Van KJA bileşenlerinin Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle organize ettiği yürüyüş, Figen Yüksekdağ’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Beşyol meydanında başlayarak Feqîye Teyran Parkına kadar devam eden yürüyüşte kadınlar, sloganlar atarak kadına yönelik şiddeti kınadı. Burada HDP Van İl Eş Başkanı Derya Hayva basın metnini okudu. 

Figen Yükdekdağ da, zulme ve şiddete uğrayan kadınlarla hep birlikte seslerini duyurmak için bir araya geldiklerini belirtti. Kadınların böylesi bir günde bir araya gelmesinin oldukça anlamlı ve değerli olduğunu anlatan Yüksekdağ, şöyle konuştu: “Ama eğer barış isteyen kadınların karşısında bütün değerlerini tüketmiş bir iktidar var ise, bugün ne yazık ki sesini yükselten kadınların sesi duyulmuyor. Hatta bu sesi kısmak için ellerinde ne kadar imkan varsa hepsini devreye sokuyorlar. Evinin içinde eşi tarafından katledilen, nişanlısı veya erkek arkadaşı tarafından katledilen, Özgecan gibi minibüste katledilen binlerce kadın gerçeği ile yüzleşiyor Türkiye. Bu kadınlar neden katlediliyor? Türkiye’de neden günde 5 kadın cinayeti işleniyor? Bu soruya erkek egemen siyasi iktidar cevap veremedi. Bu soruya cevap veremediği gibi kadınların daha fazla bu şiddetin ve cinayetlerin olmasına alan açtılar."

3-359.jpg

Kadın katillerinin yargı mekanizmalarında ödül gibi cezalarla taltif edildiğini anlatan Yüksekdağ, şunları söyledi: "Bugün en caniyane yöntemle kadınları katleden erkekler mahkemede kravat taktıkları için veya ‘çok ağır tahrik altındaydım’ ifadesine başvurdukları için çok küçük cezalarla kendilerini bu büyük suçtan sıyırıp alıyor. Bu memlekette kadın canına kastetmenin cezası yok. Çıkıp ‘beni tahrik etti’ derse, ‘beni kışkırttı’ derse, mahkemede kravat takarsa, mahkemede el pençe durursa, hakim karşısında katil ödüllendiriliyor. Bugün 2015’in ilk 10 ayında öldürülen kadınların sayısı bakın savaşta öldürülen kadınlar değil bunlar. 2015’in ilk 10 ayında erkekler tarafından öldürülen kadınların sayısı 346. Bu tam bir katliam, tam bir kadın kıyımıdır. Biz, bütün kadınlar, bu topraklarda yaşayan bütün kadınlar böyle bir kıyıma, böyle bir katliamcı zihniyete karşı yaşam mücadelesi veriyoruz. Biz sesini duyuran kadınlarız ya evinin içinde sesini duyuramayan kadınlar ne yapsın? İş yerinde tacize uğrayan kadınlar ne yapsın? Okulda, sokakta şiddete maruz kalan kadınlar ne yapsın?” 

25 Kasım’ın diktatörlüğe karşı kadın direnişinin tarihi olduğunu da anlatan Figen Yüksekdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

4-289.jpg

“Bugün biz bir diktatörlüğe karşı kadın hak ve özgürlük mücadelesi veriyoruz. Yaşam alanlarımızın bir darbe ve savaş siyaseti ile karartılmasına asla izin vermeyecekler. Çok şükür hâlâ yüreğimizde direnecek gücümüz var. Özgecan gibi gencecik bir fidanımız vahşice katledilmesin diye mücadele ediyoruz. Biz Silopi’de yeni evli Fatma evinde otururken havan mermisi ile katledilmesin diye mücadele yürütüyoruz. Bizim mücadelemiz kadınların barış, onur ve özgürlük davasıdır. Her yerde savaşları erkekler çıkarır ama barışı biz yapacağız. Ama barışı kadınlar yapacak. Ama barışı yapmak içinde direneceğiz.” 

Yapılan açıklamanın ardından kadınlar sessizce dağıldı.

Editör: Wan Haber