Van İlim ve Kültür Vakfı tarafından inşa edilen, ülkenin en modern ve büyük külliyelerinden biri olan Bediüzzaman Külliyesi'nin inşası sürüyor. Kültür Sarayı'nın hemen karşısında yapılan ve göz kamaştıran mimarisiyle dikkat çeken 9 katlı külliyenin, yılsonunda bitirilmesi hedefleniyor. Söz konusu külliyede toplantı salonları, konferans salonları, dil laboratuarları, etüt salonları, misafirlerin kalabileceği 1+1 daireler ve öğrencilerin yararlanabileceği birçok alternatif düşünülmüş.

Bölge: Bişar Ulutaş

Van'da şehrin tam merkezi yerinde Kültür Sarayı'nın hemen karşısında ve dört tarafı yol olan bir mevkide, 9 katlı modern bir külliye yükseliyor. 

Kentte yeni nesillerin en iyi şekilde yetişmesine büyük bir imkan sağlayacak olan Bediüzzaman Külliyesi'nin inşası son sürat devam ediyor. 6-8 Ekim 2014 tarihleri arasındaki Kobani olayları esnasında içindeki sayısız malzemeleri yakılan külliyenin yapımı, belli bir süre ertelenmişti. Söz konusu çalışmalar yeniden başladı ve yılsonunda külliyenin tamamlanması planlanıyor. 
Külliyenin yapımını üstlenen Van İlim ve Kültür Vakfı'nın yetkilileri külliye ile ilgili sorularımızı yanıtladı. 

TOPLAM 25 BİN METREKARE KAPALI ALAN…
Söz konusu külliyenin yapımında kendi arsasını bağışlayan Yaşar Altaylı'nın büyük emekleri olduğunu ifade eden yetkililer, "Bu külliyemiz, Van İlim ve Kültür Vakfı tarafından yapılıyor. İşadamımız ve aynı zamanda vakıf başkanımız Yaşar Altaylı 4,500 metrekarelik arsasını hibe etti ve bu külliye bu arsa üzerinde yapılıyor. Allah razı olsun kendisinden. Zaten kendisinin çok büyük çabası ile bu külliyenin yapımı devem ediyor. 25 bin metrekarelik bir kapalı alanda inşa edilen külliyenin imkanlar dahilinde iki-üç ay içinde bitmesini hedefliyoruz. Yılsonunda bitmezse, 2016'nın başında biteceğini umuyoruz. Van'daki bu külliye, yapılan hizmet cihetiyle Türkiye'nin en büyük ve en modern külliyelerinden biridir. Biz bunu yaptıktan sonra birçok şehirde bizim külliyemiz örnek alınarak yeni külliye yapımları başladı" dedi. 

Külliyenin temelini 2011 yılında deprem öncesi attıklarını söyleyen yetkililer, "Bu külliyenin temelini 2011 yılında attık. Dört parça olan inşaatın ilk temelini döktük. Dörtte bir olan temelin bir bölümünü döktük, ama deprem olunca bizler projede revizelere gittik. Depreme dayanıklı bir şekilde inşaatı yaptık. Projemiz 15 kata göre yapıldı. Fakat resmi olarak 9 kat ruhsat alınabildi. Üç kat daha talebimiz var. Kabul edilirse, üç kat daha ilavemiz olacak, ama olmazsa bu şekilde bitireceğiz" ifadelerini kullandı.

"KÜLLİYE, VAN ADINA ÖNEMLİ HİZMETLER SUNACAK"
Külliye ile ilgili bilgiler veren yetkililer, "Bu külliyemizin en alt katında iki kat bodrum var. En alt kat 180 araçlık oto park. İkinci bodrum katın da yarısı yine oto park, yarısı yemekhane, toplantı ve mevlit salonları ve bay-bayan mescit salonları. Dışarıya da hizmet verecek. Çünkü bu bölgelerde cami ve mescit sıkıntısı var. Zemin kat ve onun bir üstü toplam 5 bin metrekare, vakfa gelir getirici kiraya verilecek. Onun üstünde bin metrekare kolonsuz tek parça halinde büyük bir toplantı salonumuz var.  Yanında ise yine 500 kişilik konferans salonumuz bulunuyor. Herkese açık olacak. Onun üzerinde öğrenci kayıt bürolarımız olacak. Öğrenciler için dairelerimiz var. Dışarıdan gelip giden ailelerimizin kalacağı 1+1 dairelerimiz var. Dil laboratuarlarımız olacak. Öğrencilere ve esnaflarımıza yönelik bölümlerimiz var. Bütün halkımıza dini anlamda her konuda hizmet götürülmesi planlanıyor. Özellikle öğrencilerin kalması, yemesi-içmesi, ders çalışması anlamında hizmetler verilecek. Etüt salonlarımız bulunacak. Öğrenciler ders aralarında, öğlen tatillerinde, hafta sonları gelip burada kalabilecek" diye konuştu.

BEDİÜZZAMAN'IN HAYALİNİN BİR BAŞLANGICI…
Külliyenin isminin Bediüzzaman olması ile ilgili sorularımızı yanıtlayan yetkililer, “Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, 1. Cihan Harbinden evvel Van’da hem dini hem de fenni ilimlerin beraber okutulması için Medresetüzzehra namında bir üniversite açmak istedi. Hatta bunun temelini Van Edremit’te attı. Ama 1. Dünya Savaşı’nın çıkmasıyla o planı da akim kalıyor. Bediüzzaman, ömrünün 20 senesini Van’da geçirmiş. Van’ın her tarafında hatıraları var. Van Valisi Tahir Paşa’nın konağında bir müddet kalıyor. O zaman çıkan gazeteleri de okuyor. Bir bir gazetede İngilizlerin sömürge bakanı Kur’anı eline almış ve ‘Bu Kur’an Müslümanların elinde oldukça, biz onlara hakiki hakim olamayız. Ya Kur’anı ortadan kaldırmalıyız veya bunların içinde öyle bir nesil yetiştirmeliyiz ki, 50 sene sonra gelecek nesil kendi elleriyle bu Kur’anı ortadan kaldırsın’ diyor. Buna mukabil Bediüzzaman’da, ‘Kur’an’ın sönmez ve söndürülemez bir nur olduğunu bütün dünyaya ıspat edeceğim’ diyor. Bu gayretle çalışıyor. Bediüzzaman Van’da Yukarı Nurşin Camii’nde Erek Dağı’nda kalıyor. 1925 yılında, Van’dan Isparta’nın Eğirdir Kazasında Barla Nahiyesi’ne sürgün ediliyor. Barla’da daha sonra Eskişehir’de, Kastamonu’da, Denizli’de, Emirdağ’da, Afyon’da ve Isparta’da zorunlu memura ikamet ediliyor.  Eskişehir, Afyon, Denizli’de hapishane hayatı yaşattırılıyor. Neticede Risale-i Nur Külliyatı adı altında 130 parça da müteşekkil eserler vücuda geliyor. Bediüzzaman ayrıca Van’a vatanın ifadesini kullanıyor. İşte buna binaen bizde bu külliyeye Van Bediüzzaman Külliyesi ismini verdik” ifadelerini kullandı.

Editör: Wan Haber