Rescate Otel’de gerçekleştirilen toplantıya Van Valisi Aydın Nezih Doğan, YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal, DAKA Genel Sekreteri Yaşar Emin Demirci ve VATBO Başkanı Selman Toprak’ın yanı sıra birçok kurum ve kuruluş temsilcisi katıldı. Açılış konuşmasını yapan Teknokent Genel Müdürü Yrd. Doç. Dr. Necat Görentaş, Teknokent hakkında katılımcılara bilgi verdi. Yrd. Doç. Dr. Necat Görentaş, “YYÜ Teknokent A.Ş. 2 milyon 500 bin TL sermaye ile 25 Ocak 2013 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayımlanarak kurulmuştur. Ortaklarımız Van Valiliği, Van Büyükşehir Belediyesi, Van TSO, İŞGEM, OSB, Van Esnaf ve Sanatkâr Odaları Birliği’dir. 2013 Kasım ayında Teknokent idare ve merkezi binası yapılmış ve bitirilerek hizmete sunulmuştur. YYÜ Teknokent girişimci ön başvuruları başlamıştır. Şu ana kadar 19 ön başvuru yapılmıştır. Önümüzdeki günlerde esas başvurular kabul edilecektir. Sınırlı sayıda iştirakçilerimiz olduğundan bütün girişimcilere ve firmalara ön başvuru yapmaları için acele etmeleri gerektiğine inanıyorum. Şu ana kadar ön başvuru yapan girişimcilerin alanları ise; medikal, biyomedikal, bilişim teknolojileri, enformasyon yazılım, elektrik-elektronik, kimya, tıp teknolojileri ve ileri malzeme gibidir. İnşallah bu başvurular farklı alanlara yayılarak devam edecektir. Teknokentin önemi günümüzde gittikçe artmaktadır” dedi.

İthal edilen teknolojinin kısa bir süre sonra yeterliliğini ve geçerliliğini kaybettiğini dile getiren Görentaş, “Bu alanda rekabet imkânı sağlayamamaktadır. Küresel rekabetin hüküm sürdüğü uluslararası piyasada söz sahibi olmak isteyen ülkelerin katma değeri yüksek teknolojileri üretebilmeleri gerekmektedir. Dünyada gelişmiş sanayisi olan ülkelerin teknolojide büyük yol kat etmelerinin altında Ar-Ge ve inovasyona verdikleri önemin yattığı bilinmektedir. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin büyük bir kısmı bilime ve Ar-Ge’ye büyük bir bütçe ayırmaktadır. Ar-Ge harcamalarının gayri safi milli hasıla içerisindeki payı en yüksek olan ilk 15 ülkenin ortalaması yüzde 3 olup, öz sektörün Ar-Ge harcamalarının gayri safi milli hasıla içindeki payı yüzde 2,1’dir. Türkiye’de ise yüzde 0,84 ve 0,36’dır. Gelişmiş ülkelerde katma değeri yüksek yeni teknolojileri üretebilmek, üniversitelerde yapılan çalışmaları sanayiye, sanayideki tecrübeyi de üniversiteye aktarabilmek, teorik bilgiyi pratiğe dönüştürebilmek için üniversite-sanayi işbirliğine büyük önem vermişlerdir. Bunun için Teknokent’ler var olmuştur. Teknokent’lerde yenilikçi şirketlere teknolojiyi üretebilmeleri ve geliştirebilmeleri için her türlü imkân verilmektedir. Türkiye’de üniversite ve sanayi arasında etkin bir işbirliği yoktur. Ancak son yıllarda kurumsal işbirliği arayışı kapsamında atılımlar gözlenmektedir” diye konuştu.

YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal, Teknokent’in Van, bölge ve Türkiye ile buluşmasının ilk adımını attıklarını ifade ederek, “Aslında bugüne kadar iş adamlarımızla, sanayicilerimizle ve diğer Teknokent ile ilgilenen insanlarımızla birlikte ikili ilişkilerde bir araya geliyor ve Teknokent ile ilgili bilgiler veriyorduk. Teknokentimizin 1-2 ay sonra inşallah binasına da kavuşacağız. Bugünden sonra artık müracaatlarımızı da almaya başlayacağız. Bugün, bu kapsamda ilk olarak tanıtım toplantımızı yapıyoruz. Bu kapsamda çalıştaylarımızı da yapmanın startını veriyoruz. Müracaatlarımızı almaya başlayacağız dedik. Biz henüz Teknokentimizde ilana çıkmadan resmi olmayan 20 müracaatımız var, bunun yanı sıra resmi müracaatlarımız aldıktan sonra çalışmalarımıza başlayacağız. Tabi biz Teknokent’teki işçi sayımızı sınırlı tutuk. Amacımız şuydu, çok kararlı gitmeyi hedefledik. Sınırlı tutuk ama Teknokent’lerin gelişmesi açıktır. Teknokent’lerin amacı, hedefi artık dünyada sanayi ile bilimi ayrı gören ülkelerin gelişmesinin mümkün olmadığını hepimiz iyi bir şekilde görmekteyiz. Bunu ülkemizde çok iyi bir şekilde gördü ve hızlı bir şekilde sanayi-bilim ilişkisini tesis etti” şeklinde konuştu.

Van Vali Aydın Nezih Doğan ise, toplantıya Van Büyükşehir ve ilçe belediyelerin katılmamasını eleştirdi. Vali Doğan, “Şu anda Türkiye’nin yaşadığı ekonomik sorunlar ve gelen tehlikeleri konuşmamız gerektiğini düşünüyorum. Milli gelir olarak, Türkiye olarak orta gelire sahip bir ülkeyiz. Bu da tüm dünyada olduğu gibi bizim ülkemizde de bir tehlike göstergesidir. Çünkü bu gelir bir standart sağlar, bir konfor sağlar ve bu konfor insanları tembelleştirir. Hal böyle olunca ekonomistler bir arayış içine girerler ve bu anlamda en çokta üniversitelere başvururlar. Eğer ki bir ortak geliri olan ülkenin üniversiteleri üzerlerine düşen görevleri yaparlarsa bu gelir yüksek gelire çıkar. Ancak üniversite üzerine düşen görevi yapmadığı zaman, anlamda risk ve sorunlarla karşı karşıya kalmış oluyoruz. Van milli gelir seviyesinde halen ortak gelir seviyesine ulaşmış değil, ama bu yolda ilerlemektedir. Bu anlamda bizim üniversiteler ile birlikte davranmamız ve bunu görüşmemiz gerekiyor. Ama bu anlamda üniversiteler ile nasıl işbirliği içerisinde ve ne tür çalışmalar yapmamız gerekiyor, bunun üzerinde durmamız lazım. Bizim yapısal sorunlarımız var. Bunlardan bir tanesi de, şehirlerimizin ve mekanizmalarımızın yeterli bir şekilde hazırlanmamasıdır. Bunu gidermek içinde inşaat sektörüne daha fazla bir yönelme görülmektedir. Bu anlamda modern şehirler haline geliyor. Ama bunun birde sıkıntısı var. Reel sektöre gitmekte olan kaynakların absorbe edilmesi ve reel sektöre yanaşmamışıdır. İkinci problem ise bizim üretim kapasitemizin kullandığı teknolojik üründür. Türk sanayisi; orta, alt gelir dediğimiz teknolojiyi kullandığı bir teknolojidir. İlk onda yer alan ülkeler ileri teknoloji kullanıyorlar. Bu anlamda bizim ihtiyaçlarımız var. Bu yüzden hemen devreye Teknokentler giriyorlar. Bu noktada Teknokentler önemli anahtarlardır. Dolayısıyla hem ülkenin hem de Van açsısında bizlerin Teknokenti iyi bir şekilde değerlendirmesi gerekiyor. Bu yüzden bizim bu sıkıntıları bir yerden yakalamamız gerekiyor. Bu yüzden bizler bu toplantıları çok önemli görüyoruz. Ancak şunu da belirtmek isterim ki bu tür stratejik planlamalara yüksek katılımın olması gerekmektedir. Böyle bir planlama, katılıma gittiğimiz zaman gözlerimiz ilk olarak belediyeleri aramaktadır. Benimde bu toplantıda gözüm ilk olarak gerek büyükşehir belediyesi ve gerekse de diğer belediyeleri aradı. Bu toplantılar ve stratejik çalışmalar da belediyelerin ve diğer kurumların yer alması gerekmektedir. Yani tam olarak tüm paydaşların bu tür çalışmalarda yer alması gerekmektedir” ifadelerinde bulundu.

Toplantı daha sonra Erciyes Teknokent Genel Müdürü Öğretim Görevlisi Bilgin Yazlık, Fırat Teknokent Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erhan Akın ve Konya Teknokent Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Bayram Sade kendi illerindeki Teknokentler hakkında birer sunum yaptılar.

Teknokent tanıtım toplantısı, plaketlerin takdiminden sonra Stratejik Plan Hazırlık Çalıştayı ile devam etti.

Editör: Wan Haber