Van’da son zamanlarda giderek artan uyuşturucu bağımlılığı Van halkını ve esnafını tedirgin ediyor. Konuya ilişkin Van'da yayın yapan Bölgesel Serhat Gazetesi’ STK, Gazeteci ve Halkın görüşüşen başvurdu. Serhat'a konuşan BDP İpekyolu İlçe Eşbaşkanı Alattin Dağhan, yaptıkları araştırmalar sonucu Van’da 16 bin gencin uyuşturucu bağımlısı haline geldiğini söyledi.


Dağhan, bunun devletin bilinçli bir politikası olduğunu vurgulayarak bundan sonra BDP olarak uyuşturucu ve diğer bağımlılık yapan maddelere karşı daha çok çalışacaklarını belirtti. Uyuşturucu bağımlısı K.T, artık uyumak istemediğini dile getirirken, Esnaf, Öğrenci ve Gazeteciler’den de duyarlılık çağrısı yapıldı. 
 

Van'da Bölgesel Yayın yapan Serhat Gazetesi bu konu ile ilgili halkın ve esnafın ve Gazeteci Adil Harmancı’nın görüşünlerine başvurdu. 

Öğrenciler de tedirgin!
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin öğrencisi A.Ö, üniversiteden arda kalan zamanlarda sanat sokağında bulunan kafelere arkadaşları ile birlikte oturmaya geldiklerini ancak akşam çıkışlarda birçok defa kendilerine uyuşturucu ve esrar gibi maddelerin teklif edildiğini belirtti. A.Ö, bu durumdan çok rahatsız olduklarını ve Van Emniyeti’ne defalarca şikayette bulunmalarına rağmen herhangi bir girişimin olmadığını ifade etti.


Uyuşturucu satan insanlar nereden geldi?
Sanat Sokağı’nda esnaflık yapan B.Ş ise Van’ın uyuşturucu madde noktasında içler acısı bir hal aldığına dikkat çekerek, “Burada içler acısı bir hal yaşanıyor. Küçük çocuklar gündüz ortasında sanat sokağında çok rahat bir şekilde uyuşturucu maddelerini kaçak sigara paketleri içerisinde satabiliyorlar. Bu insanların çoğu son birkaç yıl içerisinde türedi. Çoğunu daha önce hiç görmedik bu insanlar nerden ve kimler tarafından getirildi çok iyi irdelenmesi gerekiyor” dedi.


Devletin bilinçli politikası mı?
Yine Sanat Sokağı’nda esnaflık yapan bir başka kişi ise sorunların kökenine işaret ediyor. A.F isimli esnaf, kendilerinin de birçok defa bu kişilerle tartıştıklarını ancak bu kişilerin kendilerini ölümle tehdit ettiğini vurguladı. A.F, “Ben burada 20 yıldır esnaflık yapıyorum. Hiçbir zaman sanat sokağı bu kadar tehlikeli bir hal almamıştı. Burada gündüz ortasında her türlü bağımlılık yaratan madde satılıyor. Sadece uyuşturucu da değil dünyanın ve Türkiye’nin birçok yerinde silah olarak kabul edilen öldürücü satır ve bıçaklarda sokak ortasında çok rahat satılabiliniyor. Burada yürüyüş ve eylemlere katılan BDP’lilere biber gazı ve coplarla saldıran polislere biz en az yüz defa söyledik. Dedik ki mileti döveceğinize gelin bunları kaldırın ama hiç kimse bizi dinlemedi. Bizler artık bunun devletin bilinçli bir politikası olduğunu düşünmeye başladık”


Beni kandırdılar!
Daha önce uyuşturucu bağımlısı olmuş ve yıllarca bununla mücadele vermiş olan K.T ise adeta isyan edercesine yetkililere sesleniyor. K.T: Daha önce beni kandırdılar ve uyuşturucuya alıştırdılar daha sonra ben geceleri yatamadım ve onların peşinden koştum birazcık esrar alabilmek için. Şimdi bakıyorum yine uyuşturucu maddeler çok rahat bir şekilde satılabiliyor. Ben uyuşturucu maddeler yüzünden günlerce uyuduğumu hatırlıyorum. Ben tüm yetkililere sesleniyorum Allah aşkına buna izin vermeyin. Benim uyuşturucu maddeler yüzünden hayatım karardı bari başka hayatlar kararmasın. Biz artık uyumak istemiyoruz. Buna kimler göz yumuyorsa lütfen deşifre edin.


Adil Harmancı: STK ve Siyasi partiler çok duyarlı olmalıdır
Prestij Gazetesi Yazarı Adil Harmancı: Bölgedeki uyuşturucu trafiğinin kesilmesi için daha farklı yöntemler kullanılıyor. Burada tedbirler alınmış olsa da çok faydalı olmuyor. Buranın uyuşturucu tarihi çok daha geçmişe dayanıyor. Denetimsiz kaldığı sürece uyuşturucuya alışan köyler oluyor. Böyle bir yapı içerisinde güvenlik görevlilerinin burayı es geçtiğine dair iddialar da var. Halkın bize bu yönde söylemleri var. Bölge halkının buna alıştırılması çok sıkıntılıdır. Türkiye’nin birçok yerinde uyuşturucu satışı var var ama burada çok daha baskındır. Yeterli güvenlik önlemleri yok. Aileler ve STK’lar çok duyarlı değil siyasi partiler de oy peşinde olduğu için çok fazla bu durumla ilgilenmiyor. Ezilen yine halk oluyor. Güvenlik önlemleri de tek başına çözüm değildir. Büyükşehir olan bir yerde her şeyi sadece polis ve zabıtaya havale etmek doğru değildir. Herkesin bu konuda çok duyarlı olması lazım. Temel yöntem bu anlayış ile mücadele etmektir.


Özgökçe: Uyuşturucu Fuhuşu da tetikliyor
Her türlü maddenin Van’da ucuza satıldığını ifade eden VAKAD Aktivisti Zozan Özgökçe, “20 TL’ye bir hafta uyuşabilecek madde alınabiliyor. Her türlü madde Van’da çerez gibi satılıyor. Bunun engellenmesi lazım. Basında yer alan haberlerden sonra torbacı diye adlandırılan madde satan kişilere baskın yapıldı. Ama mesele bu torbacılar değil. Kullanılması ve yaygınlaştırılması engellenmelidir. Bir konuya daha değinmek istiyorum. Eroin, her zaman fuhuş ile paralel giden bir şeydir. Özellikle kadınlar açısından baktığında eroine alışan kadınlar bir yandan da fuhuş riski de taşıyor. Kötü niyetli insanların ağına düşüyorlar. Bu sorunlar birbirine çok bağlıdır. Bu duruma baktığınızda sistem direk olarak bunun durmasına yönelik bir çözüm üretmiyor.


VAN'DAKİ YÖNETİCİLERE ÇAĞRI
Biz de bir kez daha buradan Van Emniyet İl Müdürlüğü’ne, Van Valiliği’ne, Van Büyükşehir Belediyesi’ne, bütün siyasi partilere, Sivil toplum kuruluşlarına sesleniyoruz: Gözlerinizi açın ve gençlerinize sahip çıkın. Uyuşturulmuş bir gençlik toplumu kanser eder. Kanser olmuş bir toplum ile de bir adım ileriye gidilmez. Uyuşturucu madde ve öldürücü silah satmak ekmek parası değildir cinayet aracıdır lütfen buna bir ‘DUR’ diyelim.

Editör: Wan Haber