7 Haziran seçimleri sonrası yaşanan gelişmelere, AKP'nin savaş konseptine ve kadınların süreçteki rolüne ilişkin JINHA'nın sorularını cevaplayan KJK Yürütme Konseyi Üyesi Leyla Agirî, gelinen süreçte en temel eylemin yapma ve savunma olduğunu belirtti. Agirî, kadın özgürlükçü toplumsallık çağına sahip çıkmaya çağırdı. 

Agirî, AKP'nin iktidara gelirken uzun vadeli plan ve projelere sahip bir iktidar partisi olarak kendisini lanse ettiğini, ancak, 13 yıllık iktidarı boyunca başta yolsuzluk olmak üzere sabıka dosyaları biriktirdiğini, Kürt sorununu çözümsüzlüğe sürüklediğini, cinsiyetçi politikaları ile en fazla kadın katliamlarının yaşanmasına neden olduğunu, seçimlerde yenilgi almasıyla birlikte de kan siyaseti üzerinden kanlı bir seçime hazırlandığını ifade etti. 

İmha saldırılarının başlamasıyla birlikte topyekün direniş süreci içerisine girildiğini hatırlatan KJK Yürütme Konseyi üyesi, direnişin toplumsallaşarak devam edeceğini belirtti. 

Kaos iradi müdahaleyle aşılır
AKP'nin geliştirdiği savaşın özünde HDP'yi etkisizleştirme operasyonu olduğunu kaydeden Agirî, buna karşı HDP'nin ilk süreçlerde hızlı ve ustalıklı bir politika ile cevap vermekte yetersiz kaldığını dile getirdi. 

Sistemsel değişiklik süreçlerinin aynı zamanda büyük kaos süreçleri olduğunu hatırlatan Agirî, devamla "Bu kaosa kim iradi müdahale yüklerse o başarır. AKP'nin sürece yaklaşımı mevcut kaosu ilerletme temelindedir. Buna karşı demokratik modernite güçlerinin kendi sistem inşalarını devrimci değişim ve dönüşümleri temelinde gerçekleştirmeleri mevcut kaosun aşılmasını sağlayacak ve başarılı kılacaktır" diyerek kadın cephesinden geliştirilmesi gereken politikalara dikkat çekti. 

Kadın çağına sahip çıkmalı
"Egemen erkek düşünce ve sisteminin yıkıldığı, kadın özgürlükçü toplumsallık çağındayız" diyen Agirî, "Kadınlar olarak kendi çağımıza güçlü sahip çıkabilmeliyiz. Ulus devlet sistemi ve onun ruhu egemen erkek iktidarı, kadın tarafından güçlü bir ideolojik, siyasi, ekonomik, kültüre, öz savunma mücadelesi ile aşılabilir. Demokratik ulus sistemi bir kadın sistemi olduğundan, kadının kendi kuruluşunu, yani toplumsallığını geliştirmesi gerekir. Kadın sistemi, toplumsallaşması gelişmediği takdirde demokratik ulus inşası gerçekleşemez ve ulus devlet yapılanması devam eder" diye konuştu.

Yap ve savun
Yeni yıkımların gerçekleşmemesi açısından toplumsal inşa çalışmalarına hız verilmesi gerektiğini belirten Agirî, "Başta öz yönetimler olmak üzere yaygın bir kadın meclis çalışmaları ile Bakurê Kürdistan ve Türkiye'de toplumsal inşa çalışmalarına ağırlık vermelidir. 'Kendin yap, kendin oluştur ve kendin savun' anlayışı temelinde toplumsal inşa çalışmalarını derinleştirilerek, ilerletilmelidir. KJA, bu süreçte daha inisiyatifli, inşa gündemli çalışmalarını derinleştirerek direnişi radikalleştirmeli. Barış İçin Kadın Girişimi ve Kadın Özgürlük Meclis sürece daha etkin bir müdahale içine girerek, ortak direniş temelinde barış mücadelesi yükseltilmeli. AKP'nin faşizmini, militarizmini ancak kadınların ortak direniş cephesi ile kırabilir, aşabiliriz. Bu sürecin eylem dili de inşadır. Eskisi gibi birtakım yürüyüşler, açıklamalar ve protestolar ile bu sürece cevap olunamaz" dedi.


İlk sömürge olan kadının demokratik ulusu inşasıyla bütün sömürgeleri kurtarabileceğini ifade eden Agirî, çağrısını "Köylerden başlayarak komün ve meclis çalışmaları geliştirilmeli, toplumsal inşa çalışmaları yaygınlaştırılmalıdır. Yapmak ve savunmak sürecin en temel eylemidir. Bu temelde tüm kadınları demokratik ulus inşasını güçlü gerçekleştirmeye çağırıyorum" şeklinde yineledi. 

Editör: Wan Haber