Kürt basın kurumlarına yapılan baskınlarda gözaltına alınarak tutuklanan gazeteci Oktay Candemir, 7 ayı aşkın süredir cezaevinden tahliye edilmesine rağmen hala tutuklu görüldüğünden dolayı hastanelerde tedavi olamıyor. Cezaevinden tahliye kâğıdı almasına rağmen hastanelerin tahliye olduğuna inanmadıklarını söyleyen Candemir, başından geçenleri Aziz Nesin'in başından geçenlere benzeterek, "Yıllardır gazetecilik yapıyorum böyle bir şeye rastlamadım. Yani cezaevinden çıkıyorum tahliye oluyorum, ama 7 aydır tutuklu gözüküyorum" dedi.

Haber: Hasan YOLDAŞ

20 Aralık 2011 tarihinde Kürt basın kurumlarına yönelik "KCK" adı altında düzenlenen operasyonda gözaltına alınarak tutuklanan onlarca gazeteciden yalnızca biri olan Oktay Candemir, cezaevinde bir yıl tutuklu kaldıktan sonra 12 Kasım 2012 tarihinde tahliye edilmesine rağmen hala cezaevinde tutuklu görünüyor. Tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildikten sonra rahatsızlıklarından kaynaklı hastaneye giden Candemir, cezaevinden 7 ayı aşkın süredir tahliye olmasına rağmen tedavi edilmiyor. Gittiği hastanelerde tutuklu göründüğünden dolayı tedavi için kayıt yaptıramıyor. Cezaevinden çıktıktan sonra rahatsızlığından dolayı gittiği hastanelerde, sigortadan yararlanamayacağı yönünde yapılan açıklamaların ardından Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) başvuran Candemir'e, SGK yetkilileri de "Halen tutuklu görünüyorsunuz. Bulunduğunuz, tutuklu göründüğünüz cezaevinden tahliye olduğunuza dair yazı getirmelisiniz" dedi. 24'ü tutsak 46 gazetecinin 17-19 Haziran tarihlerinde yapılan 5'inci duruşmasında İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde katılan Candemir, en son tutuklu bulunduğu Silivri 2 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi'nden tutuklu bulunmadığına ilişkin rapor almasına karşın hala Van'daki hastanelerde tedavisi yapılmıyor. 

'Devlet kurumlarına tahliye olduğumu ispatlayamıyorum'

Yaşadığı duruma isyan eden Candemir, tutuklu bulunduğu bir yıl içerisinde sırayla Metris, Kandıra ve Silivri cezaevlerinde kaldığını belirterek, tahliye olduğu halde tedavisinin tutuklu göründüğü gerekçesi ile yapılmadığından yakındı. Hastanelerin kendisini tedavi etmek için tahliye kağıdı istediklerini belirten Candemir, "Tahliye kağıdımı almama rağmen hala tedavi olamıyorum. Metris, Kandıra ve Silivri cezaevlerine bu konu hakkında yine başvurdum onlar da kendilerinde bir problem olmadığını söyleyerek beni SGK'ya gönderdiler. SGK kendilerinde bir problem olmadığını söyleyerek, beni nüfus müdürlüğüne yönlendirdi. Nüfus müdürlüğüne gidip nüfus güncellenmesi yapmama rağmen, nüfus müdürlüğü kendilerinde bir problem olmadığını, cezaevlerinde problem olduğunu söylüyor. Şu anda ortada dolanıyorum bir oraya bir buraya yönlendiriyorlar. Mağdur durumdayım tedavi olmam gerekiyor bir türlü tahliye olduğumu devlet kurumlarına ispatlayamadım. Elimde tahliye kâğıdı olmasına rağmen, tahliye olduğuma devlet kurumlarını inandıramıyorum" dedi. 

'Yıllardır gazetecilik yapıyorum böyle bir şeye rastlamadım'

Tedavisini olabilmesi yaşanan sorunun bir an önce çözülmesini isteyen Candemir, "Yıllardır gazetecilik yapıyorum böyle bir şeye rastlamadım. Yani cezaevinden çıkıyorum tahliye oluyorum; ama 7 aydır tutuklu gözüküyorum. Bu tam bir Aziz Nesinlik öykü gibi duruyor. Dışarıdasın tahliye edilmişsin; ama tahliye edildiğini ispatlayamıyorsun. Bu da aslında devlet kuruluşların yurttaşa nasıl hizmet verdiğini net bir şekilde ortaya koyuyor" diye belirtti. DİHA

Editör: Wan Haber