Bazı basın yayın organlarında yayınlanan intihar olayları ile ilgili basın açıklaması yapan Prof. Dr. Ruhi Köse, bu yöndeki haberlere tepki gösterdi. Geçmiş yıllardan bugüne Van Valiliği ile üniversiteleri işbirliği ile Van il sınırları içerisinde yaşanmakta olan intihar vakaları ve intihar girişimlerine ilişkin sosyo-psikolojik bir proje yapma girişimleri söz konusu olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Köse, “O proje halen devam etmektedir. Şu ana kadar o projenin bitmesi gerekiyordu, ama geçtiğimiz Ekim ve Kasım 2011 yıllarında Van ilinde gerçekleşmiş olan talihsiz deprem olayından dolayı bizim çalışmalarımız mekan sorunları ve bir takım etkenlerden dolayı gecikmiş durumdadır. Projemizin mart ayı sonlarında veya nisan ayı içerisinde tamamlanacağını düşünüyoruz. O zamanlarda sizlere daha sağlıklı bilgiler vereceğiz. Yalnız projeye ve intihar vakalarına ilişkin bazı bilgiler vermek istiyorum. Bizim için önemli olan olaylar ve olaylar zinciri ve bu olayların arkasında yatan sebepler, sonuçlar, nedenleri, ekleyip toplayıp bu olayların nedenlerine ilişkin bir takım çözümlemeler yapmaktır. İntihar oldukça psikolojik ve yapan kişinin de kimliliği çok kesin bir şekilde tanımlanmayan bir vakadır. Her kesimden, her etkin, her dinsel, her mezhepsel gruptan, her sosyal, ekonomik gruptan, her tür ekonomik grubuna sahip insanlar böyle bir girişim böyle bir vakayı gerçekleştirebilmektedirler. Fakat biz yine acaba bunların arkasında yatan ortak nedenlerini arayışı içerisindeyiz. Biz 2001 yılında valilikle bir intihar bürosu oluşturmuştuk. Depreme kadar her intihar girişimi ile ilgili bilgileri bize mail olarak gönderebiliyordu. Fakat depremden sonra bir aksaklık yaşadık” dedi.

“VAN İNTİHAR OLAYLARINDA 22. SIRADA YER ALIYOR”
Türkiye ve Van ile ilgili istatistiki bilgiler de veren Prof. Dr. Ruhi Köse, “2001 ve 2010 yılları arasındaki istatistiklere baktığımız zaman 2001’de Türkiye’de bin 500’lerde olan ölümlü sonuçlanmış vaka iken 2010’lu yıllarda bu oran 2 binlere ulaşmıştır. Şimdi bu ortalama şu anlama geliyor. Günde Türkiye’de maalesef ortalama 6 insan intihar etmektedir ve intiharı ölümle sonuçlanmaktadır. Benim şahsi olarak kaygılarım uluslar arası sistemin kültürel iletişimsel ekonomik siyasal boyutları ve oradaki bir takım karmaşık gelişmelerden dolayı bu sayıların ve oranların ilerleyen zaman diliminde daha da artması endişesi taşıyorum. İntihar vakalarının oranları ile sayıları ayrı şeylerdir. Türkiye’de nüfusu en büyük olan İstanbul, Ankara, İzmir, Adana ve Antalya intihar sayılarının en fazla olduğu illerdir. Bir de bizim intihar oranını diye bizim saptadığımız bir şey var. Bunu nasıl yapıyoruz. 10 ilin nüfusunun ve o ildeki yıllık intihar sayısını o ilin nüfusuna bölüyoruz. Böyle yaptığımız zaman 2000’le 2010 yılları arasında Van Türkiye’de intihar oranları sıralamasında 22. sırada yer almaktadır. İlginç bir şey daha var burada, Türkiye’de intiharların en çok olduğu iller Trakya ve batıdaki illerdir. Doğu’da ise Iğdır ve Artvin karşımıza çıkmaktadır. Bunun nedeni kişilerin kültürel şok yaşamasıdır. Olayın arka cephesi oldukça karmaşık, oldukça uzun derin özellikler içermektedir. İntihar vakalarında Van ile Türkiye geneli arasında bir takım farklılıklar, benzersizlikler gözlemlenmektedir. Türkiye’deki intiharların sebepleri arasında sosyo-kültürel, geçimsizlik, işini kaybetmek gibi nedenler ön planda olsa da buna iten etkenlerin fazlalılığı söz konusudur. Van’da ise sebebi belirlenmemiş intihar olayları çok fazla. 10 yıllık dönem arasındaki intihar olaylarında sebebi tespit edilememiş oran yüzde 60 oranlarındadır. Bu yöndeki çalışmamız tamamlandığında tabiî ki sizlerle paylaşacağız ve sonra bu intiharların önlenebilirliği konusunda neler yapılabilir aşamasında çalışmalar yapacağız” şeklinde konuştu.

Editör: Wan Haber