21. Yüzyıl ile beraber hayatımızda değişmez bir unsur olarak yerini alan sosyal medya ve Dijital gelişim her zaman daha da artış göstermektedir. 7’den 70’e hemen herkesin İçerisinde bulunduğu sosyal medya mecraları hayatımızı çok yakından etkilemektedir.

Dünya nüfusunun milyarlarca bölümü sosyal medya ile iç içe yaşamaktadır. Fakat bu insanlardan yalnızca çok az bir kesimi sosyal medya uygulamalarını doğru bir şekilde kullanmaktadır. Bu nedenle doğru kullanılmadığı takdirde mutsuzluk ve depresyon gibi temel problemlerin meydana gelmesine sebep olabilmektedir.

Pek çok insanda kaygı ve stres bozukluklarının ana temalarından bir tanesi sosyal medya mecraları olmaktadır.

Yapılan pek çok bilimsel araştırmaya göre sosyal medyanın bireyler üzerinde kritik neticeler bıraktığı açıklanmıştır. Özelliklede 1985 ile 2000 seneleri arasında dünyaya gelmiş bireylerde çok ciddi sosyal medya bulgularının tespit edildiği araştırmaların sonuçları arasında yer almaktadır.

Yabancılaşma Ve Mutsuz Hissetme

Sosyal medya mecralarının ortaya çıkarmış olduğu mutsuzluk durumu bireyin kendini yalnız hissetmesinden ve dünyaya yabancılaşmasından kaynaklanıyor. Sanal alemde hemen herkesin mutlu ve eğleniyor görüldüğü yanılsama nedeniyle pek çok insanın kendinde yalnız kalmış hissine bürünmesi oldukça normal bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.

Beğenme, Beğenilme Ve Sanal Sevgiler

Sosyal medya platformlarının insan hayatı üzerindeki olumsuz etkilerinin başında beğenme, beğenilme ve sanal sevgiler gelmektedir.

Şimdiki yaşayan insanlar birbirlerini sosyal medya platformlarından tanıdıkları için sürekli bir beğenilme problemi ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Daha fazla beğenilme, daha fazla yorum, daha fazla tık daha fazla tweet, daha fazla paylaşım, daha fazla takipçi gibi öğeler maalesef insanların hayatlarını olumsuz yönde etkilemektedir. Bir kişi, paylaştığı bir fotoğraf ya da videosuna az yorum yapıldığında ya da az beni aldığında psikolojikmen kendisini rahatsız hissedecektir.

Editör: Wan Haber