Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, silahlı saldırıda öldürülmeden dakikalar önce, çatışmalarda hasar gören Dört Ayaklı Minare önünde yaptığı basın açıklamasında konuşmuştu.

Elçi, son konuşmasında şunları söyledi:

“Yıllar önce Afganistan’da Taliban güçlerinin Buda Heykeli’ni bombalama görüntülerini hep birlikte dehşet içinde izledik. Yine son birkaç yıl içinde IŞİD denilen o barbar grupların Palmira’da, Mısır’da, Ezidi yurdu Şengal’de o insanlığın tarihi birikimlerine yönelik suikastlarını, bombalamalarını hep endişeyle, kederle izlerdik. Ve Türkiye toplumu olarak hep şunu derdik, aman bunlar bizden uzak olsun ne yazık ki çok kısa bir süre içerisinde bizim de tarihi eserlerimize, tarihi değerlerimize yönelik benzer girişimler söz konusu oldu. Şu anda içinde bulunduğumuz Diyarbakır’ın tarihi Suriçi bölgesi 9 bin yıllık geçmişe sahip bu alan içerisinde surlar, camiler, kiliseler ve daha başka tarihi yapılar bulunmaktadır. Diyarbakır deyince zihinlerimizde en çok canlanan, Diyarbakır ismiyle en çok anılan, zihinlerimizde en çok sembolize olan Dört Ayaklı Minare’yi ne yazık ki iki gün önce şu anda gördüğünüz gibi ayağından vurdular. Şunu diyoruz; tarihi Dört Ayaklı Minare insanlığa sesleniyor. Beni ayağımdan vurdular, ne savaşlar ne felaketler gördüm, ama böyle ihanet görmedim diyor bize. Bu tarihi yapı Anadolu’da örneği tek olan bir eserdir. Dünyada bunun bir örneği daha yoktur. Diyarbakır salnamelerine göre, buradaki yazıtlara göre İslam’dan önce inşa edilmiş tahminen bir Çan Kulesi gibi tasarlanmış ancak İslamiyet’ten sonra, fetihten sonra Akkakoyunlu hükümdarlığı döneminde Sultan Kasım tarafından hemen yanı başımızda Mutahar Cami inşa edilmiş ve bu güne kadar bir çok felaketten sağ kurtulmuştur bu eser.”

“Savaşlar, çatışmalar, silahlar, operasyonlar bu alandan uzak olsun diyoruz”
Elçi, Diyarbakırlılara çağrıda bulunarak tarihi eserlere sahip çıkılmasını istedi. Elçi, “Biz Diyarbakırlılar olarak, Diyarbakır Barosu olarak tarihi değer ve eserlerimize, insanlığın bin yıllık emeğine, birikimine, bu kadim şehre sahip çıkalım. Biz buradan çağrı yapmak istiyoruz. Biz bu tarihi bölgede bir çok medeniyete beşiklik etmiş, ev sahipliği yapmış, bu kadim bölgede ,insanlığın bu ortak mekanında silah, çatışma, operasyon istemiyoruz. Savaşlar, çatışmalar, silahlar, operasyonlar bu alandan uzak olsun diyoruz. Bu amaçla, bugün arkadaşlarımla, Diyarbakır Barosu üyesi arkadaşlarımla ve Diyarbakırlılarla birlikte buradayız. Buradan demokratik tepkimizi ifade etmek için buradayız. Bu davranışı tarihe yönelik, bu şiddet eylemini tarihi bir değere yönelik bu suikastı, saygısızlığı kınıyoruz. Tarihine, tarihsel değerlerine, tarihsel mirasına sahip çıkmayan toplumlar doğru ve güvenli bir gelecek de kuramazlar. Bu nedenle tarihimize, değerlerimize, tarihi ve kültürel mirasımıza sahip çıkalım diyoruz” dedi.

Tahir Elçi kimdir?
Silahlı saldırıda öldürülen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, evli ve 2 çocuk babasıydı. Elçi, 1966 yılında Cizre’de dünyaya geldi, ilk ve orta öğrenimini de Cizre’de tamamladı. 1991 yılında Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. 1992 yılından sonra Diyarbakır’da serbest avukatlık yaptı; mesleki faaliyetleri ceza ve insan hakları hukuku alanında yoğunlaştı. Kamuoyunun gündemine gelmiş bir çok davada mağdurları, yurt içindeki mahkemeler ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önünde temsil etti. Almanya’da bulunan Avrupa Hukuk Akademisi’nde (ERA) uluslararası ceza hukuku ve ceza yargılaması eğitimi görmüş, bir çok ulusal ve uluslararası toplantı ve konferansa konuşmacı olarak yer almış, tebliğ sunmuştur. 1998 yılından bu yana staj eğitimi ve meslek içi eğitimlerde ceza ve insan hakları hukuku alanında seminerler vermektedir. 1998-2006 yılları arasında Diyarbakır Barosu’nda yöneticilik yapmıştır. Halen Türkiye Barolar Birliği (TBB) İnsan Hakları Merkezi Bilim Danışma Kurulu üyesi de olan Elçi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Kurucular Kurulu üyesi ve bir çok sivil toplum örgütünün kuruluşu ve çalışmalarında yer almıştır. (DHA)

Editör: Wan Haber