MHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili, Anayasa Komisyon Üyesi Feti Yıldız, ''Adalet Sistemimiz içindeki tahribata gelince, hakim ve savcı kılığındaki terör örgütü üyeleri hakkında açılmış davalar, toplanan deliller, verilen kararlar, herşeyi apaçık ortaya koymaktadır.

Yüksek Hakimler ve Savcılar Kurulu 3910 hakim ve savcıyı ihraç ederken 70-80 sayfayı bulan kararların özetinde şöyle demektedir: 

FETÖ silahlı terör örgütüne bağlı kişilerin çoğu hile ve sahtecilikle hakim ve savcı olmuşlardır. Bu kişilerin sistem içerisindeki örgütlenmesi, örgüt liderinin Penslvanya'daki Kardinalin talimatlarıyla olmuştur ve terör örgütünün çıkarları doğrultusunda hüküm kurmuşlardır bunlar. Bunlar bu saydıklarım HSK kararlarındadır, ihraç kararlarındadır ve asla Türk Milletinin adına karar vermemişlerdir ve yargıyı her açıdan silah gibi kullanmışlardır. Hukuka ve adalete aykırı binlerce karara imza atmışlardır. Sayın milletvekilleri terör örgütü üyesi hakimlerin, Türk milleti adına karar vermediği açık olarak belirtildiği yerde yapmış oldukları yargılamalar nasıl değerlendirilecektir. Tüm bu sebepler göz önüne alındığında FETÖ mensubu hakim ve savcıların imzası bulunan tüm kararlar ve dava dosyaları yeniden denetlenmek zorundadır. Bu konuda zaruret vardır. 15 Temmuz 2016 tarihi itibariyle ortaya çıkan bu durum tarihte eşi ve benzeri görülmemiştir. Bu durum gerçekten şahsına münhasır durumdur. Terör örgütü üyesi hakim ve savcılar, sıfatını kaybetmiş bu kişiler hukuk ve adalete aykırı kararlar vermişler ancak bu kararlar halen icra ve infaz edilmektedir.

Yeniden yargılanma yolunun açılması talebimiz bazen kaosa sebep olabilir. bazen iş yoğunluğu bazen dava dosyalarının çokluğu bahaneleriyle görmezden gelinmektedir. Bu durum hukuk devletine yakışmaz, sürdürülmesi de mümkün değildir. Çünkü hak aramayı yaşam biçimine dönüştürmeyen üşengeç ve duyarsız insanların çoğunlukta olduğu toplumlar hiçbir şekilde ilerleyemez. Gelişemez ve her alanda geri kalır. 14 Kasım 2018 tarihi itibariyle cezaevinde bulunan FETÖ'cü tutuklu, hükümlü hakimlerin sayısı 352 hakim 204 savcı, efendim yine bunların dava dosyalarını hazırlayan, fezlekelerini hazırlayan 2834 polis 437 emniyet müdürü 1420 emniyet amiri vardır. Yüksek yargı üyelerinden de 2 Anayasa Mahkemesi, 19 Danıştay üyesi ve 71 Yargıtay üyesi tutuklu ve hükümlü olarak bulunmaktadır. 

FETÖ'nün yargı gücünü silah olarak kullandığı konusunda toplum mutabakat halindedir. Peki kurulan bu kumpaslar, verilen kararlar ne olacaktır. 14 yıl içerisinde verdikleri kararlar yerli yerinde durmaktadır. Artık birşeye kesin olarak karar vermek zorundayız. Eğer bu FETÖ'cü hakimlerin verdikleri kararlar hukuka adalete aykırıysa bunun ortadan kaldırılması için gerekli tüm hukuki yollar acilen hayata geçirilmelidir. Söz konusu kararların tamamı mutlaka ama mutlaka yeniden incelenmelidir. Bunun için Ceza Muhakemeleri Uuslü Kanunu'nun 311'de düzenlenen yargılanmanın yenilenmesi müessesesi mevcut haliyle bu işin için içinden çıkmamız mümkün değildir. Bu yalan gerçek ortadayken uygulamayı üzülerek belirteyim tüm müracaatlar, yani yargılanmanın yenilenmesi talepleri hemen hemen ve tamamı reddedilmektedir. Ben İstanbul'da 40 yıldır ceza avukatlığı yaptım. Yüzlerce müracaatımdan ancak birkaç tanesi kabul edilmiştir mahkemeler tarafından. Bunun için bu yargılamanın yenilenmesinde 311. maddeye geçici bir ek madde ekleyerek FETÖ'cü hakimlerin imzası bulunan kararlar başka bir şeye gerek görmeden zorunlu olarak yargılanmanın yenilenmesi sebebi sayılmalıdır. Başka türlü bu işin içinden çıkamayız. Adalet bu yönüyle de siyasi bir meziyettir. Unutmayalım adaletin bulunmadığı yerde herkes suçludur. Maddi hakikatle adalete ulaşmak için bahsedilen kararla ilgili olarak zorunlu yargılama yolu geciktirilmeden açılmalı, bu konuyla ilgili yakında sunacağımız kanun teklifini bütün partilerin samimiyetle desteklemesini bekliyoruz.'' dedi.(Kamuajans)

Editör: Wan Haber