Van İl Emniyet Müdürlüğü Konferans Salonunda "Düzensiz Göçle Mücadele Semineri" düzenlendi. 

Türkiye'nin göç politikası konuşulduğu seminere, Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez ve vali yardımcıları, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Hüseyin Bekmez, Sahil Güvenlik Komutanı Yüzbaşı Fırat Arslan 6. Hudut Tugay Komutanı Tuğgeneral İlker Ertuğrul, ilçe kaymakamları, Prof. Dr. Orhan Deniz, Prof. Dr. Nuray Ekşi ve Prof. Dr. Özlem Yenerer Çakmut, jandarma, sahil güvenlik ve emniyet personeli katıldı.  

‘Olumlar sonuçlar çıkacağına inanıyoruz’ 

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan seminerde ilk konuşmayı Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez yaptı. Bilmez, uluslararası göçün sadece bir insan hareketi olmadığını belirterek, “Afganistan’da Taliban’ın yönetime gelmesi sonrası göçün çeşitli platformlarda ele alınması önemlidir. O nedenle çeşitli çalışmaların yürütülmesi gerekmektedir. Bu önemli konuda yetkin araştırmaları ile bilinen hocalarımızın sahada birebir bugün göç baskısına en fazla maruz kalan ilimizde taraflarla bir araya gelip bu sorunu hem akademik boyutunu hem pratik boyutunu tartışıyor olması bizim için değerlidir. Olumlu sonuçların çıkacağına inanıyoruz. Uluslararası göç sadece bir insan hareketi değildir, dünyadaki iktidarların gücünü pekiştirmesi veya birbirine karşı mücadelede bir enstrüman olduğunu maalesef görmekteyiz. Bir taraftan ülkemizin asayişi bir taraftan da düzensiz göçmenin insani ihtiyaçları açısından sorunun bir de insani boyutu var. Bu ikisi arasındaki dengeyi nasıl kurabiliriz bugün bunlar detaylı bir şekilde tartışılacak. Bu seminerin düzenlemesinde emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.  

‘Politikamızı değiştirmemiz gerekiyor’ 

Vali Bilmez’ den sonra sözü alan Prof. Dr. Nuray Ekşi, Türkiye’yi yeni iklim göçlerinin beklediğini ifade ederek, “Bizim coğrafi alanımız maalesef sürekli hareket halinde ve bunun en tipik örneğini bu sefer Suriye krizinden sonra oldu. Afrika’da iklim göçü denilen yeni dalgalar Türkiye’yi maalesef bekliyor. Ve Türkiye bu dalgaları beklerken şu anda birçok Afrika ülkesinden Türkiye’ye gelenlere kısa dönem ikamet izni veriliyor. Turistik ikamet izni de deniliyor buna. Bu doğru mu? Değil. Çünkü bir insan gerçekten turizm amaçlı geliyorsa kalacağı bir oteli vardır. Siz ona 2 yıllık kısa dönem ikamet izni verdiğiniz zaman o ikamet izni de bittiği zaman bu yüzbinlerce insanı asla geri gönderemezsiniz. Bu insanları kendi vatandaşları olan ülkeler bile kabul etmiyor. Dolayısıyla da bizim derhal ikamet izni politikamızı değiştirmemiz gerekiyor. Bugün bir yandan sizler bu yasa dışı göçle mücadele ederken diğer yandan korkarım ki bu ikamet izinleri bittiği zaman ülkelerine dönmeyen ve dolayısıyla da ikamet izni bitince bu insanlar yasa dışı göçmen konumuna düşecekler Türkiye’de, bunlar da yine tekrar uğraşmak zorunda kalacağız” diye konuştu.  

‘Afgan göçünü bekliyoruz’ 

Ekşi, bu iklim göçünün ilkbaharda olacağını vurgulayarak, “Terör örgütleri inanılmaz sansasyonel olaylar yaratarak eylemlerini gerçekleştiriyor. Bu kadar terörle iç içe olan ülkelere karşı bizim tabii ki açık sınır politikası veya buna benzer birtakım şeyleri yapmamız mümkün değil. Geldiğimiz noktada elimizde bazen olan, bazen de olmayan, bazen yanlışlarımızla, hatalarımızla bu noktaya geldik. Bir iklim göçü dalgası geliyor. Biz Afgan göçünü ilkbaharda bekliyoruz ama üzülerek söylüyorum ki şu anda ikamet izniyle Türkiye’de bulunan Afrikalılar ve Afrika’dan deniz yoluyla gelecek bir göç dalgası da bizi bekliyor” ifadelerini kullandı.  

‘Herkesin kendi topraklarında yetişmesi gerek’ 

Herkesin kendi topraklarında yetişmesi gerektiğini söyleyen Ekşi, “Bizim vize politikamızı değiştirmemiz lazım. İklim göçü ve bu ülkelerin güvenlik zafiyeti ile terör örgütlerinin kol gezdiği yerler olması sebebiyle vize muafiyeti anlaşmaları bizim kaldırmamız gerekiyor. Türkiye’nin birçok ülke ile bir kabul anlaşması var. Hatta bu geri kabul anlaşmalarından bir tanesini bizim Göç İdaresi Başkanlığı sitesinde de göremiyorsunuz. Herkesin kendi topraklarında kendi kültüründe, kendi vatanında yetişmesi gerekiyor diye düşünüyorum” dedi.  

‘Ülkenin gündemini meşgul eden bir sorun’ 

Dr. Özlem Yenerer Çakmut ise şu sözleri söyledi:  

“Türk Hukuku bakımından göçmen kaçakçılığı suçu 765 sayılı yasamız 2005 yılında ceza mevzuatında çok geniş bir düzenleme ile yeniden düzenleme yapılarak değişti. Göçmen kaçakçılığı sorunu, insan ticareti sorunu aslında 765 sayılı yasanın ilk dönemlerinde olmasa da sonuna doğru ciddi anlamda ülkenin gündemini meşgul eden bir sorundu.”

Fatma Polatcan / Wanhaber.com

Editör: Wan Haber