Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan, Kanal 65’te Gündem Özel Programının konuğu oldu. Gazeteci Orhan Olgun ve Özhan Hakan’ın sorularını cevaplayan Gülşen Orhan gündeme dair açıklamalarda bulundu ve soruları cevapladı. Geçtiğimiz yıl Bahçesaray’da meydana gelen çığ felaketinde yaşadıklarını anlatan Orhan, o dönemde “Gülşen Orhan yolu açtırmak istediği için ikinci çığ meydana geldi” haberiyle ilgili de konuşarak bilinmeyenleri cevapladı. Van Gölü’nün korunması, Kürtçe kitaplar, MHP-AK Parti Koalisyonunun bölgede yaratmış olduğu algı, rafting çalışmaları ve şampiyonalarının yanı sıra en fazla merak edilen Bahçesaray çığ tünelleriyle ilgili bilgiler verdi. Tünelin 12 kilometre olacağını söyleyen Orhan, bu sürecin en az 8 yıl süreceğini söyledi. Orhan vatandaşa da seslenerek, “Sabırlı olun” Dedi.

YAŞADIĞI ÇIĞ FELAKETİNİ ANLATTI

İlk olarak geçtiğimiz yıl Bahçesaray Karayolunda meydana gelen çığ felaketiyle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan, hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dileyerek, kendisinin de çığ altında kaldığını söyledi. Orhan, “Çığın altında kaldığım anda tüm hayatım gözümün önünden geçti ve benimde sonum buradaymış dedim kendi kendime. Koruma arkadaş ile diğer kişiler ayağımın dışarıda olduğunu görünce beni oradan çıkardılar.” Dedi.

ORHAN: İFTİRA ATILDI

Çığ döneminde kendisine atılan iftira ile ilgili de konuşan Orhan şöyle devam etti: “O dönem bir iftira olayı oldu. İlk çığ meydana geldiğinde gündüz vakti 4 sularında uçakla Ankara’ya gittim. Ben uçaktan indiğim anda çığın olduğu haberi aldım. O gün uçak olmadığı için sonra ki gün sabah 7’de Van’a geldik. Van’a geldiğimiz andan itibaren yapılan çalışmaları takip etmeye başladık. Yaralıları ziyaret ettik, cenazeleri hastaneden aldık ve tefin için Bahçesaray’a gitmeye başladık. Daha sonra ben konvoydan ayrılarak çığ bölgesinde yapılan çalışmaları takip etmek için oraya geçtim. Ben çığ bölgesine geçtiğim andan 2 dakika sonra ikinci çığ meydana geldi. Olay tam olarak bundan ibaret. Kurtarılmamızdan sonra bu iftira atıldı. Kimler Habertürk Muhabirinin kulağına ne fısıldadıysa artık; Benim yolu açtırmak istediğim için ikinci çığın meydana geldiği ortaya atıldı. Bu yaşanan hepimizi çok sarstı. Bu hepimize atılan bir çamurdu. Bana atılan bir iftiraydı ama hedef Cumhurbaşkanımızdı. Cumhurbaşkanı unvanım kullanılarak paylaşımlar yapıldı ve sosyal medyada gündem oldu.”

“MAHKEME DEVAM EDİYOR”

Haberi yapan gazeteciyi mahkemeye verdiğini ifade eden Orhan, “O atılan itiraz kolay kolay temizlenmedi. Haberi yapan kişi özür diledi. Ancak bu bir şey ifade etmiyordu. Çünkü 40 kişinin katili Gülşen Orhan olarak ilan edildi. Bu da çok kötü bir şeydi. Birçok arkadaş ve dost üzerinden özür dilemek için ulaşmaya çalıştılar. Ben kendisini mahkemeye verdim. Mahkeme süreci devamı ediyor. Yargı yoluyla gereken en büyük cezayı almasını istiyorum. Umarım bir daha böyle bir şekilde kimseyi mağdur etmez. Kendisine haberci diyen insanlar ne yazık ki. Yaşananları ve iftirayı vicdanlara havale ediyorum” İfadelerini kullandı.

VAN GÖLÜ’NÜN KORUNMASI

Van Gölü duyarlılığı ve son olarak Emine Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşen Van Gölü Sempozyumuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Orhan şunları söyledi: “Van Gölü kapalı bir havza olmasıyla nedeniyle kirliliği tehlikeli boyutlara ulaştı. Milletvekilliği dönemimde de bu işle çok uğraştım ancak bu noktada yol kat edemedik. Cumhurbaşkanlığı Danışmanlığı görevinden sonra Cumhurbaşkanımızın Eşi Emine Erdoğan’ın Salda Gölü duyarlılığı sonrası Van Gölüyle ilgili de duyarlılık gösterdiler. Van Ticaret ve Sanayi Odası ile Van Gölü Aktivistleri ile diğer kamu kurum kuruluşlarının da farkındalığı ile yetkili kurumlar harekete geçti. Çevre Bakanlığı bu anlamda önemli adımlar atmaya başladı ve tüm konularda üzerlerine düşeni yapmaya başladı. Bu şekilde Van Gölü Havzası Koruma Eylem Planı kapsamında çalışmalar yapılmaya başladı. Van Gölü çevresinde bulunan tüm yerleşim yerlerinde arıtma tesislerinin yapılması, dip çamur temizliği ve diğer tüm çalışmalar yapılmaya başladı. Bunların takibi içinde 3 ayda bir araya gelinerek iş takibi yapılıyor. Emine Hanımında Haziran ayında Van’a gelmesiyle birlikte yapılan çalışmaların startı verildi. Çalışmalar yapılıyordu zaten pandemi nedeniyle Emine Hanımın gelişi biraz gecikti. Bu anlamda tüm çalışmalar, projeler ve yapılması gerekenler yapılmaya başladı.”

ORHAN: GÖLE SAHİP ÇIKMALIYIZ

Yapılan çalışmaları anlatan Orhan, Sivil Toplum Kuruluşlarına ve vatandaşa çok büyük işler düştüğünü ifade etti. Orhan, “Hep birlikte Van Gölü’ne sahip çıkmamız gerekiyor. Bizim elimiz ile kirlenen gölümüze sahip çıkarak gelecek nesillere güzel ve temiz bir Van Gölü bırakmamız gerekiyor. Bu nokta hepimizin elimizden geleni yapmamız gerekiyor.” Şeklinde konuştu.

“KÜRTÇE İLGİLİ BİR SORUN YOK”

Kürtçe basılan kitaplarla ilgili soruya cevap veren Gülşen Orhan şöyle konuştu: “Kültür Bakanlığımız tarafından basılan Kürtçe kitaplar, yeni basımlar ile birlikte 10’a çıkacak. Bu önemlidir. Herkesin bunu yapması gerekiyor. Türkiye’de Kürtçeyle ilgili bir sorun yok. Cumhurbaşkanımız ile birlikte Diyarbakır’da ‘dotmam’ şarkısını okuduk. Bu herkesin rahatlıkla konuşabilir ve bu konuda çalışma yapabilir anlamına geliyor. Herkesin bu anlamda bir şeyler yapması gerekiyor.”

MHP-AK PARTİ BİRLİKTELİĞİ

Milliyetçi Hareket Partisi ile hareket eden Ak Parti’nin bölgede eleştirildiğini ifade eden Özhan Hakan, bu durumu Gülşen Orhan’a sordu. Orhan soruya şöyle cevap verdi: “Politikamızda, anlayışımızda en ufak bir değişiklik ve sapma söz konusu değil. Aslında bunu söyleyenler yollarında ve ideolojilerinden rahatsızlık duymuyor mu? Bunu onlara sormak gerek. MHP bugüne kadar tek başına iktidar olmuş bir parti değil, hiçbir zaman Kürtlere yönelik fiili olarak bir çalışma yapmış değil. Ama bunu dinlendiren ve yol birlikteliği yapan HDP ile CHP’ya baktığımızda, şunu sormak gerek. Bugüne kadar iktidar olan CHP’nin sayısız defa Kürtlere yönelik katliamlara yaptılar. Dersim ve Zilan bunun en büyük göstergesidir. Son dönemlerdeki konuşmalara bakın. Kürt sorunu var diyen CHP’nin geçmişte yapmış oldukları ortadadır. Bugün bunu konuşanlar dünlerine baksınlar ondan sonra kalkıp Ak Parti ve MHP’yi eleştirsinler. Onları destekleyenlerde aynı şekilde.”

ORHAN: RAFTİNGDE HEYECANLIYIZ

Rafting Yönetim Kurulu Üyesi de olan Gülşen Orhan yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler verdi. Orhan, “Bahçesaray ve Çatak’ta rafting yapılıyor. Çatak çok önceden başladı. Bahçesaray’da yavaş yavaş yoluna devam ediyor. Şırnak Beytüşşebap ve Hakkari Yüksekova’da yine rafting şampiyonalara yapıldı. Orada gençlerimizin heyecanını görmek ve o heyecanı yaşamak çok güzel. Bu sene Diyarbakır ve Mardin’de yine rafting şampiyonalarını gerçekleştirdik. Bizim çok heyecanlı bir Rafting Federasyonu başkanımız var. Başkanın Karadenizli olması, içerisinde doğudan bizlerin ve diğer arkadaşların olması, aynı şekilde heyecanlı gençlerimizin olmasıyla birlikte raftingde iyi işler yapıyoruz.” Diye konuştu.

Orhan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Van’da Çatak ve Bahçesaray’da bulunan sular rafting anlamında önemli yerler. Bunun yanı sıra gölü, adaları, tarihi ve diğer doğal güzellikleri ile Van raftingde önemli bir yerde. Bu anlamda turizmciler ile yapılacak çalışmalar kapsamında önemli bir hale getirilebilir. Bu konuda çalışılması gerekiyor. Van’da su sporları anlamında önemli işler yapıldı daha önce ancak pandemi nedeniyle bir durgunluk şu anda söz konusu. Önümüzdeki yıl pandeminin bitmesiyle birlikte inşallah daha güzel organizasyonlara imza atacağız.”

12 KİLOMETRELİK TÜNEL

Bahçesaray’a yapılması planlanan ve uzun zamandır konuşulan tünel ile ilgili konuşan ve bilgiler veren Orhan, “Çığ olayından sonra Ulaştırma Bakanlığı Karayolları Müdürlüğümüz, Bahçesaray yolu için çok farklı bir tünel çalışmasına başladı. Nereden yapılırsa yapılsın yapılacak olan tünel 12 kilometre uzunluğunda devasa bir yatırım olmuş olacak. Birinci alternatif çığ bölgesinden Bahçesaray’a doğru bir tünel, ikinci alternatif Gevaş’tan Bahçesaray’a bir tünel ve üçüncü alternatif olarak da aynı yol güzergahı üzerinden bir tünel yapılması konusunda bir çalışma yürütüldü. Bu proje çalışması bile başlı başına bir süreç. 2-3 kilometrelik bir tünel değil. 12 kilometre kısa bir güzergah değil malumunuz. Bahçesaray için tünel çalışması bugünden itibaren yapılmaya başlanırsa 8 yıllık bir süreç alabilecek durumda. Böyle bir zorlu süreci var. Bizim için en azından mutluluk verici olan buna karar verilmiş olması ve proje çalışmalarının başlanması. Bundan geri dönüşte yok. Böyle olduğunda insanlar da ne zaman olacak, ne zaman bitecek beklentilerini ortaya çıkarıyor. Böyle olunca da insanlar muhatap arıyorlar.”

“LÜTFEN SABIRLI OLUN”

Tünelin iyice düşünülmesi gerektiğini aktaran Orhan sürecin uzun süreceğini ve vatandaşın sabırlı olması gerektiğini de sözlerine ekledi Orhan, “Gevaş üzerinden düşündüğümüzde bir handikap çıktı. Gevaş’tan girildiği zaman Bahçesaray çıkışında bir çığ bölgesi bulunuyor. Bu da teknik ekibi düşündürüyor. Mesafenin kısa olması önemli ancak burada dezavantajlar bulunuyor. Vatandaş şurası olsun, burası daha iyi diye yorumlar yapıyor ancak buna teknik olarak bakılması gerekiyor. İleri de daha ciddi sorunlar çıkmamasının önü önceden kesilmesi gerekiyor. Yanlış bir iş yapılmaması adına üzerinde düşünülmeli ve buna göre adımlar atılmalı. Dediğim gibi şu anda proje aşamasında ve bu aşama bile en az 2 yıl sürebilir. Bu yüzden vatandaşlarımızdan sabırlı olmalarını istiyoruz. Şu an kullandığımız yol belki kapanacak ve kontrollü geçişler olacak ama sabırlı olsunlar bu 100 yıllık bekleyişimiz sona ermiş olacak. Toprak yoldan kurtulduk, insanlar tünelimize de kavuşacağız.”

Kaynak:yenidoğugazetesi

Editör: Wan Haber