Yeşim Ceren Bozoğlu, organ nakli konusunda düzenlenen farkındalık etkinliğine katıldı. Organ bağışında bulunmanın hayatta en çok yapmak istediği şey olduğunu belirten Yeşim Ceren Bozoğlu, bağışın kendisi için çok özel ve anlamlı olduğunu dile getirerek şunları söyledi: "Şans Ver projesi kapsamında ben de organlarımı bağışlamış olacağım. O yüzden heyecanlı ve mutluyum.

Tüm organlarımı bağışlayacağım ama bugün düzenlenen etkinlikte sevgili doktorumuz Prof. Dr. Ayhan Dinçkan ve ekip arkadaşlarından organ bağışı ile alakalı önemli bilgiler de öğrendik.

Ülkemizde çok fazla organ bekleyen hasta var. Türk insanının yardımsever ve iyi kalpli özelliği ile organ bağışını herkes yapabiliyor ve bağış kartını alabiliyor. Ama öğrendiğimiz üzere organ bağışında asıl mesele, vasiyet meselesi. Vefat durumundan sonra ailenin onayı yoksa, organ bağışı kartının bulunması bir şey ifade etmiyor. O yüzden bugün burada Şans Ver Projesine dikkat çekerek 'Organlarını bağışla ama vasiyetini de ailene onaylat' diyoruz."

 

Yıllar önce 'Doktorlar' dizisinde oynadığını hatırlatan Bozoğlu, “Biz o hikâyeleri anlatarak, toplumda bir farkındalık yaratabiliyorsak ne mutlu ama burada yapılan işin, gerçekten çok kutsal olduğuna inanıyorum. Hayatın devamlılığını sağlamaktan daha önemli bir şey yok. Doktorluk ve öğretmenlik benim için kutsal olan iki meslek” dedi.

2-20191220165935.jpg

 

Yaşadığı bu özel anları takipçileriyle paylaşan Yeşim Ceren Bozoğlu, gönderisine şu notu düştü:

“Tanıştırmak isterim: Kucağımda gördüğünüz yakışıklı Eyüp Bingöl… 9 yaşında böbrek nakli oldu. 11 yaşında Ankara'da beyin kanaması sebebiyle vefat eden bir kız çocuğundan böbrek nakili yapıldı. Dün hayatımın en özel günlerinden birini yaşadım. Hayatımda en çok yapmak istediğim hayallerimden birini gerçekleştirdim. Bütün organlarımı bağışladım. Müthiş bir huzur ve sevinç duygusu hissediyorum. Eyüp ile görür görmez birbirimizi aşık olduk. Eyüp ikinci hayatının her anı için “mucize” ve “çok” diyor. ‘Mutlu musun?’ diye sordum, ”Çok” dedi. Hayatı seviyor musun? dedim ”Çok" dedi. Şansver projesi kapsamında tanıştığım Ayhan Dinçkan hocam; insanların en zor günlerinde, sevdiklerini kaybetmişken, onlarla başka insanlara hayat vermeleri için meleksi bir köprü kuran Ayşe Özkan' la tanıştım. Hayranlığımı anlatmaya kelimeler yetmez. Kalbim doldu diyeyim, siz oradan anlayın olur mu? En mühim bilgi ise şu: Birlikte değiştirmemiz gereken bir algı var. Benim organlarımı bağışlamam manevi bir vasiyet sadece. Yani yakınlarımdan iki kişinin imzası ve izni olmadan, benim vücudum hakkında verdiğim kararın, arzunun ve vasiyetimin hiç bir geçerliliği yok. Maalesef... O yüzden organlarını bağışla ve vasiyetini ailene muhakkak onaylat, onların sözünü al. Yasa değişene kadar… 28.000 hasta organ bekliyor çünkü”SuperHaber

Editör: Wan Haber