Kentte toplumsal olaylara müdahale eden, spor müsabakaları, mitinglerde önlem alan, huzur ve güvenliğin sağlanması için gece gündüz görev başında olan polisler, boş zamanlarında bağlama ve keman çalıp ahşaba şekil vererek, resim ve filografi yaparak stres atıyor.

Çevik Kuvvet komiseri Talha Gökmen, AA muhabirine, 7 gün 24 saat esasıyla görev yaptıklarını söyledi.

Polislerin gerektiğinde ailesi ve özel hayatından feragat ederek verilen görevleri yerine getirdiğini belirten Gökmen, şöyle konuştu:

"Polis kimliğinin yanında aile ve sosyal hayatta anne, baba, eş ve arkadaş gibi roller üstleniyoruz. Çoğunluğu genç ve üniversite mezunu meslektaşlarımız, boş zamanlarında, iş stresini azaltmak ve kendilerini geliştirmek için müzik, resim, tiyatro gibi sanatsal ve kültürel faaliyetlerde bulunuyor. Van çevik şube ailesi olarak, teşkilatımızın 175. kuruluş yıl dönümünü kutluyoruz."

- "Dedesinden öğrendiği sanatı devam ettiriyor" 

Polis memurlarından Galip Canboğa, çocukluğunda dedesinden öğrendiği ahşap işlemeciliğini sürdürdüğünü ifade etti.

Çok sevdiği polisliği en iyi şekilde yapmaya çalıştığını vurgulayan Canboğa, "Mesai saatleri dışında ve hafta sonları ahşapla uğraşarak stres atıyorum. Ahşaptan yaptığım ürünleri kimsesiz çocuklara, arkadaşlarıma hediye ediyorum. Küçüklüğümde dedem yapıyordu. Onda gördüğümden bu yana sanata karşı içimde bir sevgi oluştu." diye konuştu. 

Keman çalan Beril Kutun Yaşar ise mesleğini severek yaptığını anlatarak, "İşimizin zorlu yönleri var. Biz anneyiz, evde eşimizle, çocuğumuzla ilgilenmemiz gerekiyor. Bu zorluklar içinde keman çalarak, şiir okuyarak rahatlıyorum. Aynı zamanda işaret dili de çalışıyorum. Arkadaşlarımızla vakit buldukça toplanıyoruz, gitar, bağlama çalan arkadaşlarımız var." ifadelerini kullandı.

"Çevik kuvvetler emniyetin görünen yüzü"

Bağlama çalan Mehmet Bakır da emniyet teşkilatının "görünen yüzü" çevik kuvvet polislerini, en güzel şekilde temsil etmeye çalıştıklarını vurguladı.

Mesleklerini severek icra ettiklerini belirten Bakır, şunları kaydetti:

"İşimizin zor ve stresli yanları olabiliyor. Bu stresi müzik yaparak, kitap okuyarak, arkadaşlarla bir araya gelip müzikli eğlenceler düzenleyerek atmaya çalışıyoruz. Düzenlediğimiz etkinliklerle dinlenmeye çalışıyoruz. Doğum günlerinde, kına gecelerinde kendi aramızda toplanıp müzik yapıyoruz."

Burak Sezgin de sıkıntılı ve zor bir süreçten geçtiklerini dile getirerek, "İş yoğunluğundan fırsat buldukça bir araya gelip müzik yapıyoruz. Biz de insanız, duygularımız var. Yeri geldiğinde müzisyen ya da sanatçı olabiliyoruz." dedi.  

Filografi sanatıyla mesleğin stresinden uzaklaştığını anlatan İsmail Yıldız ise yaptığı eserleri dostları ve akrabalarına hediye ettiğini bildirdi.

Resim yapan Salih Yenice, "Mesleğimiz çok stresli ve emek istiyor. Günün yoğunluğunu ve stresini atmak için resim yapıyorum. Van'ın güzel manzarası önünde resim yapmak hem bana iyi geliyor hem de işime daha iyi hazırlanmamı sağlıyor." ifadelerini kullandı. AA

Editör: Wan Haber