerine 3 yıl önce göz ve göz çevresinde botoks tedavilerine başlayan Urartu Göz uzmanları, vatandaşların bu konuda dikkatli olması gerektiğini söylediler. Günümüzde sadece estetik amaçlı kullanıldığı düşünülen botoksun göz ve çevresindeki birçok sorunda ve hastalıkta kullanılabildiğini ifade eden Urartu Göz uzmanlarından Operatör Dr. Kemran Gök, botoksun tıbbın hemen hemen tüm branşlarında kullanılan bir tedavi yöntemi olduğunu söyledi. Günlük hayatta, botoks denildiğinde akla ilk gelenin kozmetik uygulama olduğunu dile getiren Gök, “Fakat göz hastalıkları ve özellikle oküloplastik cerrahi uzmanları tarafından, birçok farklı nedenler ile göz ve çevresine botulinum toksini (botoks) uygulaması yapılabilmektedir. Uzun süre düzelmeyen ve hastayı rahatsız eden göz seğirmelerinden, istemsiz göz kasılmalarına (myokimi), göz kapaklarının istemsiz kapanmasına kadar farklı problemler, düzenli botoks uygulamaları ile kontrol altına alınabilmektedir. Bu tür hastalıkların tedavisinde, öncelikle altta yatan başka bir hastalık olmadığından emin olduktan sonra, göz çevresine ve istemsiz kasılma bölgelerine uygulanacak olan botulinum enjeksiyonları hastanın hayatını çok daha konforlu hale getirmektedir” dedi. Gözyaşının yetersiz salgılandığı kuru göz olgularında, gözyaşı toplama kanallarının çevresine yapılacak olan botoks enjeksiyonları, gözyaşının gözden toplanmasını azaltacağı için, kuru göz problemlerini rahatlatabildiğine dikkat çeken Gök, “Gözyaşı kanallarında problem olan ve bu nedenle gözyaşı gözden toplanamayıp yanaklardan aşağıya taşan hastalarda da, gözyaşı bezine botulinum uygulaması ile bu şikayetleri azaltılabilmektedir. Bazı guatr hastalıklarında (özellikle Graves) göz ve çevresinde çok belirgin değişiklikler oluşabilmektedir. Bu değişikliklerin en belirgini, gözlerin irileşmesidir. Gözlerin irileşmesine katkıda bulunan en önemli sebeplerden biri, bu hastalarda üst göz kapağının normalden daha yukarıya kalkması ve göz açıklığının artmasıdır. Bu tür olgularda da, göz kapağını kaldıran kasa yapılacak olan botulinum enjeksiyonu, kapak seviyesini normal yerine getirebilmektedir. Bunun yanında yine yüz felci gelişen olgularda, göz kapakları kapanamadığı için korneada kuruma ve enfeksiyon ile ülser gelişimi görülebilmektedir. Bu gibi olgularda da yüz felci geçici ise düzelene kadar, kalıcı ise göz kapak ameliyatını gerçekleştirene kadar göz koruması için üst göz kapağının botulinum ile düşürülmesi ve korneanın korunması sağlanabilmektedir. Bunun yanı sıra şaşılık hastalarında da çeşitli amaçlar ile botulinum kullanımı yapılabilmektedir” ifadelerini kullandı. Botoksun göz çevresinde genellikle kozmetik amaçla uygulandığını belirten Gök, sözlerine şöyle devam etti: “Alın çizgilerinin giderilmesi, kaz ayağı bölgesindeki kırışıklıkların giderilmesi, kaş arası çizgileri ve minimal kaş kaldırma için uygulanan enjeksiyonlar botulinum kullanımının en sık uygulandığı alanlardır. Göz estetiği ve rekontrüksiyonu göz cerrahi pratiğinde botulinum enjeksiyonları tüm bu amaçlar doğrultusunda sıklıkla kullanılan uygulamalardır. Bu uygulamaların sonucunda çok nadir olmakla birlikte istenmeyen durumlar veya yetersiz tedavi durumu görülebilmektedir. Genelde bu durumlar geçici olmaktadır. Botoks uygulamaları tecrübe gerektiren ve mutlaka bu konuda tecrübesi ve yetkisi olan hekimler ve kişiler tarafından yapılmalıdır. Yoksa istenmeyen ve hastayı sıkıntıya sokan durumlar ortaya çıkabilir. Hastalar bu konuda bilinçli olmalıdır” diye konuştu. İHA