Katakomblar kelime kökeni latincedir. (İtalyanca сatacomba, latince catacumba) yeraltında bulunan çoğunlukla ölülerin gömülmesine hizmet eden tonozlu yapılardır. Birkaç kilometre genişliğine kadar ulaşabilen katakomblar Erken Hristiyan döneminde sıklıkla kullanılmışlardır. İlk hıristiyanların ölülerini gömmek için kullandıkları yer altı mezarlıklarıdır.

Bir kısım Hıristiyanlığı kabul eden Roma halkı, siyasi otorite tarafından inanılmaz kötü bi şekilde bastırılmıştır. Çok tanrılı inanca sahip olan siyasi otorite ve halkın ezici kısmı, ilk hıristiyanlara büyük zulüm etmiştir. Bu süre zarfında insanlar hem ibadetlerini gizli saklı yapmıştır hem de ölülerini gizli saklı olacak biçimlerde gömmüşlerdir. Hıristiyanlığın resmi din olarak kabul edilmesine kadar bu durum böyle sürüp gitmiştir. Hıristiyanlar aslanların önüne atılarak öldürülmüş veya gladyatörler tarafından katlettirilmişlerdir. Lakin en büyük ironi daha sonraki süreçlerde başlayacaktır. Hıristiyanlık resmi din olarak kabul edildikten sonra bu sefer hıristiyan inancına mensup olmayan. Çok tanrılı hayata devam eden halka zulüm başlar..

Hıristiyanlık Bizans İmparatoru Constantinus zamanında resmi din olarak kabul edilince, katakomplar hacıların ziyaret ettiği kutsal ibadet yerleri olarak kullanılmaya başlandı.

410'da Gotlar'ın Roma'yı istilası sırasında katakompların girişi Hıristiyanlarca mühürlenerek kapatıldı. Bu yeraltı mezarlarının girişi öyle büyük bir ustalıkla gizlenmişti ki, girişlerden biri ancak 1578'de bir rastlantı sonucu ortaya çıkarıldı. Günümüzde katakompların çoğu açık olmakla birlikte, keşfedilmemiş daha birçok katakomp olduğu sanılmaktadır.

Katakompların bazıları birkaç katlı, Roma yakınlarındaki San Sebastiano Katakompu ise dört katlıdır. Galerilerde, yapıldığı dönemden kalma mihraplar, kabartma desenlerle süslenmiş mezarlar, duvarlarında çeşitli kabartma resimler ve ölülerin gömüldüğü oyuklar vardır. Bu oyuklar o dönemde tuğla ya da taşlarla örülerek kapatılmışsa da, zamanla çoğu yıkıldığından, katakompu gezenler iki sıra iskelet arasından yürüyerek dolaşırlar.

Editör: Wan Haber