Doğa Gözcüleri Derneği Başkanı, Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, Dünya'da sadece Van Gölü'nde yaşayan ve her yıl 15 Nisan-15 Temmuz tarihlerinde göl çevresindeki tatlı sulara göç ederek yumurtalarını bırakan inci kefali balığının üreme dönemini tamamladığını ifade etti. 


Doğa Gözcüleri Derneği Başkanı, YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, Dünyada sadece Van Gölü Havzası’nda yaşayan endemik inci kefali balığının üreme döneminin sona erdiğini söyledi. Sarı, her yıl olduğu gibi bu yıl da derneklerinin inci kefali balığının sürdürülebilir balıkçılık yönetimine kavuşması için yapılan uygulamalara katıldıklarını, yeni stratejiler geliştirip yapılanları izleyerek yol göstermeye çalıştıklarını belirtti. İnci kefali balığının esas yaşam alanı olan Van Gölü’nden, göl sularının tuzlu-sodalı suları nedeniyle üremesine uygun olmadığından çevresindeki akarsulara göç etmek zorunda kaldıklarını ifade eden Sarı, “Göç, göl çevresinde yer alan büyüklü-küçüklü yaklaşık 101 adet akarsuya doğru yapılmaktadır. Üç yaşından yedi yaşına kadar erkek-dişi tüm balıklar akarsulara göç ederek üremeyi gerçekleştirdikten sonra geri dönmektedir. Bu yüzden balığın üreme alanı sadece birkaç büyük akarsu değil göl çevresindeki tüm akarsular olduğu unutulmamalıdır. Üreme dönemi öncesi Van Valiliği ile Bitlis Valiliğinin katılımıyla yapılan koordinasyon toplantısı ile iş bölümü yapılmış, koruma faaliyetlerinin 24 saat esasına göre yapılabilmesi için ilgili kurumlar buna uygun personel görevlendirmiştir. Van İl Özel İdaresi tarafından koruma çalışmalarında kullanılmak üzere Tarım İl Müdürlüğü aracılığı ile araçlar kiralanmış ve bu araçlar koruma hizmetini yürüten kurum-kuruluşlara tahsis edilmiştir “dedi.
İnci kefali balığının tanıtılması amacıyla 2010 yılında ilki gerçekleştirilen “İnci Kefali Göçü Kültür ve Sanat Festivali”nin bu yıl dördüncüsü ‘Uluslar arası’ olarak gerçekleştirildiğini ifade eden sarı, “Festival süresince göç gözlem alanını yaklaşık 30 bin kişi ziyaret etmiş ve çok sayıda TV kanalı inci kefali göçünü canlı olarak seyircileri ile buluşturmuştur. Derneğimiz festival ile inci kefalinin son 20 yılın en iyi tanıtımına ulaştığını düşünmektedir. Festival alanının çevre düzenlemesinin güçlendirilmesi, işletmesinin profesyonelleştirilmesi ile bu tanıtımın daha da artması beklenmektedir. Kaçak avcılık açısından tam bir gerilim noktası olarak değerlendirilen Muradiye Değirmen Mevkii’nde, inci kefalinin tanıtımına katkı sağlayacak bir çevre düzenlemesi yapılmıştır. Çevre düzenlemesinden sonra 24-25 Mayıs 2013 tarihlerinde düzenlenen Muradiye Şelalesi Kültür ve Spor Şenliği’nin açılış başta olmak üzere birçok etkinliği burada yapılarak, dikkatler inci kefali göçüne çekilmiştir.


Dünya serbest dalma şampiyonu Şahika Ercümen, inci kefalinin kutsal göç yolculuğuna dikkat çekmek amacıyla 1 Haziran 2013 tarihinde Van Gölü’nde 61 metre serbest ağırlık dünya rekoru denemesi yapmış; bu rekor ulusal ve uluslararası medyada inci kefali için kırılan rekor olarak yer almıştır” şeklinde konuştu.


“İNCİ KEFALİ FESTİVALİNİN BU YILKİ ETKİNLİĞİNE BAKAN KATILDI”
Muradiye ilçesinde gerçekleştirilen festivale Kalkınma Bakanı Sayın Cevdet Yılmaz’ın, Erciş’te ise gerçekleştirilen festival ile Şahika Ercümen’in Dünya rekoru denemesine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin ile birlikte milletvekillerinin katıldığını ifade eden Sarı, “Hem bakanlarımızın katılımı, hem milletvekilleri, hem de çok sayıda üst düzey bürokratımızın inci kefali ile ilgili etkinliklere katılımı inci kefalinin korunması yönünde yapılan çalışmalara güç vermekte, tanıtımı artırmaktadır. 2013 yılı üreme döneminde akarsularda su kesilmesi veya su paylaşımı sorunları yaşanmamış ve buna bağlı olarak ta toplu balık ölümleri olmamıştır. Gelecek yıllarda ilgili yöneticilerin bu yıl gösterdikleri hassasiyeti sürdürmesi ümit edilmektedir. Akarsulardan kum alma ve üreme habitatlarını tahrip etme olayları 2013 yılı üreme dönemi içinde ne yazık ki devam etmiştir. İnci kefalinin korunması için 4 aşamalı koruma çabası sürdürülmektedir. Bu dört aşama aslında birbiri ile ilişkili dört halkalı bir zincir gibidir” dedi.

 

“AKARSULARDA BALIK AVLANMADAN ÖNCE TEDBİR ALARAK AVCILIĞIN ÖNLENMESİ”
2011 yılı üreme döneminde Van İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı birimler, başta Muradiye ve Erciş İlçe Jandarma Komutanlıkları olmak yaptıkları uygulamalar ile balığın avlanmasına büyük ölçüde engel olduklarını ifade eden sarı, “Akarsular ve mansaplarda yürütülen bu başarılı çalışmaların gelecek yıllarda geliştirilerek sürdürülmesi kaçak avcılığı minimum düzeylere indirmede en etkin yol olarak görülmektedir. Kaçak olarak avlanmış balıkların taşınmasının önlenmesi. Bu aşamada Özellikle Muradiye’de çok başarılı uygulamalar yapılmış olup, gelecek yıllarda bu uygulamaların geliştirilmesi faydalı olacaktır. Yollarda oluşturulan kontrol noktalarından bazıları etkin olarak çalıştırılmamıştır. Özellikle Gedikbulak köyü civarında geçmiş yıllarda uygulanan yol kontrolleri bu yıl neredeyse hiç yapılmamıştır” dedi.


KAÇAK OLARAK AVLANMIŞ BALIKLARIN SATIŞININ ÖNLENMESİ
Bu üçüncü aşamanın bir şekilde kaçak olarak avlanmış ve kent merkezlerine sokulmuş balığın satışının engellenmesini içerdiğini ifade eden Sarı, “Bu aşamanın etkin uygulanması için koordinasyon toplantısı ile ekipler kurulmuş olmasına rağmen, kaçak balıklar kent merkezlerinde ciddi bir engelle karşılaşmadan satılabilmiştir. Geçmiş yıllara kıyasla Van Belediyesi, daha ciddi tedbirler alsa da bu ne yazık ki bu tedbirler etkin bir şekilde uygulanamamıştır. Kaçak balık satışına rastlanıldığında aranan emniyet birimleri her defasında müdahale etmiş, ancak ne kurulan ekipler ne de zabıta ve emniyet birimleri şikayet olmadıkça kaçak balık satışına etkin müdahalede bulunmamıştır. Kaçak avcılığın azaltılmasında önemli bir aşama olan satışın önlenmesi, gelecek yıllardaki koordinasyon toplantılarında daha etkin olarak planlanmalı ve uygulanması şikayete bağlı olmaktan çıkarılarak kurulan ekiplerin sürekliliği sağlanmalıdır” dedi.


2013 yılı üreme döneminde son 20 yıllık uygulamalar dikkate alındığında kaçak avcılık oranı en düşük seviyeye ulaştığını ifade eden sarı, “2013 yılı kaçak avcılık rakamları derneğimiz tarafından halen değerlendirildiği için kesin rakamlar verilemese de genel olarak yakalanan kaçak manyat ve uzatma ağı sayısı geçmiş yıllara göre artmış, yerinde müdahale edilen olay sayısı artmış, ele geçirilen kaçak avlanmış balık içindeki canlı balık miktarı artmış. Tüketici tarafından doğrudan kolluk kuvvetlerini arayarak yapılan ihbarlar çoğalmış ve kaçak avlanan balık miktarının toplam avcılık içindeki oranı düşmüştür. Son beş yılda olduğu gibi bu yılda kaçak avcılık, köylülerden daha çok çeşitli kurumlar içinde de uzantıları olduğu düşünülen organize olmuş kaçakçılar tarafından yapılmıştır. Kaçak avcılığın caydırıcı olmayan cezaları ve araçlara ceza uygulanan cezanın 15 günle sınırlı olmasından cesaret alan bu kaçakçılık şebekeleri, yeni yasal düzenlemeler ve ancak kurumlar içindeki bağlantıları kesilerek durdurulabilecektir. Özellikle kaçak balık taşımada kullanılan araçların bu yıl başlatılan 15 gün trafikten men edilmesine ilişkin uygulamanın, gelecek yıllarda en az 3 aya çıkarılması yönünde yapılacak bir yasal düzenlemenin caydırıcı olacağı düşünülmektedir” şeklinde konuştu.


Doğa Gözcüleri Derneği olarak yukarıda sıralanan değerlendirmelerin her yıl kaçak avcılığın önlenmesinde daha ileriye doğru gidildiğinin en net ifadesi olduğunu altını çizen sarı, “Bu değerlendirmeler kapsamında işaret edilen eksiklikler, yapılanları takdir etmeme olarak değerlendirilmemeli. Aksine gelecek yıllarda daha etkin uygulamalar için bir yön gösterme olarak dikkate alınmalıdır. 20 yıldır sürdürülen uygulamaların en iyi takipçisi olan derneğimiz, kaçak avcılıkla mücadelenin güçlüklerini ve sıkıntılarını en iyi bilen kurumlardan olarak asla yapılanları küçümsememekte ve yapılanlara inci kefali adına minnet duymaktadır. Bu kapsamda Doğa Gözcüleri Derneği olarak inci kefalinin üreme döneminde kaçak avcılığın önlenmesi. İnci kefalinin tanıtılması ve sürdürülebilir balıkçılık için bilinç oluşturma çabalarına destek olan tüm kurum, kuruluş ve kişilere teşekkür eder; koruma çalışmalarında görev üstlenen tüm kurum ve kuruluş amirleri ile çalışanlarının çabalarına duyduğumuz saygı ve minneti kamuoyuyla paylaşırız.

Editör: Wan Haber