Türkiye’de görülmeye başlanan kuraklık, Van Gölü Havzası’nda da etkisini göstermeye başladı. Havzada meteorolojik kuraklık yaşandığını ifade eden Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, “Ülkemizde özellikle son günlerde karşılaştığımız, ‘Türkiye kuraklıkla mı karşı karşıya kaldı?’ şeklindeki haberler, bizim de içinde bulunduğumuz Van Gölü Havzası içerisinde birtakım değerlendirmeleri yapmamızı zorunlu hale getirmiştir. Van il merkezinin dışındaki alanın bir su sorunu olduğunu söyleyebiliriz. Yani burada hem az bir yağış var hem de en fazla buharlaşmanın olduğu alandır. Havzaya düşen yağış miktarında değişiklik yok. Tabii azalmanın olmayışı kuraklıkla ilgili bir tehdidin olmadığı anlamına gelmiyor. Bunun karşısında havzada buharlaşma oranında ciddi bir artış var. Yağışın şeklinde de bir değişiklik olmuş. Geçmişte havzaya düşen yağışların kar şeklinde olduğunu görüyoruz. Oysa bugün bu yağışlar daha çok yağmur şekline dönüşmüş. Bir başka önemli tespitimiz ise, yağışların mevsimler arasında bir kayışı söz konusu oldu. Eskiden sonbaharın sonlarında ya da kış mevsiminin başlarında başlayan kar yağışları, artık kıştan ilkbahara doğru kaymış. Dolayısıyla bunlar kar şeklinden yağmur şekline dönüşmüş” dedi.

Tespit ettikleri sonuçları tüm dünyadan soyutlayarak değerlendirmelerinin doğru olmayacağını da belirten Alaeddinoğlu, “Şu an içerisinde bulunduğumuz sorun, dünyanın içerisinde bulunduğu kuraklık veya küresel iklim değişikliği olarak adlandırdığımız sorunla yakından ilişkilidir. Kısmen şanslı olduğumuzu da düşünebiliriz ama bütün Türkiye’ye göre. Türkiye yarı kurak bir iklime sahip. Bundan dolayı da kuraklık sorununu beraberinde muhakkak getirecektir” diye konuştu.

Van Gölü’ndeki su seviyesinin çekilmesine de değinen Alaeddinoğlu, “Van Gölü’ndeki su seviyesi yaklaşık 10 metre geri çekilirken, dikey yükselti olarak da 70-80 santimetre düşüş gösterdiğini rahatlıkla gözlemleyebiliyoruz. Birçok noktada çekilmenin olduğunu söyleyebiliriz. Bu yıl yağışların özellikle sonbahar ve kışın gerçekleşmemesi, göl seviyesindeki düşüşün çok hızlı aşağıya inmesine neden oldu” şeklinde konuştu.

Editör: Wan Haber